13.BÖLÜM

90 5 16
                                    

"Daha ne kadar burada duracağız? Ben çıkıp arayacağım!"

Kapıya doğru ilerlerken Eren benden önce davranıp kapıyı kilitledi.

"Bir yere gitmek yok Rüzgar, Talha Amca durun dedi."

Öfkeden çıldırıyordum içeriye doğru ilerledim sinirle kendimi koltuğa bıraktım.

"Abi biraz sakin ol.Tamam bizde merak ediyoruz ama senin gibi yapmıyoruz." Ellerimin arasına aldığım başımı Doruğa çevirdim.

"Sen ne saçmalıyorsun lan." Öfkeme hakim olamıyordum ayağa kalktım hışımla, Doruğun üzerine doğru yürümeye başladım.Diğerleri amacımı anlamış olacak ki beni tutmak için ayaklandılar fakat geç kaldılar çoktan Doruğun yüzüne yumruğumu indirmiştim. Yumruğumun darbesiyle arkasında duran cam sehpanın üzerine düştü.Neyse ki Eren son anda yakaladığı için sert düşmemişti.

"İyiyim yok bir şeyim hak ettim," ne yapacağımı bilemediğim için boş boş Doruğa bakıyordum.

"Ben gerçekten özür dilerim kendime hakim olamadım."

"Sorun değil, gerçekten."

"Ben burada durduğum sürece size zarar verebilirim o yüzden dışarıya çıkmam gerek."

"Hayır Rüzgar amaçlarını bilmiyoruz sana da bir şey yapabilirler ve Geceyi kurtarma ihtimalimiz düşer o yüzden burada oturuyorsun."Saatlerdir sesini çıkarmayan Demir sonunda ağzını açmıştı.

"Susun bir Deniz arıyor!" Doruk telefonunu alıp dışarıya çıktı.Deniz'in olaydan haberi yoktu Doruk istememişti söylememizi. Demir'in dediği mantıklı gelmişti bu yüzden koltuğa geri oturdum.

Bir süredir sessiz olan ortamı bozan şey benim telefonum olmuştu.

"Kim arıyor?" diye sordu Eren.

"Uzay arıyor ben konuşup geliyorum."

"Hayır burada konuş"dedi birden Demir

Demirin dediğine uyarak yerime geri oturdum.

"Alo?"

"Rüzgar, nasılsın?"

"İdare eder sen?"

"Bende aynı da ben şey için aradım kafeden öyle hızla kalkınca anahtarını düşürmüşsün müsaitsen nerede olduğunu söyle gelip veriyim." Teklifi çok cazip gelmişti.Hem belki Gecey'i bulmak içinde yardımcı olabilirdi.

"Olur hem de bir konu var belki yardımcı olursun, konum atıyorum."

"Tamam."Telefonu kapatıp konumu ona gönderdim. Telefonu kapatıp cam sehpanın üzerine bıraktığımda hepsinin bana olan sert bakışlarıyla karşılaştım.

"Ne?"

"O çocuğu hiç sevmedim Rüzgar hem daha 1 günlük tanıdığın insana bunu mu anlatacaksın? nereden biliyorsun güvenilir biri olduğunu?Sen burada bana zor söyledin 1 günlük tanıdığın insana anında söyle diyecek bir şey bulamıyorum!" Eren hışımla kalkıp odadan çıktı.

"Şimdi bu beni kıskandı mı?" diye ortaya bir soru yönelttim

"Haklı!" dedi ikisi de aynı anda

"Siz iyi misiniz?"

"Biz iyiyiz de sen değilsin." Demir bu sözünün ardından Doruğa elini uzatarak kalkmasına yardımcı oldu ve ikisi de odadan çıktılar.Odanın ortasında mal gibi kalmıştım böyle yapmaları açıkçası Uzay'ı çağırdığım için benimde pişman olmama neden olmuştu.Bir süre oturdum tek başıma kimsenin olmayışı benim daha çok kafayı yememe sebep oluyordu. Yaklaşık olarak yarım saat boyunca tek başıma oturdum diğerleri neredeydi bilmiyordum sonunda kapı çaldı hızla kalkarak kapıyı açtım.

"Selam!"

"Selam!"

"Gelsene," yüzünde içten bir gülümseme vardı.

İkimizde içeriye geçtik, olayı ona anlatıp anlatmama arasında çok kararsız kalmıştım fakat anlatmaya karar vermiştim.İlk olarak anahtarımı bana uzattı elinden aldığım gibi cebime soktum bir daha kaybetmeyi göze alamazdım.

"Bana bir şey anlatacaktın sanırım?"

"Ha evet, ben bir diğerlerine bakıyım gelince anlatacağım sen otur." Olayı onlarla anlatmak daha doğru olduğunu düşünüyordum evin içinde onları aramaya başladım.İlk olarak mutfağa sonra Eren'in odasına ve en son olarak ta balkona baktım oradaydılar üçü de Demir'in telefonuna dehşetle bakıyordu.

"Ne oldu?"

Eren kolumdan tutup beni yanına çekiştirdi ve telefondaki mesajı bana gösterdi dikkatlice mesajı okumaya başladım.

Merhaba Demir! Ben Rüzgar'ın en ama en sevdiği abisi Poyraz.Telefon numaranı Gece'den aldım neyse asıl konu şu ki Gece'yi biz kaçırdık.Ama güvende merak etmeyin prensese zarar vermeyeceğiz. Şimdi hepinizi eski şarap fabrikasında bekliyoruz saat 18.00 da burada olun ama polis yok. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim. Dehşetle başımı telefondan kaldırdım bir saatimiz vardı.

"Bir saatimiz var hızlı olalım, Uzay geldi ona anlatıp gidelim hadi gelin aşağıya." 

İtiraz etmelerini beklerken hepsi aşağıya geldi. Uzaya her şeyi anlattık,Eren bir taksi çağırıp tam vaktinde gittik.Büyük bir fabrikaydı nerede olduklarını bilmediğimiz içi Poyraz diye seslendim ve anında onun mide bulandırıcı sesini duydum.

"Hoş geldiniz, üst kattayız bekliyoruz sizi," hızla üst kata çıktım. Arkamdan Eren "dur" diye bağırsa da onu dinlemeden hızlıca merdivenleri tırmandım.

Gece sandalyenin üzeride bağlı bir şekilde duruyordu onu böyle görmek içimi acıtmıştı.

"Ne istiyorsun diye Poyraz'a kükredim.

"Hiçbir şey sadece annem konusunda başlattığın davayı geri çek o kadar."Yüzünde mide bulandırıcı bir sırıtış vardı.Ondan tiksindiğimi bir kez daha anlamıştım

"Asla!"

"Sen bilirsin, o zaman Gece içinde bir dava başlatman gerekecek."

"Beni tehdit mi ediyorsun?"

"Sayılır."

"Peki çekeceğim" dedim yüzüne tükürürcesine. Başıyla adamlarına onay verip Gece'yi iplerden kurtardılar.

Koşarak kucağıma atladı korkudan titriyordu sıkı sıkı sarıldık birbirimize.


                                Uzay Duman(16)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                Uzay Duman(16)

                                       Poyraz Karahan (24)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                       Poyraz Karahan (24)

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin