2

8.7K 751 142
                                    

Sabahtan akşama kadar yoğun bir gün olmuştu, anca telefonumun varlığını hatırlamıştım. Öğle molasına çıktığımda Hye Min'in babasına, yani eski eşime, mesaj atmıştım.

bugün hye min'i alacağını bana söylemedin?

çok gecikmeden mesaj gelmişti.

sana hesap vermeyeceğim, ya eun.

sinirlenme ya eun sinirlenme...

Ondan boşanmamın bir diğer sebebi de buydu. Bana hesap vermiyordu, son zamanlarda geceleri geç gelirdi ama bana hiçbir şey söylemezdi, neler yaptığından haberim olmazdı. Ben ona hesap veriyordum fakat o bana hesap vermekten kaçıyordu. Bu durumdan sıkıldığım için ilk önce evlerimizi ayırmıştım, sonrasında da beni aldattığını öğrenmiştim. Zaten son zamanlarda ona karşı olan duygularım körelmeye başlamıştı, bu da bardağı taşıran son nokta olmuştu. Hye Min için bir yıl birlikteliğimizi sürdürmüş, hatalarını sineye çekmiştim fakat o azaltacağı yerde beni aldatmaya kadar genişletmişti kendini. Biz anneler çocuğumuzu düşünmek zorundaydık. Babalar da en az bizim kadar düşünmek zorundaydı elbette ama o boşanmayı istememe karşı çıkmamış hemen kabul etmişti. Bu durumdan dolayı üzgün olduğumu söyleyemezdim fakat on üç yıllık evliydik, en azından bir çaba göstermesini beklerdim. Bu zamana kadar Hye Min'e adam akıllı babalık yapamayan adam, şimdi ise çocuğunu düşünüyor gibi yapıyordu.

Aman ne de etkileyici!

hep yaptığın şey değil miydi zaten 'bana hesap vermemek'

yazdım ve telefonu sinirle kapatıp çantamın içine attım. Zaten öğle molam sona ermişti.

Nihayet mesai saatim bittiğinde eşyalarımı toplayıp arabama atladım ve eve doğru sürmeye başladım. Hye Min de okulundan çıkmış olmalıydı. Her seferinde ondan önce gelmiş olurdum eve. Servisi çok dolaştırdığı için okul çıkış saatinden kırk beş dakika kadar geç geliyordu, bir de kore trafiği vardı tabii. Bugün babasının yanına gidecekti, babası alma zahmetini göstermiş miydi acaba okuldan?

Eve girdiğimde üstümü çıkarıp tam koltuğa oturacaktım ki zil çalmıştı. Gidip kapıyı açtığımda Hye Min karşımda duruyordu. Hızlı bir şekilde içeriye girdi ve çantasını yere atıp üstünü bir hışımla çıkardı. Ben de şaşkınlıkla onu izliyordum. Kapıyı kapattım ve kızımın yanına ilerledim.

"iyi misin bebeğim, ne oldu?" dediğimde bana döndü.

"hayır değilim anne. Çok sinirliyim." dedi ve kollarını göğsünde birleştirdi, koltukta geriye yaslandı.

"anlatmak ister misin peki?"

"min ho ile kavga ettim anne, hem de büyük. Yarın büyük ihtimalle müdür seni çağıracak bunun için. Sinirli olduğum için de babamla buluşmak istemedim, arayıp söylersin değil mi?" dediğinde kendisine daha çok yaklaştım.

"söylerim tabii ki bebeğim de neden kavga ettiniz ki?" dediğimde üstündeki, şaşkınlıktan dolayı görmediğim lekeyi gösterdi.

"çikolatalı sütümü içerken bilerek düşmem için ayağını uzattı, düştüm. Özür dilemek yerine güldü ben de sinirlendim ve kalan sütü üstüne döküp ittirdim ve yere düşmesini sağladım aynı şekilde." dedi.

O an anlamıştım, Hye Min kesinlikle babasına çekmişti.

yeni bölüm için 100 oy ve yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni bölüm için 100 oy ve yorum

trouvaille ⚘ kim taehyung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin