열다섯

1.4K 131 193
                                    

"Jeno, burada ne yapıyorsun?"

Yakınından gelen öfkeli sesle birlikte gözlerini açtı Jeno. Renjun kaşlarını çatmış Jaemin'e bakıyordu. Onun uyanmasını istemediği için çadırdan çıktı ve kolundan tutarak biraz uzaklaştı oradan.

"Dün gece korktuğunu söyledi ve ben de yanına gittim."

Renjun alaycı bir şekilde güldü. "Tabi hemen seni çağırdı değil mi? Senin sevgilin benim Jeno, o değil! Nasıl olur da beni yalnız bırakabilirsin. Beni sevmiyormuş gibi davranıyorsun."

Bu sefer alayla gülen taraf Jeno'ydu. "Jaemin gruba yazdı ve sadece ben uyanıktım. Gitmek isteyen bendim, o senin korkabileceğini düşündü ve gelmememi söyledi. Ayrıca seni zaten sevmiyorum Renjun. Bunu sana başında söylemiştim."

Renjun'in gözleri dolmuştu. Yumruklarını sıktı ve Jeno'nun göğsüne vurdu. "Beni kandırdın!"

Jeno bileklerini tutarak onu durdurdu. Sinirlendiğini hissediyordu. Ateş saçan gözleriyle baktı kendisinden kısa çocuğa.

"Ben seni kandırmadım, bu saçma oyunu oynamak isteyen sendin."

"Benimle birlikte oldun, beni öylece bırakmana izin veremezdim! Seni seviyorum Jeno!"

Jeno ağzını açtığı sırada onlara doğru gelen Mark'ı görerek geri kapattı. Ayrılmak istediğini söyleyecekti ve her şey şimdi bitecekti.

"Siz kavga mı ediyorsunuz?"

Renjun ürkek bakışlarla baktı Jeno'ya. Hala sinirli görünüyordu. Doğrusu Renjun ondan korkmuştu. Jeno'nun böylesine sinirli biri olduğunu bilmiyordu.

"H-hayır, sadece küçük bir tartışma."

"Hadi gelin kahvaltı edeceğiz."

Mark'ın peşinden gitti Renjun. Orada dursa Jeno'nun ilişkilerini bitireceğini tahmin ediyordu.

Jaemin'de uyanmış Hyuck ile gülerek sohbet ediyordu. Onların yanına giderek elini masaya koydu ve Jaemin'in üzerine eğildi.

"Kahvaltıdan sonra benimle gel, konuşacaklarımız var."

Sesi son derece tehditkâr çıkıyordu ve Jaemin bundan hiç hoşlanmamıştı. Hyuck sinirle ayağa kalktığında Jaemin onu bileğinden yakaladı ve Renjun'e onay verdi.

Yanlarından ayrılırken sırıtıyordu. Jeno, Jaemin yüzünden kendisine bağırmıştı. Bunun intikamını almayacağını mı düşünüyordu?

"Neden tutuyorsun beni? Bıraksaydın da öldürseydim onu."

"Hyuck biraz sakin ol, Mark geliyor."

Yüzlerine sahte bir gülücük koydular ve sanki sohbet ediyor gibi göründüler. Mark sevgilisinin yanına oturarak ona belinden sarıldı. Hyuck ise buna karşılık olarak yanağına öpücük bıraktı.

Jaemin yüzünü buruşturarak onlara bakmayı kesti. Kafasını çevirdiğinde Jeno'nun ona baktığını gördü. Niye bakıyordu ki şimdi? Utandığını hissederek başını eğdi.

Jeno ise bu tatlılığa gülerek yanına ulaştı. Jaemin'in saçlarını karıştırırken Chenle ve Jisung kahvaltı etmeye devam ediyorlardı.

"İşte olması gereken."

Hyuck bağırarak söylendiğinde Renjun bunu duymuş ve telefondan başını kaldırarak Jeno ile Jaemin'in arasına oturmuştu. Herkesin duyacağı bir şekilde "Ama olan bu," diye mırıldandı.

Jeno ve Hyuck sinirle nefes verirken diğerleri sessiz kaldı. Kahvaltı sessiz, bir o kadar da bakışmalı geçmişti.

***

Best Friend × NoMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin