11

4.6K 475 174
                                    

flashback

"hey, önünüze bakar mısınız lütfen?" diye bağırdım omzuma çarpıp bana bakmaya tenezzül bile etmeden yanımdan uzaklaşan adamın arkasından. Hızlıydı, bir yere yetişmeye çalışıyordu sanki. Birkaç saniyeliğine dönüp bana baktı, daha sonrasında "pardon!" deyip kalabalığın arasına karıştı ve gözden kayboldu.

Omzumu acıtmıştı, birkaç kez ovup yoluma devam ettim. Derse geç kalmamalıydım ondan dolayı ben de adımlarımı hızlattım ve okuluma girdim.

Dersim bittiğinde ise kitaplarımı ve defterlerimi toplayıp dış kapıya doğru adımlamıştım. Üniversite 3'e gidiyordum ve hukuk okuyordum.  Amacım savcı olmaktı, umarım bunu başarabilirdim. Mezun olduğum andan itibaren savcılık sınavlarına çalışacak, savcı olduğum anda da işimi özveriyle yapacaktım ve en az 30 yaşından önce evlenmemeyi planlıyordum.

Dış kapıya ulaştığımda sabah omzuma çarpan kişi gözüme takıldı. Kaşlarımı çattım ve ona dikkat kesildiğimi belli etmemek için hemen başımı çevirip evime yürüdüm. Derslerime çok çalışan çalışkan bir öğrenci olmuştum her seferinde, bu sene de her zamanki gibi öyle oluyordu. Okuduğum üniversite de yaşadığım ülkenin en iyi üniversitelerinden biriydi. Bu, beni daha hırslı bir öğrenci yapıyordu. Yemeğimi yedikten sonra tekrar derslerimin başına oturmuştum.

Ertesi gün de okula giderken dünkü adamın gözüme takılması bende bir şüphe uyandırmıştı. Yanına ilerledim.

"pardon beyefendi, acaba beni mi izliyorsunuz?" dediğimde afalladı, "o kadar belli oluyor muydu cidden?" dediğinde gülümsedim. "fazlasıyla."

Eliyle ensesini kaşıdı ve sol elini uzatıp "ben Wook." dediğinde uzatmış olduğu elini tuttum ve "ben de Ya Eun, memnun oldum." dedim.

"dünkü olay için bizzat özür dilemeye gelmiştim. Belki bir kahve içebiliriz?"

"çok isterdim fakat derse gitmem gerek. Ders çıkışı olabilir?" dediğimde mutlu olmuş bir ifadeyle başını salladı ve numarasını verdi. Ben de telefonuma kaydettim ve okula doğru yürüdüm. İzlediğim kadarıyla iyi görünüyordu, konuşması da tabii ki de şu anlık için iyi duruyordu. Tabii  onun hakkında ileride bu kadar yanılacağımı bilmiyordum.

Ders çıkışı ona mesaj attım ve bir kafeye gidip hem tanışmaya hem de konuşmaya başladık. Bakışlarımı cama çevirdiğimde hava kararmıştı, biz konuşurken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim bile!

"hava kararmış." dediğimde onun da bakışları cama kaydı ve daha sonrasında bana döndü.

"ben bırakabilirim, arabam nasıl olsa dışarıda." çantamı sırtıma taktım.

"zahmet olmasın?"

"bu lafı duymamış olayım."

Günler geçtikçe daha sık konuşmaya hatta buluşmaya bile başlamıştık, aramız bayağı iyi olmuştu. Arkadaş değildik fakat sevgili de değildik. Aylar boyunca bu böyle ilerledi ve sonunda sevgili olmaya karar verdik. Doğal olarak her ilişkide olduğu gibi biz de tartışıyorduk ve bu beni biraz etkiliyordu, beni etkilediğinde derslerime de yansıyordu. Annem ve babam beni uyardıklarında ben de farkına varmış ve biraz daha derslerime odaklanıp okulumu dereceyle bitirebilmiştim.

Wook, okulumu bitirip atandıktan sonra benimle ciddi düşündüğünü söylemiş evlenmeye karar vermişti. Annem ve babam beni ne kadar uyardıysa da aptal aşık gibi onları dinlememiş ve sonun kötü biteceği bir evliliğe bilmeden adım atmıştım.

Böylelikle evlilik için belirlediğim yaş sınırı gibi planlarım suya düşmüştü.

İlk zamanlarda çok iyi gidiyorken son zamanlarda tartışmalar çıkartmaya başlamıştı. Bunları önceleri sorun etmiyordum. İşim gereği çok meşgul oluyordum ve evdeki sorunlarla baş edemeyeceğimi düşündüğümden Wook'u hep alttan alıyordum. Evliliğimizin üzerinden yedi ay kadar süre geçmişti ki hamile olduğumu öğrenmiştim. 

Tanrı aşkına bu acele de neydi böyle, evleneli daha bir yıl bile olmamıştı!

bu bölümde wook ile eun'un tanışma ve evlilik hikayesini anlattım, birkaç kez geriye dönüş yapacağım sanırım.
medya wook, eun ve hye min :')

yeni bölüm için 130 oy ve 100 yorumm🐾

trouvaille ⚘ kim taehyung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin