Uzun süre sarılı durduktan sonra Cas'le Dean yatağa uzanmış, sessizliğin tadını çıkarmışlardı.
Kapı gürültüyle açıldığında refleksel olarak ayağa fırladı Cas. Gelen Tony'ydi. "Sizi uygunsuz halde basmamak için yaptım," dedi. "Öyle bir görüntüyü zihnimden silmem mümkün olmaz."
"Merak etme, parti gecelerinde senin yatağında yaparız."
Tony orta parmağını havaya kaldırmakla yetindi. Yorgun ve üzgün görünüyordu. "Sen iyi misin?" diye sordu. Dean tüm süreç boyunca geri planda durmuştu.
"Değilim. Sanırım gerçekten Steve'e çok yüklendim. Ondan etkilendiğimden emin olmam yüzünden onun içinde her şeyin aynı geçerli olduğunu sandım ve ukalaydım."
Cas normalde bu duyduklarına alaycı yaklaşıp arkadaşını zor durumda bırakırdı ama bitap halde olduğunu görebiliyordu. "Steve sana karşı ne hissediyor bilmiyorum ama yakınlık kurmak istediğine eminim. Dost olarak gibi dursa da, çünkü kendisi gay değişim diye iddia ediyor, asla bilemezsin Tony. Sevgi işleri hep karmaşık ve zordur. Tek yapman gereken değeceğini düşünüyorsan vazgeçmemen. Eğer şimdilik senden arkadaşlık bekliyorsa, o halde öyle ol. Böylece kendi duygularından da emin olursun zamanla. "
"Nasıl emin olabilirim? Kıyaslayabileceğim kimse olmadı, sevgilim ya da hoşlandığım." Ceketini çıkarıp kendini yatağa attı. "Sadece onunla olmak hoşuma gidiyor, sıradan bir sohbet onunlayken ilgimi çekebiliyor. Gözlerini ve yüzünü herhangi bir sanat eserinden daha güzel buluyorum. Tüm bunlar deneme isteğimi yoğunlaştırıyor, anlıyor musun? Onu öpmek ve diğer tüm kızlardan farklı olduğuna emin olmak istiyorum. "
"Bu sadece senin istemenle olacak bir şey değil. Zaman çoğu şeyin ilacıdır Tony."
"Bana kalırsa onunla görüşüp yakın olmaya devam etmelisin," dedi Dean konuşmaya katılarak. "Ama öpme eğiliminde bulunma, ya da herhangi bir fiziksel temasın. Sadece onunla ol ve bununda yeterli olacağını anlamasını sağla. Eğer o da senden hoşlanıyorsa zaten adım atacaktır fakat üstelersen yalnızca korkar, gidişattan ve olabileceklerden."
Cas gözlerini kısarak Dean'e baktı."Bende de böyle taktikler mi uyguladın?"
"Hayır." Teslim olur gibi ellerini kaldırdı. "Çünkü gerek kalmadı. Zaten gözlerindeki aşkı ilk günden net olarak görebildim."
"Tabi. İlk günden partiye davet eden bendim sanki."
"O ışığı gördüğüm için ettim." Dean'de ayağa kalkarak meydan okurcasına karşısına dikildi. "Ders boyunca bana bakıp durduğunu farketmedim mi sanıyorsun?"
"Çok kötüsün!" şakayla karışık göğsünden itelediğinde Dean'in dönüş hamlesi Cas'i yere düşürmek olmuştu. Sırtı yerle buluşmuşken** ve Dean üzerine yarım eğilmişken Tony durumdan bıkmış gibi söylendi. "Oynaşacaksanız başka oda bulun ya da mutfak seksi falan yapın. Ses ve görüntü olmadığı sürece umrumda değil."
"Afedersin." Cas mahçupça cevapladı çünkü Tony'nin canı böylesine sıkkınken bu tarz davranmaları hoş değildi. Dean'in uzattığı eli tutarak kalktı ve "Bir fikrim var," dedi. "Steve'i akşam buraya çağıralım ya da hep beraber dışarı çıkalım."
"Beni görmek isteyeceğini sanmıyorum."
"Saçmalama. Senden nefret etmiyor, yalnızca baskıdan bunalmış." Cas artık emindi arkadaşının sevda çukuruna düştüğüne. Mantıktan uzaklaşıyordu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
platonic //destiel (ASKIDA ❌)
FanfictionDean Winchester ve Castiel üniversitede tanışırlar. Oldukça klasik bir başlangıç, değil mi? Kapak için teşekkürler @goddessofmarvel