Gediz Işıklı|
Ağzımdan öfkeyle çıkan sözler için artık oldukça geçti, ne yapacağımı bilmez halde suskunluğunu fırsat bilerek konuşmama devam ettim.
Bitkin ve çaresiz cümleler aklımdan dilime doğru dökülürken tek dileğim içimden geçenleri söylemekti..."Sana aşığım Nare..."
Yalnız bedenim kendini sürüklemeye zorlasa da izin vermiyordum. Nare beni anlayana kadar ondan ayrılmaya niyetim yoktu.
"Sana aklının, hayalinin almayacağı kadara aşığım... Belki inanmayacaksın ama..."
Elimi saçlarına uzattım usulca, omzuna dökülen dalgalı saçlarına. Benden bir adım geriye kaçana kadar göz yaşlarıma hakim olabiliyordum ama, benden uzaklaşmasıyla zincirlerimi kopardım.
"Saçının her bir teline ayrı ayrı aşığım ben senin..."
Gözlerimden dökülen yaşlarla kendimi yavaşça dizlerimin üstünde yere bıraktım. Kafamı yanımda duran yatağa yasladım.
"Görmedin beni..."
Derin bir nefes alıp hıçkırdığımda sesimi yükselttim.
"Gör istedim görmedin beni..."
Nare yavaşça çöktü yanıma, yüzüme baktı. Gözlerinde hiçbir şey hissetmiyordum, boş... Bomboş...
"Bana ihanet ettin. Beni kandırdın. Şimdi de beni mi suçluyorsun?!"
"Yemin ederim seni kandırmadım, yemin ederim... Hiçbir sözüm sana aşık olduğum için değildi... Sadece insan olduğun için, kadın olduğun için, dostum olduğun içindi..."
Gözlerinin dolduğunu görünce kafa sallamaya başladım.
"Hayır! Hayır! Hayır... Hayır ağlama, benim yüzümden ağlamana izin veremem, hayır!"
Yavaşça ayağa kalktıktan sonra valizini çıkardı, toplamaya başladı.
Ona ne yaptığını sorar gözlerle baktım."Daha fazla burda kalmayacağım!"
Kolundan yavaşça tuttuğumda sertçe geri çekti.
"Senden nefret ediyorum Gediz Işıklı! Nefret! Bunca yıldır söylemek aklına gelmedi mi ha?! Bunca yıldır korkaklık yaparken aklın nerdeydi?!"
Her sözünde beni ittiriyordu. Bir yandan ağlarken bir yandan bana sinirini kusuyordu.
"Sancar gibi çıkıp söyleyecek gücü bulamadın mı kendinde ha?! Doğruyu söyle!"
"Yeter!"
Tüm hiddetimle bağırdım.
"Ben senin mutluluğun için sustum! Sen mutlu ol diye sustum! Ben her şeyimden aldım sana verdim sen mutlu ol diye!"
Susmuş halde sadece beni dinliyordu.
"Ben senin mutluluğun için başkasıyla evlenmene bile razı oldum."
Her aklıma geldiğinde sinirden delirdiğim olaylara Nare için sadece tebessüm etmek yormuştu beni.
"Bir yere gitme, kal. Ben giderim, sen gitme..."
Başka hiçbir şey söylemeden hızlıca çıktım odadan. Üzerime aldığım kalın paltoyla beraber başka hiçbir şey götürmedim yanımda. Paltom, cüzdanım ve telefonum.
"Ablacım bu halin ne? Nereye gidiyorsun Gediz!"
"Nareyi rahatsız etmeyin, bırakın kendiyle baş başa kalsın."
Konaktan kapıyı çarptığım gibi çıktım. Bundan sonra ne olacak telaşına girmemenin tek yolu kaçmaktı.
Nare Çelebi|
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sümbül | NarGed
General Fiction"Herkesin kalbinde esir tuttuğu birisi vardır. Ama çok seviyorsan, özgür bırakmalısın." Nare&Gediz&Sancar