10- YUSUF

40.5K 3.4K 2.7K
                                    

"Ağam, üç tane altın bilezik çıktı." Yusuf gözlerini kar manzarasından çekip, yanında duran bedene çevirdi. Gelen adamının elinde ki altın bileziğe bakıp kafasını salladı.

"Koyun kutuya." dediğinde adam kafasını sallayıp, elinde ki tüfeği ile aralarından ayrıldı. Yılmaz yanında ona bakan bedeni es geçip gerin derin düşünme işine devam etti.

Yusuf'da kafasını çevirip, ellerini montunun cebine koydu. Manzarayı izlerken derin bir nefes aldı, karı artık sevmeye mi başlıyordu anlamamıştı.

"İşin yoksa eğer, içeri girelim biraz daha çalışalım mı?" diye sordu kafasını ela gözlü oğlana çevirirken. Ela gözler kendine baktı. Ardından kafasını salladı, çünkü bu zamanlarda yapacak başka bir iş olmuyordu.

Yine akşam çökmüştü ve artık sanki günler birbirine karışmış gibiydi. Yusuf, Yılmaz ile bir saniye bile ayrılmadan gününü geçiyordu. Artık buraya alıştığı da söylenebilirdi.

İkisi içeri gecerken, adamlar kendi mağaralarının önünde ateş yakmış konuşuyorlardı. Yusuf ondan önce içeri girdi ve yatağa oturdu. Yanda ki defteri alıp sayfayı hazırladı. Yılmaz'da içeri girip yanan ateşe iki odun daha atıp, yeşil gözlü oğlanın yanına yerleşti.

"Bugün kelime yazacağız, okulda olsaydım öğrencilerime şimdi yazı yazdırmaya başlayacaktım." diye bir yalan uydurdu. Nedense Yılmaz'ın gururunu kırmak istemiyordu. Yılmaz kafasını sallayıp postallarını çıkarıp rahat bir oturuşa geçti.

"Sen bu defteri al.." dedi ve defteri kalemi ona uzattı. Yılmaz gözlerinin içine bakmadan defteri aldı. Yusuf heycanlıydı.

"Şimdi aklına gelen ilk kelimeyi yaz, daha sonra ben söyleyeceğim." Yılmaz birkaç saniye durdu ve derin bir nefes aldı.

Defteri dizlerinin üzerinde tutarak deftere dikkatli bir şekilde yazı yazan adama baktı Yusuf. Dış dünya ile bağlantısını kesmiş bu adam, öldürdüğü adamlara inat içinde sanki iyi bir yürek taşıyordu. Hiçbir şey bilmiyordu, ama öğrenecekti.

Kelimenin sonuna geldiğini belli eden bir çizik daha yaptığında, uzunca yazdığına baktı. Yusuf bakışlarını ondan çekti ve deftere çevirdi. Afallayan bakışlar ile baktı. "Yusuf" yazan kelimeye uzunca bir süre baktı. Bakışlarını ela gözlere çevirdiğinde ela gözler kendisine bakıyordu.

"İsmin kolay yazılıyor diye yazdım öğretmen.." dedi ama yalan olduğu sesinden bile belliydi. Yeşil gözler kafasını sallayıp halen gözlerini içine garip bir ifade ile bakıyordu.

Bir kelime ya da birkaç kelime uzunca bir yaşamın, yaşanmışlıkların sonunu getirebilirdi. İkisi de bu yazının bir başlangıç ya da bir son olduğunu hissediyordu.

"Yanlış olduğunu bile bile yine de bir şeyi istemek normal mi öğretmen?" diye sordu karşısında ki genç. Öğretmen yutkundu. Nefesinin hızlanmasına engel olamamıştı, dudağını yaladı ve boğazını temizledi.

"Adem ve Havva, yasak elmayı yerken onun yasak olduğunu biliyorlardı, insanoğlunun yaratılışında bu var..." diye açıkladı, ama kendisi de ne dediğini bilmiyordu. Açıklamak istemiyordu, karşısında ki gözler ile ağırlaşıyordu kelimeler.

Yılmaz usulca kafasını salladı, yüzünde öyle bir ifade vardı ki Yusuf'un tüm yaşadıklarını sıfırlayıp o ana odaklanmasını sağlayacak bir ifadeydi.

Yılmaz gözlerinin içine bakarak karşısında ki nefesini tutmuş olan gence doğru yavaş yavaş yaklaştı. Yusuf nefes almak nedir unutmuştu.

Yılmaz'ın dudakları saniyeler sonra kendi dudaklarına değerken, nefesi yüzüne çarpıyordu. Birkaç saniye sonra, dudaklarında bir baskı hissedince gözlerini kapattı. Ve aynı saniye derin bir nefes aldı. Şimdi nefes alabiliyordu.

Dudaklarının üzerinde duran dudaklar sadece baskı uyguluyordu yumuşak dudaklara. Birkaç saniye sonra o baskı çekilince, Yusuf titreyen kirpikleri ile gözlerini açtı. Karşısında ki adama bakınca onun da gözlerini kapatmış olduğunu farketti. Ela gözler  saliseler sonra açılınca elalar ve yeşiller birleşti.

Gözleri dolu dolu olan ikili birbirine bakarken, ela gözlü oğlan bakışlarını kaçırdı. Elinde ki defteri kenara bırakırken yerden destek alarak kalktı. Postallarına ayağını sokarken, iplerini bağlamadan hızla mağaradan çıktı.

Arkasından bakan yeşil gözlü öğretmeni bırakarak...

EŞKIYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin