20

4.6K 514 540
                                    

"Wook?"
tüm enerjim karşımdaki bedenle sömürülürken Wook'un gözü, ardımdaki Taehyung'ta takılı kaldığında kaşlarımı çattım. Kesinle sinirimi bozacak şeyler diyecekti. Buna adım gibi emindim. Tanrım, bu adamın burada ne işi vardı?! Ayrıca elinde niye iki tane şarap şişesi duruyordu? Niye beni rahat bırakmıyordu?

Taehyung'a bakmayı sürdürüp "senin burada ne işin var bu saatte?" dediğinde düşüncelerimde yanılmadığımı anlamıştım. "bunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum Wook, ayrıca senin ne işin var?"

Ben konuştuğumda gözlerini bana çevirdi, kaşlarını da çatmıştı.

"Oldu o zaman, ben gideyim Ya Eun. İyi geceler." Taehyung yanımdan geçip gideceği sırada kolundan tutup gitmesini engelledim. "burada gitmesi gereken kişi varsa bu da Wook." dediğimde Taehyung şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu. Wook Taehyung'un kolunu tutan elime baktıktan sonra ben davet etmeden içeriye girmişti.

Üstüne benim ona aldığım parfümü sıkmıştı ve bu durum beni çok rahatsız etmişti. Ben bana aldığı hediyeleri atmışken cidden o saklıyor muydu? Bu tamamen saçmalıktı.

"hey, evimden gitmeni istiyorum, Wook." dediğimde Wook dişlerini sıktı.

"ben de onun gitmesini istiyorum." deyip başıyla Taehyung'u işaret etmişti.

Uzun süre kendini tutan Taehyung tısladı.

"akıllı bir insana benziyorsun, Wook. Niye sana denileni yapmıyorsun?" sesi sinirli çıkıyordu, kavga çıkma ihtimalinden korkuyordum.

"ben Ya Eun'u seviyorum ve onunla aramı düzeltmek istiyorum, Taehyung. Sen ne diye buradasın?"

"ben-" istemeyerek Taehyung'un sözünü böldüm.

"ben seninle aramı düzeltmek istemiyorum ve seni sevmiyorum, Wook. Lütfen zorluk çıkartmadan gider misin evimden? Hye Min uyuyor."

Wook'un kahverengi çekik gözleri ikimizde dolanırken yumruğunu sıktı.

"Burnuma pis kokular geliyor ya, hayırlısı. Ayrıca bu burada bitmedi, Ya Eun. Tekrar geleceğim." deyip kapıyı çarparak çıktı.

"gerizekalı, Hye Min uyuyor." diye fısıldadım arkasından, duymasa bile.

Taehyung'un elini yumruk yaptığını yeni görüyordum. "seni böyle duruma maruz bıraktığım için üzgünüm, Taehyung." dediğimde gözlerini gözlerimde sabitledi.

"wook hep seni böyle rahatsız ediyor mu?" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

"yani, çoğunlukla. Onunla ne kadar barışmak istemediğimi söylesem de anlamamayı seçiyor. Beni sevdiğine inanmıyorum, beni aldatan biri nasıl sonradan beni sevebilir? Yalancı ve düşüncesizin biri o!" diyerek hafifçe sesimi yükseltmiştim. Yine gözlerim dolmaya başlamıştı, çeneme baskı uygulayıp kendisine bakmamı sağladı.

"ağlıyor musun sen?"

Gözlerimi kaçırdım. Beni güçlü bir kadın olarak görmesini istiyordum. Ağlayan bir kadın olarak değil. Wook'un benim en hassas noktam olduğunu düşünmesini de istemiyordum, öyle bir şey yoktu gerçi.

"ağlamanı istemiyorum, Ya Eun." deyip gözümden yanağıma süzülen yaşı baş parmağıyla sildi.

"sana bir teklifim var." dediğinde "nedir?" diyebilmiştim sadece göz yaşlarımın arasından.

"sana kendini savunmayı öğreteceğim ne olur ne olmaz diye. Biliyorum, Wook sana şiddet uygulamaz veya kaba kuvvet ama kendini savunman gerek." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

trouvaille ⚘ kim taehyung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin