24

3.4K 375 314
                                    

Ortam hiç de iyi değildi, ister istemez ben de gerilmiştim. Min Ho'nun teyzesinin yaptığı hiç hoşuma kaçmamıştı. Tamam, onu düşünüyor olması fevkaladeydi fakat alttan alttan ima ettiği şey çok çirkindi. Açıkça 'sen bakamıyorsun, ayrıca eğitim sistemi de çok kötü' demeye getiriyordu. Hiç hoşlanmamıştım.

Taehyung elini yumruk yapmıştı, sinirleniyordu. Gülmeye çalıştı.

"düşündüğün için teşekkür ederim ama ben oğluma çok iyi bakıyorum ve senin sandığının aksine çok iyi bir eğitim alıyor. Üzgünüm ama oğlumu seninle ingiltereye gönderemem."

Kadın, Taehyung'un dediklerine güldü. "elbette düşüneceğim sonuçta o benim yeğenim fakat anlasana işte, anne gibi sevilmeye ihtiyacı var."

"ben ona hem baba da oluyorum hem de anne. Ona annelik yapmak sana kalmadı." Taehyung daha da sinirleniyordu, ben de geriliyordum ve bu kadının bize göre rahat olması daha da sinir bozucuydu.

"Sen de benimle gel o zaman Taehyung. Sen ben ve Min Ho. Üçümüz bir hayat kurarız. Olmaz mı?"

Ne!

Tanrı aşkına bu kadın neyi ima etmeye çalışıyordu şimdi. Taehyungla birlikte hayat kurmak mı? Onunla beraber mi yaşamak istiyor yani? Olamaz. Bu saçmalık. Tamamen saçmalık!

Patlamaya hazır bir bomba gibiydim şu an. Kadına duyduğum sempati her geçen dakika azalıyordu ve şimdi de eksi bilmem kaçlara düşmüştü.

Taehyung kaşlarını çattı ve yumruk yapmış olduğu elini açıp parmaklarını parmaklarım arasından geçirdi. O kadında takılı kalan gözlerim yavaşça kenetlenmiş olan elimize indiğinde midemde oluşan hareketlenmeleri umursamadan bakışlarımı yüzüne çıkardım. Gayet kendinden emin duruyordu ve ciddiyeti ona tekrar aşık olmamı sağlamıştı.

"Ya Eunla birlikte bir gelecek düşünüyorum. O yüzden son kez tekrar ediyorum, ben ve oğlum hiçbir yere gitmiyoruz."

Kadın tek kaşını kaldırmış bir şekilde hem bana hem de Taehyung ile birleşmiş elimize bakıyordu. Alaycı tavrı sinirimi bozmuştu. Min Ho böyle bir teyzeye sahip olduğu için üzülmüştüm çünkü gerçekten iyi birine benzemiyordu.

Ayaklandı.

"ben düşün derim, Taehyung. Teklifim geçerliliğini sürdürüyor." deyip evi terk etti. Gitmesi ne yalan söyleyeyim beni çok mutlu etmişti. Özür dilerim ama Tanrım, bu kulun çok itici, samimi söylüyorum.

"babaaaa!" diyerek yanımıza doğru koşan Min Ho ile elimi Taehyung'un elinden hızlıca kurtardım. Taehyung ilk önce oğluna sonra da elime baktı. Sonra gözlerime sabitledi bakışlarını, kıstı gözlerini. Başımı hafifçe olumsuz anlamda salladım. Şu snlık kendimi ve çocuklar da dahil bu ilişkiyi açıklamaya hazır hissetmiyordum.

"teyzem gitti mi?" diye sorduğunda Taehyung başını olumlu anlamda salladı.

"acil bir işi çıktı da." Min Ho başını olumlu anlamda salladı.

Taehyung bacağını gösterdi Min Ho'ya ve oturmasını söyledi.

"ne konuştunuz bakalım teyzenle o kadar?" dediğinde Min Ho derin bir nefes aldı.

"bana, beni İngiltere'ye götürmek istediğini, birlikte yaşamamızı istediğini söyledi. Orası buradan daha iyiymiş." dedi. Taehyung sinirleniyordu.

"sen ne dedin peki oğlum?"

Küçük Min Ho yutkundu.

"babam bilir, dedim. Açıkçası gitmek istemiyorum baba. Hye Min'i bırakmak istemiyorum. O benim en iyi ikinci arkadaşım." dediğinde o küçük yanaklarını ısırmak istemiştim, ayrıca bu sözleri beni duygulandırmıştı.

trouvaille ⚘ kim taehyung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin