tony on the way

121 19 14
                                    


Cas uyandığında farkettiği ilk şey bedenini sıkıca saran kollar oldu. İkinci şey ise karşısında ellerinde gevrek kaseleri varken kendisini izleyen Tony ve Steve'di.

"Neden gözlerinizi diktiniz?" sızlandı. "Mahremiyet diye bir şey duymadınız mı?"

"Duyduk ama bunun için ayrı odada olman gerekir, gizlilik isteyebilmek için." Kaşığını doldurup ağzına götürdü arkadaşı. Hala Cas'i izliyor, daha doğrusu onlara bakıyordu. "Seks yaptınız mı?"

"Tabiki hayır!" Ahtapot gibi bedenini saran kollardan çıkmaya çalıştı. "Sarhoştu o yüzden buraya getirdim ve kahve yaptım, ayıltmak için."

"Sonra da onunla yattın mı? Üstelik popo koruyucuna danışmadan."
Steve şaşkınca başını yana çevirdi. "Ne? Popo koruyucu mu?"

"Evet, onun altta olmamasını sağlamak benim görevim." Tony bunu öyle ciddi söylüyordu ki sanki hayattaki en önemli şeydi. "Son kez soracağım, yattınız mı?"

"Hayır."

"Peki. Biz Steve ile yattık ama."

Sarışın ve Cas aynı anda şok ifadesiyle Tony'ye bakınca odada yüksek sesli bir kahkaha yankılandı. "Yüzünüzdeki aptal ifadesi hoşuma gitti, bunun daha sık ortaya çıkması için çabalayacağım."

"Çok kötüsün Tony!" Steve sızlanarak omzuna vurdu.

"Hayır sadece bir dahiyim."

"Ya da öyle olduğunu sanan gerizekalının tekisin."

"Sana ispatlamamı ister misin? Hissettirme mi? Zor yollardan?"

Cas karşısındaki adeta bir tiyatroya benzeyen duruma aval aval baktı. Tony bir erkeğe mi asılmaya çalışıyordu? Cidden bu bir ilkti. Konuştukları sırada birbirlerinin gözlerinin içine bakıp kafalarının yaklaştığındanda haberleri yoktu büyük ihtimalle. Araya girmek için "Burda mı kaldın Steve?" diye sordu.

"Sayılır, zaten geleli 2 saat falan oluyor. Partiden geç geldik."

"Bu kulağa tam olarak Tony gibi geliyor."

"Belki de Dean seni kapmadan adım atmalıydım, beni çok iyi tanıyorsun ve her şeye katlanıyorsun."

Cas sonunda kollardan kurtulabildiğinde oturur pozisyona geçti. "Belki hala şansın vardır," dedi. "Ama bu şansı ben yerine Steve ile kullanacağına eminim. Taste the rainbow* adamım."

"İddialısın, bunu sevdim"

"Son dediğin ne demekti?" Steve masumane şekilde sordu. "Anladığıma emin değilim."

"Öylesine bir deyim, Tony sana açıklar ilerde."

Cas banyoya geçti, elini yüzünü yıkayıp hızlıca işlerini bitirerek mutfağa gitti ve elinde bir sürahi dolusu soğuk suyla Dean'in başına dikildi. Arkadan Tony'nin kısık sesle "İnan bana bunu çok defa yaşadım, "dediğini duydu ve gülmemek için dudağını ısırdı.
"Dean Winchester, uyan yoksa zorla uyandırılacaksın."

Yalnızca 'ımm' sesi geldiğinde Cas onay ister gibi Tony'ye baktı. Arkadaşı baş parmağını kaldırarak devam et işareti verdiğinde suyu Dean'in güzel suratına boşalttı. Anında sıçrayarak kalktı Dean, anlamsızca etrafına bakındı."Neler oluyor?"

"Hiçbir şey, sadece uyanman için."

"Neden uyanmam gerekiyor ki? Bugün dersim öğleden sonra."

"Ne yazıkki biz bunu bilmiyorduk." Tony pişmiş kelle gibi sırıtarak cevapladı. "Ayrıca Cas ilk seksinizi yaptığınızı itiraf etti yani tebrikler."

Dean oltaya takılmış balık gibi aptal ifadesiyle odadaki herkese sırayla bakarken çok sevimli görünüyordu. Muhtemelen doğruyu söylerse Cas zor durumda kalır mı diye tereddütteydi,  Tony'yi hiç tanımayan zavallı Winchester.

"Sana takılıyor," dedi dayanamayarak. "Onun dediklerini genelde duymazdan gelebilirsin."

"Güne başlamak için ne güzel bir yol, Stark. Cas'le yatma şansımı hatırlatman."

"Rica ederim. Ayrıca ben onun popo koruyu--"

"Kapa çeneni" Cas bulduğu ilk şeyi, yani bir defteri, arkadaşına fırlattı. Cidden Dean'le bu konulara girmek istemiyordu ne şu anda ne de etrafta Tony varken.

"Adamım senden popo lafını duymak garip, daha çok ön tarafla ilgilendiğini sanıyordum."

"O kızlarlayken," Tony Dean'in ona meydan okuduğunu görebilecek kadar zekiydi. Hatta fazla zeki. "Erkeklerleyken popoyla ilgileniyorum."

"Eşcinsel değil demiştin?" Kabak yine Cas'in başına patladığında iç çekti. Gerçekten tüm bunlara nasıl dayanabiliyordu acaba. Yıllarca Tony Stark'a katlanmıştı ve şimdide Dean'in takıntılarına yanıt vermesi gerekiyordu.

"Değildi, Steve'le yeni seks yapmışlar ve bu onun ilk seferiydi bir erkekle."

Dean gerçekliğini sorgular gibi baktığında neyseki Tony ve Steve'de 'evet' diyerek onaylamıştı. Steve'in eveti epey kısık ve zoraki çıkmıştı ama durumu anlayıp Castiel'e yardım etmeye çalışmasına minnettardı. Sonunda ikna olan Dean "Pekala," dedi. Yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. "Sana tebrikler o zaman. Ayrıca Cas'in sevgilisiyim olayı can sıkıcıydı, çözülmüş olmasına sevindim."

"Tanrı aşkına! Dün zaten çözmemiş miydik?"

"Bence biz bu aile dramasından kaçıp daha samimi olabileceğimiz bir yerlere gitmeliyiz." Tony Steve'i kolundan tutarak kaldırdı. "Size iyi tartışmalar!"

Kapıdan çıktıklarında Cas "Hep böyle," dedi. "Zor anlarda beni tek bırakmak favorisidir."

"Ben seni asla bırakmam."

"Ona ne şüphe," sesindeki imayla konuştu Cas. "Neyse, aç mısın? Yoksa hemen şu sarhoş olma konusuna başlamak mı istersin?"

"Aslında epey acıktım."

"Bende öyle tahmin etmiştim."

**taste the rainbow: eşcinsellik tecrübesi olan heteroseksüel.
Gay ya da biseksüel olmamasına rağmen bir defalık hemcinsiyle deneyimi/ilgisi olanlara hitaben söylenen bir deyim.

platonic //destiel (ASKIDA ❌) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin