|ᴄʀᴇᴇᴘʏᴘᴀsᴛᴀ ᴛᴇᴘᴋɪ| ✔️✔️

-83-

Slenderman: *beraber yaşadığınız süre boyunca oluşan hatıralarını zihninin köşesinden alıp, yerine getirdi. Kısaca hafızan yerine geldi*

Jeff the Killer: *onu görünce çığlık atmıştın ve senin çığlığın ile o da korkmuştu.* S/A, ne oldu? Niye çığlık atıyorsun? *Bir kez daha 'sen kimsin?' diye çığlık atınca bir şeyler çakmıştı.* Emin ol sana herşeyi hatırlatacağım.

Eyeless Jack: *Tamam, elinde böbrek ile odana girince kalp krizi geçirmek üzereydin ve eline ne geçerse ona fırlatmaya başladın, en son fırlattığın şey ise telefonun olmuştu.* Ne diye çığlık atıp, bana saldırıyorsun ki! Aptallaştın iyice sende. *Odadan çıktıktan sonra ona herşeyi anlatırlar* Harika! Ben hatırlatacağım tabiki! Ben tıp okudum bir kere, olmazsa kitaplara bakarım.

Ticci Toby: Ne demek S/A hafızasını kaybetmiş. Nasıl olur böyle bir şey, şimdi bizi hiç mi hatırlamıyor? En önemlisi beni. *Odana girince onu daha sakin karşılamıştın çünkü değişik bir görüntüsü yoktu, yanına geldi ve sana yaşadığınız komik olayları anlattı.*

Masky: Birde bu eksikti. Ona dikkat etmemiz gerektiğini biliyordum. Aptal kafam. *Maskesini eline aldı ve yanına geldi, yatağının yanında duran sandalyeye oturdu. Bir süre sessiz kaldı ancak sonra Toby ile beraber nasıl başının etini yediğinizi anlattı. Tüm odayı senin kahkahaların doldurdu.*

Hoodie: *Aslında yanına bile gelmek istemedi çünkü sana dikkat etmediği için kendini suçluyordu, diğerleri ısrar edince ise gitmek zorunda kaldı.* Bugün sizi bir değişik gördüm S/A hanım/bey. Sana destek olmaya geldim, şükür et tanrıya. *Sana diğerlerini nasıl beraber ifşaladığınızı anlattı. Sonra da videoları izlediniz.*

Homicidual Liu: Merhaba S/A, korkma lütfen. Liu ben bende Sully. İlk defa tanışmasak da ikinci defa böyle tanışıyoruz. Sana biraz bizlerden bahsetmeye ne dersin? *Saatlerce diğerleri ve Liu hakkında konuştunuz.*

Laughing Jack: AAHAHAH küçük şeker beni hatırlamıyorsa ben hatırlatırım. *Herkes gidip onun seni korkutacağını düşünmüştü, bazı cp'ler peşinden gitti Jack'in çünkü ikinizinde sesi çıkmıyordu. Sen ise hem şeker yiyor hemde Jack'in anlattıklarını dinliyordun.*

Sally: Yani şimdi S/A bizi hatırlamıyor mu? Ama onun hafızasını geri getiremez misin Slendy? *Gelip seninle konuştu. Sana oyuncak ayılarından birini verdi.* Oyuncak ayım benimle olduğu zaman güvende hissederim. Şimdi sende güvende hisset.

Jason the toymaker: Ne demek ezik S/A hiç bir şey hatırlamıyor? Soruna bak! Neden kimse ona sahip çıkmadı? *Yanına geldi, aslında alçakgönüllü davranışlar sergileyecekti ancak olmadı ve o mükemmel egolu(!) Halinde devam etti.*

Red Angel: *Başta işi fırsata çevirip, sana sevgili olduğunuzu söyleyecekti. Ama vazgeçti, çünkü siz arkadaştınız.* Merhaba S/A, ben Red Angel, kısa halı Ray. Senin değiminle kırmızı koca kafalı sapık.

Ben Drowned: *İlk duyduğunda bayıldı, uyandığında ise koşa koşa yanına geldi. Hiç durmadan konuşmaya başladı sen ise buna dayanamadın ve suratının ortasına yastık fırlattın. Kızdığını sandı ama sen gülünce rahatladı. En baştan başlayıp, yavaş yavaş anlattı.*

Dark Link: Hafızasını mı? Ona dikkat etmeliydik. Bizim yüzümüzden bizi hatırlamıyor. *Yanına gelmedi, sen ise onu hatırlamadığın için umursamamıştın. Odandan su almaya çıktığın zaman seninle karşılaşınca konuşmak zorunda kaldı. Bir süre sonra sen su almayı, o ise video oyununa devam etmeyi unuttu. Çünkü şuan koridorun ortasında gülerek sohbet ediyordunuz.*

Jane the Killer: *Neler olduğunu duyunca çok korkmuştu, siz arkadaştınız hatta daha da öte kardeş gibiydiniz. Çok endişelenmiş, seni yine de sağlam görünce rahatlamıştı. Yanına geldi ve sana burada yaşadığın herşeyi anlattı. Hem güldünüz hem üzüldünüz. Sabaha kadar da diğerlerinin dedikodusunu yaptınız.*

Ayol elim koptu çok uzun oldu valla. Neyse güzel oldu gibi. Umarım beğenmişsinizdir, bir sonraki bölüme dek hoşçakalın iki gözümün çiçekleri.

İstek alıyorum.