열여덟

1.4K 112 136
                                    

"Her şeyi açıklamanız için sadece 3 saniyeniz var."

Jeno cümlesini bitirdikten sonra saymaya başladılar aynı anda. Aynı anda başlamaları iki aşığı da gülümsetmişti.

"3!"

"2!"

"1!"

"Biz fuckbody'iz!"

Heyecanla yerinden kalkarak bağırdı Chenle. Bu şekilde sorguya çekilmek onu germişti.

"Ne?"

"Ne?"

"Ne?"

Diğer üçlünün ağzından aynı kelimeler çıkmıştı. Hepsi oldukça şaşırmıştı ve Jisung da onlardan biriydi.

"Nasıl yani siz sek-"

Jaemin'in cümlesi Jeno'nun ağzını kapatması ile kesilmişti. Saçma sapan bir şey söyleyeceğini biliyordu, bu yüzden onu susturmuştu.

"Saçmalama Chenle, ne fuckbody'si?"

"Ama Jisung sürekli öpüşüyoruz ve ben bir filmde görmüştüm, fuckbody deniliyormuş."

Jisung Chenle'nun kafasına vurarak gözlerini devirdi. Bu hareketi Jeno ve Jaemin'de yapmıştı.

"O öyle bir şey değil aptal, kalp krizi geçiyordum." Elini kalbinin üzerine koyarak söylendi Jaemin.

Jeno gülerek sevgilisinin poposuna vururken Chenle suratını asıyordu. Jaemin ellerini havaya kaldırarak dikkatleri üzerine çekti.

"Hiçbir şey anlamadım. Dürüstçe söyleyin ne olduğunu. Kızmamızdan korkuyorsanız eğer korkmayın, biliyorsunuz bize her şeyi anlatabilirsiniz."

Jisung sonunda sözü devralarak konuşmaya başladı. Ona göre de bir şeyler açıklanmalıydı artık.

"Ben Chenle'dan hoşlanıyorum, arkadaş olmamız umrumda değil onu seviyorum. Ve o artık benim sevgilim."

Jaemin küçüğün açık sözlülüğüne şaşırsa da gülümseyerek alkışladı onları. "Tebrikler çocuklar."

"Hyung dur bir saniye. Ne demek sevgilim? Ne demek beni seviyorsun? Sen ciddi misin?"

Jisung güldü ve şaşkın bakışlar atan çocuğa yaklaşarak dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. "Ciddiyim Chenle, sevmediğim birini neden dudağından öpeyim ki?"

Chenle gülerek sarıldı boynuna. Mutlu olmuştu çünkü o da Jisung'dan hoşlanıyordu. Karşılıklı olmasına sevinmişti.

"Aman tanrım, çocuklarım büyüyorlar."

Jaemin sahte bir üzüntüyle gözyaşları varmışçasına onları silerken Jeno onun bu sevimli haline gülüyordu.

Dayanamayıp dudaklarını öptüğünde Jaemin kaşlarını çatmıştı. "Çocuklar burada Jeno."

Jeno göz devirerek Jaemin'i kendine çekti. "Az önce dediklerini duymadın mı? Öpüşüyoruz dediler, fuckbody dediler. Çocukların o kadar da masum değil bence, hm?"

Jaemin kendi aralarında konuşan ikiliye kısa bir bakış atarak önüne döndü. Onlar gerçekten büyüyordu ve bu ister istemez Jaemin'i duygulandırıyordu. Elinde büyümüşlerdi ve bu gerçekti.

"Biz dışarı çıkıyoruz hyung."

Jaemin kaşlarını çattı ve ayağındaki pembe pandufun birini eline aldı. Evet yumuşak terliğiyle dövmeyi düşünüyordu onları.

"Nereye gidiyorsunuz bu saatte?"

"Güzelim daha akşam bile olmadı, bırak gitsinler."

Chenle gözlerini kısarak Jeno'ya baktı. Parmağı ile sırıtan abisini göstermeyi de ihmal etmemişti. "Kesinlikle bizi düşünmüyor ve annemle yalnız kalabilmek için bizi evden göndermeye çalışıyor."

Best Friend × NoMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin