1.7

406 38 11
                                    

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Sabah olduğunda bağrışlarla uyanmıştı Mark. Bu her zaman olan bir şey değildi ve ne olduğunu merak etmişti. Odasından hemen çıkıp merdivenlerin önünde ne olduğuna bakıyordu.

Annesi ile babası kavga ediyordu.

Ne olduğunu anlamak için daha da yaklaştı "istemiyoruz işte niye ısrarcısın!?" "ben öyle istiyorum, sıkıldım sizin isyanlarınızdan. Ben ne dersem o olacak bu evde!!" "bağırma bana, hiçbir yere gelmiyoruz!" "ne yaparsanız yapın" deyip çekip gitmişti Mark'ın babası. Mark halen ne olduğunu anlamamıştı.

Ağlayan annesinin yanına gidip tereddüt etsede sarılmıştı. Çocukluğundan bu yana ilk defa sarılma gerçekleşiyordu. Bu Mark'ın gözlerinin sulanmasına yol açmıştı, annesi Mark'a daha da sarılıp oğlundan güç almaya çalışmıştı.

"Donghyuck biz amcanlara gidiyoruz, geliyor musun ?" "hayır" "gelsen şaşardım zaten" diyerek odadan çıkmıştı. Donghyuck bir sağa bir sola dönerek tekrar uykuya dalmaya çalışsada annesi yüzünden uykusu gitmişti. Oflayarak yataktan kalkıp, perdelerinin oraya yöneldi. Camı açıp havanın yüzüne çarpmasını bekledi, fakat hava yanıyordu "nasıl yani ya!!" ayağını yere vurarark salona geçmiş ve klimaya basmıştı.

İşte şimdi rahattı.

Kahvaltısını yapıp odaya geri döndüğünde Mark camın önündeydi. Gülümseyerek cama adımlamış ve 'ne oldu' yazmıştı. Mark ise 'bildirimine bak' yazmıştı.

LeeMarkkk: hey! Bugün müsait misin ?

Hyuck_._LEE: sanırsam evet, neden ?

LeeMarkkk: buluşabilir miyiz ? Seni bir yere götürmek istiyorum. Önemli bir şey söyleyeceğim :)

Hyuck_._LEE: aa, şey tamam
|görüldü...|

İkili yarım saat sonra kapılarının önünde buluşup Mark'ın yönlendirmesi ile 'ışıklı ağaç' diye adlandırdığı yere gelmişlerdi. Mark'ın yüzünden bile anlayabilirdiniz mutlu olduğunu, fakat Donghyuck ne olduğunu anlamamıştı.

"Seni hep buraya getirmek istemiştim. Daha doğrusu sevdiğim kişi ile sevdiğim yerlere gitmeyi" deyip Donghyuck'un kızarmasını sağlamıştı. Mark gülüp yere oturmuş ve konuşmaya başlamıştı "Kanada'ya gitmiyorum" deyip daha da gülümsemişti. Donghyuck hızla ona dönüp "Ne! Ciddi misin!?" demişti. Karşılığında ise gülümseyerek söylenen bir "evet".

Ve bir sarılma.

İkiside ne kadar sarıldıklarını bilmezken Donghyuck ayrılan taraf olmuştu. Gülümseyerek sevgilisine bakıyordu. İkiside sevgisini uzaktan yaşamayacktı. Uzunca bir zamanları ve geçecekleri yolları vardı. Donghyuck bir atak yapıp o gün Mark'ın verdiği öpücüğün aynısını vererek bu sefer Mark'ın kızarmasını sağlamıştı.

Mark ise Donghyuck'un o gün yaptığı gibi aptalca sırıtıyordu.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
°
°
°
Mrblr...ben ne yapacağımı bilmiyorum, yardım etsenize bee~~ kskskalksls finali nasıl yapayım ? Bir de bok gibi oluyor bölümler ik üzerime gelmeyin falan skakxlaklzksl

Hepinizi seviyorum <3

Neighbor Across √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin