özel bölüm

471 28 1
                                    

5 YIL SONRA...

Evde oturmuş Taehyung ile Min Ho'nun gelmesini bekliyordum. Onlara bir sürprizim vardı ve ikisi de nasıl tepki verecekti hiçbir fikrim yoktu. Kızımın vefatından uzun bir süre sonra bu haber almam benim için oldukça sürpriz olmuştu. Asla bu yönde bir düşüncem olmamıştı ama bunu öğrendikten sonra kabullenmek zorunda kalacaktım.

Taehyung ile Min Ho dışarıdalardı, Min Ho'nun takımının maçı vardı, Taehyung onu izlemeye gitmişti; ben ise işlerimden dolayı yeni eve girmiş sayılırdım.

Bana yemek yediklerini söyledikleri için sadece kendime atıştırmalık tarzı bir şey yapmıştım. Tadını çıkara çıkara onu yerken birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriye Taehyung ile Min Ho girdi.

"aaa, hoşgeldin bebeğim." dedi Taehyung ve yanıma gelip başıma öpücük kondurdu. Min Ho da gülümseyip "hoş geldin Eun abla." dediğinde cevap olarak ben de ona gülümsemiş, "siz de hoş geldiniz." demiş ve devam etmiştim. "maç nasıl geçti?" diye sordum. Min Ho 17 yaşında genç ve yakışıklı bir beyefendi olmuştu. Gün geçtikçe aramızdaki bağ artıyordu ve ben buna oldukça seviniyordum. Onu kızımın yerine koyuyordum, o da bunun farkındaydı ve bu durum hoşuna gidiyordu buna adım gibi emindim.

Eğer kızım da yaşıyor olsaydı şu an 17 yaşında genç ve güzel bir hanımefendi olacaktı. Onu oldukça çok özlüyordum, acaba o da beni özlüyor muydu?

"onu babam anlatsın, Eun abla. Benim duşa girmem gerek ama sana şöyle söyleyeyim, KAZANDIK!" diye bağırdığında ellerimi birbirine çarpıp onu alkışladım ve "aferin benim oğluma!" dedim. O da göz kırpıp hızlıca banyoya koştu.

Taehyung karşımdaki sandalyeye oturdu ve dirseklerini masayaya dayayıp yüzünü elleri arasına alıp beni izlemeye başladı. Yaş olarak kırka yaklaşmıştık ve evleneli beş yıl oluyordu ama bana hala ilk günki aşkla bakıyordu ve bana her öyle bakışında bende liseli ergenler gibi utanıyordum.

"noldu?" dedim gülümseyerek. "bilmem, bugün gözüme daha bir güzel geldin. Gerçi her gün ve daima güzelsin." dedi.

"öyle mi?" dedim ve göz kırptım. "acaba ne yapmış olabilirim?"

"gözüme güzel gelmen için hiçbir şey yapmana gerek yok ki!" dedi.

"Min Ho banyodan çıksın, size bir sürprizim olacak." dedim. Dediğime karşılık kaşlarını çattı. "ne sürprizi?"

"bilmem, oğlunun çıkmasını bekle öğrenmek için." dedim ve ayaklanıp bulaşıklarımı makineye attım. Bulaşıkları hallederken birden aklıma Wook geldi. Wook ne yapıyordu acaba? O da evlenmiş miydi tekrardan ben gibi?

Wook kızımızın vefatından kendini sorumlu tutmuş ve birkaç yıl psikolojik destek almıştı. Ona bu süreçte elimden geldiğince yardımcı olmuştum. Kendini sorumlu tutmasında benim de oldukça payım olduğunu düşünüyordum çünkü hastanede o acıyla söylememem gereken şeyler söylemiş ve canını yakmıştım. Mantığımı devreye sokup düşünmeye başladıktan sonra onun aslında hiçbir suçu olmadığını kavramış ve kapısına gidip özür dilemiştim. Eve gittiğimde onu asla görmek istemeyeceğim bir durumda yakalamıştım; kendini içkiye vermişti, evi de kendi gibi rezalet bir durumdaydı.

Ona destek almasını teklif ettiğimde kabul etti ve hemen bir psikoloğa gitti. Kendine geldiğinde ve kendini iyi hissettiğinde oturup güzelce konuştuk, iki arkadaş gibi dertleştik ve birbirimizden özür diledik. İlk defa onunla iki medeni insan gibi konuşmuştuk. Şu an İtalya'da yaşıyordu ve kendisine orada yeni bir hayat kurmuştu. Bizi bağlayan ortak bir şeyimiz kalmadığı için birbirimizin hayatlarından tamamıyla çıkmıştık ve inanın, böylesi çok daha iyi olmuştu.

trouvaille ⚘ kim taehyung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin