fresh start

113 15 17
                                    


Tony ve Steve yemek hazırlamakla mücadele ederken geçen dakikalar Dean ve Cas'in öpüşmesini ilerletmesine sebep olmuştu. Yaklaşık yarım saat sonra Tony'nin mutfaktan çıktıktan sonra attığı yarı çığlık bu sebepleydi. Çünkü Cas'i Dean'in kucağında otururken görmüştü.

"Sana üstte olman gerek derken bunu kastetmiyordum." sesi öylesine sinirli geliyordu ki Steve şok olmuş şekilde izliyordu. Muhtemelen yorum yapmaya cesaret edememişti.

"Tanrı aşkına!" Cas hemen geri çekilip üstünü başını düzeltti, ayağa kalktı. "Bu garipliklerini yalnız olduğumuz zamanlara sakla Tony."

"Bu görüntüden sonra mümkün değildi. Her neyse, hadi yemeğe sizi tutkulu aşıklar."

Dean tüm bu olan bitenden fazlaca keyif almışçasına gülümseyerek mutfağa gitti. Steve'de onun arkasına hızlı adımlarla kaybolunca Cas yastığı arkadaşının kafasına attı. "Beni küçük düşürdüğünün farkında mısın? Sen ve Steve konusunda böyle davransam hoşuna gider miydi?"

"Eğer o seviyeye gelirsek istediğin gibi davranabilirsin koca adam." Tony flörtöz şekilde göz kırptı. "Her bulduğun fırsatta seks yapmaya çalışmasan bu sorunları yaşamazdık. Popo koruyucun olduğumu unutma."

"Popomu korumana ihtiyacım yok, bunu pekala bende yapabilirim. Hadi gidelim."

Neyseki yemekte önceki olaya dair yorum ya da şaka yapılmamıştı. Derslerden ve kulüplerden konuşmuşlar, gelecek planlarından bahsetmişlerdi. Geçen dakikalarla Steve ve Tony'nin arasının düzeldiğide net olarak görünüyordu. Sık sık birbirlerine bakıyor ve gülümsüyorlardı. Saatlerce izlenesi bir tabloydu.

"Tadı güzel değildi ama yinede teşekkürler Tony, eline sağlık."

"O zaman ellerini başka şeylerle meşgul edeceğine gelip sen hazırlasaydın Dean-o."

"Çocuk gibisiniz." dedi Cas, atışmalarına hitaben. Bunun sonu hiç gelmeyecek miydi? Steve'e dönüp "Bugün parti var mıdır?" diye sordu. "Gidip biraz kafa dağıtalım."

Aslında bunu kendisi için değil, Tony için istiyordu. Partiye giderlerse Steve'le ikisi açısından gelişme olacağının bilincindeydi. Başlarda hep birlikte takılırken gecenin büyük çoğunluğunu parti evinde, yalnız ve birlikte geçiriyorlardı. Bugünde belli bir saatten sonra Dean ve Cas yanlarından gittiğinde aynısı olurdu ve eski hallerine dönebilirlerdi. Evde kalırlarsa dörtlü bir şeyler yapacakları için o imkan pek sağlanamazdı.

"Tabiki var," diye lafa girdi Dean. "Lindsay'nin ailesi şehir dışına çıkmış, bunu fırsat bilip ilk partisini vereceğini söylüyordu."

"Harika. Rock'n Roll zamanı!"


~~~~~

Partiye erken gittikleri için henüz çok az kişi olsa da sorun değildi. Dean ve Tony bira alırken Steve ve Cas soda içmeyi tercih ettiler. Gerçi ilerleyen zamanlarda arkadaşının Steve'e içki içireceğine emindi, şu an araları limoni olduğu için yorum yapamıyor olmalıydı.

"Ee Steve, üniversitenin son yılında da yalnız kalmayı mı planlıyorsun?" oluşan sessizliği bitirmek için sormuştu Cas. Hemde cevabının Tony'yi ilgilendireceğini düşünüyordu.

"Şimdilik öyle gibi. Okul bittiğinde aşk hayatıma ayırabileceğim fazlaca zaman olacak zaten. "

"Hiç sanmam. Muhtemelen yeni tanıştığın biriyle evlilik hayali kurup gerçek aşk ya da sevgi yaşamadan tek eşlilik hayatının daimi üyesi olacaksın."

Cas arkadaşına uyaran bakışlar attı. Tony hep ukala ve sert yorumlar yapardı, kendi bildiğinin tek gerçek olduğuna inanarak. Fakat henüz sorunlar çözülmeden bu tavırlarda olursa arkadaşlıkları tamamen bitebilirdi. Steve de kaşlarını çatarak Tony'ye baktı. "Öyle olacaksa bile bu beni ilgilendirir. Hayatımı istediğim gibi yaşayabilirim."

"Buna yaşamak denirse tabi. Bakir olup olmadığından bile emin değilim, öyle bir izlenim bırakıyorsun karşındakinde."

Dean yine keyifle olan biteni kenardan izleyip birasını içerken Cas araya girdi. "Tamam Tony, ana fikri anladık uzatmana gerek yok. Steve istediği zaman sevgili yapabilir, ya da seks. Bu onun hayatı. Yalnızca sohbet başlatmaya çalışıyordum."

Steve "Teşekkürler," diyerek ayağa kalktı ve içeceklerin olduğu tarafa gitti. İçmeye başlarsa devamı geleceği ve sarhoş olacağı barizdi bu sinir ve can sıkıntısıyla.

"Amacın ne senin? Aranı düzeltmek mi çocuğu sinir küpü etmek mi?"

"O da benim sinirlerimi bozuyor. Karşılıklı olmasını istedim." Tony omuz silkti, klasik umursamazlık hareketi olarak. "Birazdan yanına gidip konuşur hallederim."

"Steve'e şimdiden üzülmeye başladım," Dean kısık sesle söylediğinde Cas başını taşlara vurmak istedi. Gerçekten. Sürekli birbirleriyle uğraşan bir arkadaşlık grubunda bulunmak kabus gibiydi. En azından deneyimlediği bu birkaç saatlik dilimi. "Yanına şimdi git," dedi. "Sonra yine yanıma gelip ben hatalıydım konuşmaları yaparsan yemin ederim yardım etmem Stark. Git ve kendini affettir, hemen."

"Bana emir vermene bayılıyorum." Diliyle alt dudağını yaladı Tony, ki bunu Dean'i sinir etmek için yaptığı gün gibi açıktı. Demekki az önceki cümleyi o da duymuştu. "İliklerime kadar işliyorsun."

"Farklı şekillerde de sana işlememi istemiyorsan kalk ve bu işi çöz."

Arkadaşı ayağa kalkıp gitmeden önce öpücük attıktan sonra Cas gülerek Dean'e döndü. Yüzünde boş bir ifadeyle duran Winchester, belli ki Tony kıskançlığı olayını atlatamamıştı. "Bugün fazlasıyla uğraşlı bir gün oldu." dedi oflayarak, gülümsemesi solmuştu. Dean'nin tek yorumu ise "Tony'den hala hoşlanmıyorum." oldu.

İçilen bira ve sodalar, Tony ve Steve'nin hararetli tartışması, ardından arkadaşının Steve'in karşında kendini affettirmek için saçma sapan dans hareketleri yapması sonrasında bir kenara çekilip gülüşmeleriyle gece bitmek üzereydi. En azından Dean ve Cas için, zaten gelme sebepleri diğer iki salağın barışabilmesiydi. Fakat o huzurlu anda, geniş salonun diğer tarafından müzik sesleri gelmeye başladı belli belirsiz. Normalde partilerde karaoke hep yapılırdı ama bu saatte değil.

Müzik güzel bir ritimle düzenli olarak çalmaya başladıktan sonra tanıdık bir kız sesi duyuldu. Henüz kim olduğunu çıkaramamışken Dean korkmuş gözlerle döndü ve Cas'e doğru fısıldadı.
"Bu Lana."





Lana tam olarak videodaki hüzünlü haliyle ve o şarkıyı söylüyor. Birde uzun aradan sonra yazdığım için bölüm iyi olmamış olabilir, sorry.
Umarım oy ve yorum gelirde devam ederiz

platonic //destiel (ASKIDA ❌) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin