At First Sight | Taekook (ASKIDA)

9

Yorum yapın olur mu👉🏻👈🏻😽 Lola runs

Taehyung's pov

Festival ve balo için hazırlanmış salonun hazırlıkları bitmiş, ek olarak ışık taktırmıştım. Ruh halim düne göre biraz daha iyiydi. Jimin ile konuştuktan sonra biraz kendi köşeme çekilmiş ve düşünmüştüm. Sonuçta dünyanın sonu değildi ya? Sevdiği insana tek kavuşamayan insan ben olamazdım. O yüzden aklımı o konudan uzaklaştırmış ve tüm ilgim ve alakamı festivale vermiştim.

Bugün öğlen bir kaç turnuva düzenlenmişti. Okçuluk, at sürme,gülle atma, pastacılık, heykel gibi kategorilerde isteyenler yarışmıştı. Kazananlara ödülleri verilirken, şimdi ise herkes için yiyecek dağıtılıyordu. İnsanlar yorulmuş ve yavaş yavaş evine çekiliyorlardı.

Bakışlarımı lacivert gökyüzünden ayırdım ve bir kaç görevli olan salonda gezdirdim. Bogum tüm gün yanıma uğrayamamıştı. Sabah yanıma gelip, bilgi verip kaybolmuştu. Tüm gün tek başıma takılmak zorunda kalmıştım. Yoongi, Jimin'in yanında ona destek oluyordu. Abim ise gideceği için Seokjin hyungla vakit geçiriyordu.

Bugünlük bu kadar dolanmamın yeterli olduğunu düşünerek -ki okumam gereken mektuplar da vardı- odama çekilmeye karar verdim. Saat daha erkendi ama üstümde çok büyük bir rehavet vardı.

"Prensim!"

Kafamı arkaya çevirdim ve gülen bir yüzle yanıma koşarak gelen yardımcıma baktım. Üst kaftanı uçuşarak bir hızla üstüme geliyordu.

"Bir yere mi gidiyordunuz?"

Onun soluklanmasına fırsat vererek hareket etmedim. "Evet, odama çekiliyorum."

"Prensim," dedi biraz daha yakınıma gelip yüzünü yüzüme yaklaştırırken. Ona garipçe bakmaya başladım. "Evet Bogum?"

Gözleri sanki bir ışıldıyordu. "Sizinle bir şey konuşmam lazım."

"Dinliyorum," dedim etrafıma bakınarak. Gözlerim zeytin gözlerle buluşurken istemsizce Bogumdan bir adım uzaklaştım. Buradaydı, bana bakıyordu. Yanlış anlar mıydı? Bogum bir alfaydı. Ama Alfa-Alfa eşleşmesi de oluyordu.

"Burada olmaz prensim, gizli bir konu."

O bendem önce gözlerini kaçırmıştı, bu yüzden ben de gözlerimi ondan çektim ve hala saçma sapan bir şekilde sırıtan Boguma baktım.

"Tamam, gel odamda konuşalım."

Peşimden gelirken, ayakkabıları gereğinden fazla ses yapıyordu. Bunu zıplıyor ya da fazla ayaklarını yere vuruyor olmasına vurdum ve adımlarımı hızlandırdım.

Odaya girer girmez, saçlarımı çözerken Bogum da elleri önünde bitişik bir şekilde beni bekliyordu.

Kaşlarımı yukarı kaldırıp, indirdim ve başlaması için bir işaret verdim.

"Efendim biliyorsunuz sizinle 8 yıldır beraberiz. "

Konumun nereye gideceğini merak ederek sandalyeme oturdum ve tüm dikkatimi ona verdim.

"Ben bir kaç haftadır üstünüzde olan garip bir ruh hali keşfettim ve yanınızda olduğum için istemsizce de bir çok şeyden haberdar oluyorum."

Kafamı hafifçe salladım devam etmesi için. Bakışlarını kaçırdı ve konuşmaya başladı.

"Geçen gün Min Jimin ile olan konuşmanızın bir kısmıma istemeden de olsa kulak misafiri oldum. Öncelikte bunun için özür dilerim."

Neyden bahsettiğini anlamayarak elimle işaret yaparak devam etmesini söyledim.

"Bahsedilen omegayı anlamadım ama son bir kaç haftadır izlediğiniz omegayı fark etmemem imkansızdı. Bu yüzden o soruna bir çözüm bulmak amacı ile tanıdığım birilerine sordum."