-The Marauders-.J.E.P.

Kehanet

Sabaha kadar hiç uyumamış olmuş ve olacak şeyleri düşündüm.Lily bu halimi görmüş kahvaltıya gitme zamanının geldiğini söyledi.Cüppemi giyip suratımı yıkandıktan sonra büyük salona geçtik.James'ın karşısına oturup başımı ovuyordum.

"Euphie iyi misin?Ne oldu?"

"Dün Dumbledore odasına çağırdı ve güçlerim hakkında konuştuk.Eğer güçlerimi kontrol edemezsem bakanlık beni hogwarts'dan alıp gözetim altına alacak"

Çapulcular'ın hepsi endişeli bir biçimde bakmaya devam edince ofladım.

"Hadi yemeğinizi çabuk yiyin.Kehanet dersimiz var on dakika sonra."

Der demez hepsi ağzına yemeklerden sıkıştırıp balkabağı suyundan içiyordu.Bense sadece bir tane reçelli ekmek yiyip kalktım ve kehanet sınıfına gittim.Sıraya yerleşip diğerlerinin gelmesini bekledim.Yaklaşık  beş dakika sonra sınıf tamamen dolmuş Profesör Trelawney de içeri girmişti.

"Bugünkü konumuz çay falları.Herkes kendisine bir fincan çay alıp içsin.Ve fallarınızı inceleyin."

Dedi.Herkes bir fincan çay aldıktan sonra yerlerine geri geçmiş çaylarını içiyordu.Ben Lily'nin falına bakıyordum

"Lily bak burada bir geyik var.Hemde çatal boynuz!İlerisinde bir kalp var."

Gülerek onunla dalga geçiyordum.Lily koluma şakadan bir şaplak atarken yüzünün rengi aynı saçları gibi olmuştu.Ben kıs kıs gülerken arada çayımı bitirebilmek için içiyordum

Bende fincanımdaki çayı bitirmiş Lily'e fincanımı uzatmıştım ki profesör bir anda yanıma gelip Lily'nin elindeki fincanımı eline aldı.

"Potter soyundan gelen kız dünyanın geleceğini değiştirecek.Karanlık lorda karşı çıkacak ve aydınlık için savaşacak.Savaşın sonucunda kim ölürse diğerinden güçlü olacak ve ölümsüzlüğün kendisi olacak.Birkaç kişi hariç kimse kıza inanmayacak ve ona ihanet edecek.Geleceğin adaleti bu kızın ellerinde olacak ve Karanlık lordu yenince kimse kıza karşı çıkamayacak."

Dedikten sonra hızla ellerindeki fincanımı bana geri veridi  ve sanki uyanmışcasına etrafına bakındı.

"P-profesör siz az ö-önce bana birşey söylediniz mi?"

"Hayır evladım.Ama fincanına bakmaya gelmiştim."

Dedi.Gözlerim dehşetle büyürken sınıftaki herkes fısıldaşıp bana bakıyordu.Bu bakışlardan rahatsız olup profesöre baktım.Bu sırada elime tutuşturdu fincanımı masaya bıraktım

"Dün Profesör Dumbledore beni bu saatte odasına çağırmıştı.Gidebilir miyim?"

"Evet gidebilirsiniz.Zıplayan fasülyeler çok güzeller."

Çantamı alıp hızla sınıftan çıktım.Hızla Dumbledore odasına girip nefeslendim.

"P-profesör Dumbledore.Profesör Trelawney hakkımda kehanette bulundu."

"Söyleyin?"

Ezberinin maşallahı var!Ben olsam çoktan unutmuştum bile

Aptal sen benim iç sesimsin.Ben senim sende bensin.Çift kişilikli birisiymişim gibi konuşma

"Potter soyundan gelen kız dünyanın geleceğini değiştirecek.Karanlık lorda karşı çıkacak ve aydınlık için savaşacak.Savaşın sonucunda kim ölürse diğerinden güçlü olacak ve ölümsüzlüğün kendisi olacak.Birkaç kişi hariç kimse kıza inanmayacak ve ona ihanet edecek.Geleceğin adaleti bu kızın ellerinde olacak ve Karanlık lordu yenince kimse kıza karşı çıkamayacak."

"Seni bugünden itibaren eğitmeye başlıyorum.Derslerinden sonra odama gel.Zihinbend ve Zihnefendar dersi vereceğim.İstersen Madam Promfery'e gidip izin isteyebilirsiniz bayan Potter"

"Peki profesör"

Dedim.Odadan çıkar çıkmaz James sarıldı.Saçlarını karıştırıp iç çektim.

"Bugünden sonra beni daha az göreceksiniz.Sıkı bir eğitim almaya başlayacağım haberiniz olsun."

"Artık senin yanından ayrılmayacağım Euphie.Seni koruya-"

Elimle ağzını kapatıp susmasını sağladım.Bu korumacı kardeş tavırları sıksada bu ilgisi hoşuma gidiyordu

"Hey koca bebek.O kadar korkmana gerek yok.Ben o kadar kolay ölmem merak etme"

Diyip güldüğümde diğerleri kaşlarını çatmıştı.Remus öne çıkıp sarıldı.

"Dalga geçilecek bir şey konuşmuyoruz Jenny.Senin için endişeleniyoruz."

Ayrıldığında burukca gülümsedim.

"Bu kadar üzülmenize gerek yok Aylak.Zaten hiçbir zaman mutlu ve huzurlu bir hayatım olmadı.Kim bilebilirdi bu güçlerin lanetli olduğunu."

James'a dönüp gözlerine baktığımda gelecekten bir görüntü geldi.

'James büyümüş ve Lily ile evlenmişti.Evliliklerinin ikinci ayında hamile olduğunu öğreniyor fakat mutlu olamıyordu.Çünkü Voldemort her yerde beni arıyordu.Lily doğum yapmış erkek çocuğu doğurmuştu.Bir ay sonra Voldemort malikanesi basıp James'a nerede olduğumu sordu.O da söylemeyince öldüren laneti atıp üst kata çıktı.Lily oğlunu korumak için tılsımlar yaptıktan sonra Voldemort Lilye benim nerede olduğumu sormuş ama cevabını alamayınca onada öldüren laneti atmıştı.Bebeğe dönüp öldüren lanet attı ama lanet geri sekip Voldemort'a çarpmıştı.'

Bebeğin içli içli ağlayışlarını duyduktan sonra James'ın kucağında bayıldım.

James'ın ağzından...

Bayıldığı gibi kucaklayıp hastane kadanadına götürürken birşey olmaması için dua ediyordum.Hastane kanadına vardığımda Euphie'yi yatağa bırakıp Madam Promfery'i çağırdım.Stres,yorgunluk ve uykusuzluktan bayıldığını söyledi.Diğerleride yanıma gelip durumu sordu.Onlarada söyleyince üzüldüler.Bu sırada Euphie uyanmış yataktan kalkmaya çalıştı.Çalıştı diyorum çünkü Sirius yatağa geri yatırdı.

"James ben gelecekten bir görüntü gördüm.Bir tarafından iyi bi taraftan kötü bir görü gördüm senin hakkında"

"Ne gördün?"

"İşin iyi tarafı sen Lily ile evleneceksin hatta bir erkek çocuğunuz olacak.Ama benim yüzümden Voldemort sizi öldürüyor"

"Neden senin yüzünden ölüyoruz?"

"Ben galiba gelecekte kaçak bir şekilde yaşayacağım.Ve nerede olduğumu Lily, çapulcular ve Dumbledore biliyor.Size nerede olduğumu soruyor sizde söylemeyince öldürüyor."

Şimdiden kendisini suçlu hissettiğini gözlerine bakarken anladım.Gözleri dolmuş bana baktı.

"Ü-üzgünüm James ama benden uzak durmalısınız.S-sizin ölmenize dayanamam.Lütfen benden uzak durun"

Diyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Bu görüntü yüzünden gözlerim doldu.Burnumu çekip Euphie'ye sarıldım.

"S-seni ne o-olursa olsun bırakmayacağım.B-ben daha yeni sana kavuşmuşken bırakmam."

Yazarın ağzından....

O günden sonra çapulcular Jenny'i mümkün olduğunca yalnız bırakmadı.Her gün ders bitiminde Jenny Dumbledore'un yanına gidip eğitim aldı.Her geçen gün güçlerini daha iyi kontrol etmesi biraz da olsa Jenny'e moral veriyordu.Ve gün geçtikçe Sirius bu kıza daha çok aşık olmuş onun için endişelenmişti.Kendisine aşık olmadığını iddia ederek Jenny'i unutmak için başka kızlarla çıkıp ayrılıyordu.Ama her çıktığında çocuğun kalbi sıkışıyor ihanet ediyormuş gibi hissediyordu.O yüzden çıktığı kızlarla en fazla iki veya üç gün takıldıktan sonra ayrılıyordu.Aradan bir yıl geçti.Jenny daha da güçlenmiş ve güzelleşmişti.Eğitimlerini başarıyla bitirdiği için mutluydu çünkü Çapulcularla daha fazla vakit geçirebileceğini düşünüyordu.Ama bu düşünceler kısa bir süre sonra yok olacağını kimse bilmiyordu.