Ertesi gün Dumbledore'un odasına gittim.Her zaman ki gibi koltuğunda oturmuş parşomenine bir şeyler yazıyordu.Kafasını kaldırmadan
"Benimle ne konuşmak istediniz bayan Potter?"
"Konuşacaklarımız aşırı derecede tehlikeli kimsenin duymaması gerek"
Diyip odanın girişine baktım.Kafasını parşömenden kaldırıp asasıyla sessizlik büyüsü yapıp bana döndü
"Voldemort'un ölmemesinin nedeni hortkuluğu olması.Altı tane hortkuluğu var ve yerlerini biliyorum.Ben bunları gelecekten görüler görerek ve Slytherin'lilerin zihnini okuyarak öğrendim.En kısa sürede yok etmemiz gerek."
"Hortkulukların ne olduğunu ve nerede olduğunu söyler misin Euphemia?"
"Basiliski Nagini,Tom Riddle'ın Günlüğü,Gauntların yüzüğü,Salazar Slytherinin madalyonu,Helga Hufflepuffun kupası,Rowena Ravenclaw'ın diademi.
•Günlük, sırlar odası'nın on üçüncü bölümünde.
•Kupayı Bellatrix Black'e emanet etmiş, o da nesneyi gringotts bankası'ndaki kasa dairesinde.
•Hufflepuff'ın kadehi'yle beraber çalmıştır. kolyeyi hortkuluk yaptıktan sonra voldemort onu bir deniz kenarı mağarasına, bir keresinde iki yetimhane arkadaşını korkuttuğu yere saklamış. mağaranın büyülü korumasına sadece kan diyetiyle açılan bir kapı, büyülü bir kayık, içen kişiye acı veren ve korkunç görüntüler gösteren iksir oyuntusu ve ınferiler var.
•Diademi ihtiyaç odası'na saklamış. voldemort sadece kendisinin odayı keşfettiğini sandığı için diademi korumak için bir büyü yapmamış.
•Yüzüğü gaunt ailesinin yaşadığı evde saklamış.Birkaç efsun tarafından korunmuş ve altın kutuya yerleştirilmiş bir şekilde döşeme tahtalarının altında gizlemiş.
Bende sizinle birlikte yok etmek istiyorum.Başka bir seçeneğiniz yok çünkü ben Çatalağzım ve sizide takip ederim.""Peki.İlk günlükten başlayalım.*çekmeceden basilisk dışı çıkartıp verir*Hazırsan bugün yapabilirsin bende senin için yarınlığına ve bugünlüğüne izin vereceğim."
Onaylayıp odama gittim.Birkaç şifa iksiri yapıp küçültme büyüsü yapıp çantama koydum.Asamı, Dumbledore'un verdiği dişi ve çantamı alıp odaya hayalbozan büyüsü yapıp ortak salona geçtim.Kendimede görünmezlik büyüsü yaptıktan sonra mızmız Myrtle'ın olduğu kızlar tuvaletine gittim.Yılan motifli musluğa dokunup çatal dilinde'Açıl' dedim. Ve girişi gözüktü.İçeriye adımımı attığım anda aşağıya doğru kaydım.Köprüde ilerleyip Adam heykelinin önüne geçtim."Slytherinin varisi seni çağırıyor.Efendin seni çağırıyor basilisk"Adam heykelinin ağzı açıldığında basilisk dışarı çıktı.Karşıma geçti ardından etrafımı sardı.Saldıracağı açıkça belliydi.Asamı hızla çıkartıp
"Petrificus Totalus!Pullus!"
Basilisk donup tavuğa dönüştü ardından Revelio büyüsünü yaptığımda günlük ortaya çıktı.Accio ile çağırıp dişi çıkarttım ve dişi günlüğe sapladım.Sapladığımda yüzüme kan fışkırdı ve çığlık sesleri duydum.Birkaç kez daha sapladıktan sonra üstüm başım iyice kan olmuştu.Descendio yaptım günlüğü yok ettikten sonra Deletrius ile yaptığım büyülerin izini asadan sildim.Çantamdan şifa iksirini çıkarıp içtim ve sırlar odasından çıktım.Birazda Myrtle'ın süphelenmemesi için konuştum.Ardından Dumbledore'un odasına geçtim.
"Günlüğü tamamen yok ettim.Basiliski de tavuğa dönüştürdüm.Şimdi izninizle dinlenmeye gidiyorum.Bir dahaki avımız ne zaman olacak?"
"Bir ay sonra.İyi günler bayan Potter."
Kızlar banyosuna gidip üzerimdeki kanları temizleyip rahatladım.Kıyafetlerime Aklapakla yaptıktan sonra giyindim.Çantamı ve asamı alıp koşarak odama geçtim.Bende günlüğünü tılsımlayıp anılarımı aktarmak istedim ve yapmaya başladım.Ama öncesinde hayalbozan büyüsünü bozup sessizlik büyüsü yaptım.Tılsımları yaptıktan sonra mürekkep için de tılsım yaptım.Kilide de kan diyetiyle açılması için büyüledim.Tüm işlerim bittiğinde güneş doğuyordu.Günlüğü masanın üzerine bırakıp camdan dışarıya baktım.Baktığımda Remus,Sirius,James'ın bitkin ve yaralı halde okula geri döndüğünü gördüğümde kaşlarım çatıldı.Bunlar bende birşey saklıyordu ve bu hoşuma gitmiyor.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra günlüğü saklayıp kitap aldıktan sonra ortak salona geçtim.Çapulcular gelene kadar kitap okuyup ne yapabileceğimi düşündüm.İçeri sadece Sirius ve James gelince herşeyi anladım.Remus bir kurtadamdı.Ve bunu benden sakladıkları için kitabı koltuğa bırakıp önlerine dikildim.Sinirli ve kırgın bir şekilde gözlerine bakarken saçlarım maviye döndü.
"Neden bana hiçbir şey söylemediniz?"
İstemeden olsada sesim tehditkar ve sinirli çıkmıştı.James dediklerimi yalanlamak için güldüğünde daha fazla sinirlendim.
"Neyi söylemedik sana Eup-"
Lafını benim sessizlik büyüsü yapmamla bölündü.Her saniyede sinirlerim artıyor ve beni deli ediyordu.Kaşlarımı çatıp alayla güldüm.
"Neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsunuz.Ya siz söylersiniz yada ben söyleyeyim nasıl fikir?"
Diyip sinirle başımı sola eğdim.Cevap beklerken onlar sessiz kalarak daha da sinirlendirmişti.Sinirle gülümseyip ilk Sirius'a sonrasında James'a baktım.
"Remus bir kurtadam.Bunu nasıl anladın derseniz anlatayım.Gelecek hakkında ve ne yapacağıma dair düşünürken sizi camdan gördüm.Yaralı ve yorgundunuz üstelik birde bugün dolunay vardı.Anlamamak için aptal olmak lazım ama merak etmeyin bunu anca benden başka kimse anlamamıştır."
Sessizliği bozmamış beni dinleyip çaresiz gözlerle bana bakıyorlardı.
"Remus ve Dumbledore'un size bana bile anlatmamanızı istemiştir kesin.Neyse siz dinlenmeye gidin ben yarın derslere katılmayacağım haberiniz olsun.Dumbledore biliyor nedenini."
Diyip onları orada bıraktım.Odama tekrar geçtiğimde günlüğe anılarımı aktardım ve kanımla günlüğü kilitledim.Kendimi yatağıma atıp tavana baktım.
'Voldemortu öldürmek kolay olmayacaktı.Tabiki ölümyiyenleri yok etmekde.Regulus ölümyiyen olmadan önce herşeyi bitirmem gerekiyordu.Şuan birinci sınıfta ve yaklaşık üç yıl sonra zorla ölümyiyen olacaktı.Ama ben bunu engelleyip yaşamasını ve Sirius ile arasını düzeltmesini sağlayacaktım.Her ne kadar zor olsada Bellatrix'i bile kurtarmak zorundaydım.Bu yıl Hortkulukları yok etsek altı ayda savaşa hazırlık yapmamız gerekiyor.Dumbledore ile konuşup düello kulübü açtırmam gerekecek.'
Oflayıp yatakta döndüm.Kendimi daha çok geliştirmek zorundaydım ve bu kadar sorumluluk düşündükçe boğuyor.Ama geleceğin benim ellerimde olması bir bakıma iyiydi aslında.Offff kimi kandırıyorum ki dünyanın bile kaderi benim ellerimde olması zaten başlıca canımı sıkıyor!Yatakta oturur pozisyona geçtiğimde burnum kanmaya başladı.Madam'ın verdiği iksire baktığımda bittiğini gördüm.Burnuma peçete ile baskı yapıp Lily''i uyandırdım."Lily J-jamesı çağırır mısın?İ-iksirim bitmiş k-kanama durmuyor."
Diyince koşarak odadan çıktı.Her ne kadar baskı yapsamda kanama durmamış aksine daha çok kanamıştı.Peçete kanla dolduktan sonra peçeteyi atıp elimle baskı yapıp kafamı geriye attım.Kan ellerimden akarak yerle buluşuyordu.Tam gözlerim kararmaya başladığında James beni kucaklayıp koşarak hastane kanadına götürürken yüzüm kandan görünmüyordu.Bu sayede James'ın pijamasıda kan olmuştu.Hastane kanadına vardığımızda bayıldım.James'ın bağırışlarını duysam da açamadım gözlerimi.Nefes alış verişlerim azalırken Sirius ve James'ın çığlık çığlığa bağırdıklarını duydum.Sonrasında bulanık sesler ve karanlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-The Marauders-.J.E.P.
Fanfiction"Bir Potter kızı ve Black oğlanı ile olan size göre kısa ama benim için uzun olan serime hoşgeldin Başlangıç tarihi:5 Eylül 2020 Bitiş tarihi:1 Ekim 2020 *\COULD YOUR ATTENTİON PLEASE/* İLK H...