1.8 |Final|

559 38 29
                                    

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

2 gün sonra

İkili Mark'ın 'aile' problemi yüzünden yaklaşık iki gün boyunca dışarıda görüşememişti. Donghyuck annesine bir erkekle çıktığını anlatmıştı. Hatta Mark olduğunu da söylemişti. Annesi zaten Donghyuck'un erkeklere olan ilgisinin farkındaydı, kız konusu açıldığı zaman erkeklere geçiyordu çünkü oğlu. Annesi her ne kadar buna karışmasa da babası ilk önce bir şaşırmıştı bu duruma. Fakat kararına saygı duymalıydı. Alışacaktı sonuçta, akışına bırakmaya karar vermişti.

"Şimdi daha iyi misin ?" "evet Mark, sağol oğlum" deyip oğlunun elini sıkmıştı annesi. Mark bu temasla yüzüne gülümseme yerleştirse de içinde halen kırgınlık vardı. İlk defa annesini hissediyordu fakat bu onun yaptıklarını değiştirmiyordu. Babası Kanada'ya gittiğinde annesi onu bıraktığı için yıkılmıştı. Kavga etselerde babasını seviyordu annesi. Ayrılma eşiğindelerdi şuan.

Mark annesinin koltukta uyuya kalmasından yararlanarak üzerine örtü koyup odasına çıkmıştı. Kapıyı kapatıp camın önüne geçmişti. Her ne kadar sevgili olsalarda telefondan haberleşmiyorlardı çoğunlukla. Onların sevgisi bu saçma şeyden çıkmıştı ve Mark bunun böyle devam etmesini istiyordu. Telefona bağlanmak değil.

Camını açarak içeriye hava girmesini sağlamış, yüzüne çarpan hafif rüzgarı Mark'ı gülümsetmişti. Masasına geçip telefonundan kısık seste bir şarkı açmış ve onu dinlerken Donghyuck'a cama çıkmasını yazmıştı. Donghyuck anında görüp cevap vermiş ve cama çıkmıştı. İkili birbirinin yüzüne gülümseyerek bakarken, sokakta sadece bir kaç tane kedinin sesi ve kuşun sesi geliyordu. Bu sokaktan çok araba geçmezdi. Mark, Donghyuck'a sanki unutmak istemezcesine bakıyor ve karşısındaki çocuğun güzelliğine bir kez daha düşüyordu. Yanındaki kağıda bir şey yazıp Donghyuck'a döndürmüş ve okumasını beklemişti.

"Seni seviyorum"

Liseli bir drama veya sevgili olsalar bile flört aşamasında olanlar gibi davranmaları komikti. Ama bu komiklik onları rahatsız etmiyordu. Donghyuck gülüp kağıda yazmak yerine camdan bağırarak demişti 'seni seviyorum' kelimesini. Her ne kadar utansa da karşısındakinin gülümsemesi için her şeyi yapabilirdi şuan Donghyuck. Mark buna daha fazla dayanamayıp aşşağıya inmesini söylemişti. Donghyuck ise hızla kafa sallayıp camını bile kapatmadan odadan çıkmıştı.

Aşşağıya indiğinde ise annesi ona baksa bile takmadan dışarı çıkmıştı. Şuan koronayı umursamak bile istemiyordu. Kapıdan çıkar çıkmaz merdivenlere ikişer ikişer basarak aşşağıya ulaşmıştı. Heycanlıydı. Uzun zaman -her ne kadar 2 gün olsada- sonra sevgilisini görecekti. Kapıyı açtığında Mark'da o sırada kapıdan çıkmıştı.

Mark gülümsyerek Donghyuck'a yaklaşmış ve ona sarılmıştı. Aniden gelen atak ile Donghyuck şaşırsada sonunda elini Mark'ın boynuna sararak karşılığını vermişti. Sevgilerinin daha doruğunda olan bu ikili için her şey yeniydi, ikiside heyecanının verdiği etki ile batırma korkusunu yaşıyor ve bu güzel ortamı bozmak istemiyordu.

Mark sarılmayı keserek Donghyuck'un yüzünde gezdirmişti gözlerini, bu gözler yüzünün her yerini incelerken Donghyuck'da boş durmuyordu. O da karşısındakini inceliyordı. İkisininde gözleri en sonunda birbirinin dudaklarında durduğunda, hiç düşünmeden öpüşmeye başlamıştılar.

Dudaklarını sevgiyle öperken, elini beline koymuştu karşısındakinin Mark. Yavaş yavaş ilerleyen öpücük bozulurken ikisi de bunu düşünmezdi normalde. Bozan kişi Donghyuck'un annesi olmasaydı "ne diye koşa koşa aşşağıya inerisn be eşşe-AMAN yolun ortasında öpüşülür mü be terbiyesizler"

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
°
°
°
Mrblr...bok gibi bir final oldu. Kitabı sonradan bozmasaydım konusunu sevmiştim ama...nys.

Umarım sıkılmadan, severek, gülerek bu kitabı okumuşsunuzdur ve okuduğunuza pişman olmamışsınızdır. Bu bu hesapta ilk bitirdiğim ve ilk yazdığım kitaptı. Okuyan ve oy veren herkese teşekkürler~ Diğer kitaplarıma da bakmayı unutmayın~~

Hepiniz seviyorum <3

Neighbor Across √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin