"Doruk, sen neden bu kadar malsın?"
"Demir, sen neden bu kadar gevezesin?"
"Abi ben akıllıydım Demir mal yaptı beni"
"Oynayacak mısınınız?" Rüzgar abi bıkkın bakışlarıyla ikisine bakıyordu.
AVM den sonra Eren'in evine gelip playstation oynamaya başlamışlardı. Bizde Deniz le aldığımız şeyleri deniyorduk
"Siz şimdi Uzay'la sevgili misiniz?"
"Öyle bişey."
"Peki Rüzgar'a nasıl söyleyeceksin?"
"Ayy! Ne bileyim ben,öğrenecek işte!"
"Neyi?" o kadar çok bağırmıştım ki herkes bana bakmaya başladı
"Neyi öğreneceğiz dedim Gece?" Rüzgar abi meraklı bir şekilde bana bakıyordu.
"Hiç bir şeyi"
"Peki." diyerek oyuna döndü.
Bir süre daha oturduk ardından hepimiz evimize gittik.
***
"Yeşil mi mavi mi? Yeşil bence. Yok yada mavi daha güzel. Ama yeşilde çok hoş"
"Karar vereceksin inşallah"
"Gece susar mısın? Dikkatim dağılıyor"
"Ya altı üstü aşağıya yemek yemeye ineceğiz. Evdesin yani"
"Sana ne ben Rüzgar Önerim evde bile şık olmam lazım"
"Ne yaparsan yap ben iniyorum" sinirle odadan çıktım. Yarım saatir aynanın karşısında kıyafet deniyordu.
"Gece Rüzgar nerede?" dedi annem.
"Kıyafet deniyor" Annem gülmeye başladı
"Yemek yemeye gelecek altı üstü" bir süre sonra sonunda mavi tişörtünü giyip geldi.
Yemek boyunca pek bir şey konuşmadık. Yemek ardından odamıza çıktık.
"Gece ben yarın Demirlere gideceğim orda işte Eren falan takılacağız"
"Bende geleceğimm"
"Tamam bakarız. Ben Demir'i arayıp geleceğim hem sorarım"
"Tamam" Rüzgar abi çıktıktan sonra telefonuma art arda 3 mesaj geldi. Masanın üzerinde duran telefonuma baktım göz ucuyla mesajlar Uzaydan'dı.
Uzaydmn4:
Gece
Yarın müsait misin?
Bir kafede buluşalım mı?
Geceonr19:
Tabii olur. Bizim okulun oradaki kafede saat 13.30 buluşalım.
Uzaydmn4:
Olur güzelim. İyi geceler
Gönderdiği mesajı beğenerek telefonu yerine bıraktım. Eğer Rüzgar abı görürse büyük ihtimalle izin vermezdi bu yüzden ona söylemeyecektim. Bir süre sonra Rüzgar abi içeriye girdi.
"Gece, yarın sende gel"
"Yok ya ben Denizle buluşacağım"
"İyi o zaman ben uyuyacağım"
"Tamam bende yatarım şimdi, iyi geceler"
***
Telefonun alarmı çalamaya başladı.
"Daha yeni uyumadık mı ya? Saat kaç?" uykulu sesiyle peş peşe sorularını yöneltiyordu Rüzgar abi.
"Bir sakin ol ya" Uyku sersemi hali o kadar komikti ki daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım.
"Saat 9.30"
"Oha! Kızım bu saate niye kalkıyoruz? Daha horozlar ötmedi!"
"Yo deminden beri karşımda ötüyor"
"Nerde?" O kadar uykusu vardı ki dediklerimi sonradan alıyordu. Tam kahkaha atmaya başlayacaktım ki kafama gelen yastıkla irkildim.
"Sen bana mı horoz dedin?"
"Bilmem" diyerek tuvalete koşmaya başladım.Neyseki 2. Yastık son anda kapıya gelmişti.
***
Saat 14.00 dı fakat hala Uzay gelmemişti. Birkaç dakika daha bekleyip aramak için telefonumu çıkardım. Rehberden ismini bulup üzerine tıkladım, birkaç kez çaldı fakat açmamıştı. Merak etmeye başlamıştım dediğimiz saat üzerinden tam 1.30 saat geçmişti çünkü.
"Gece!" ismimin söylendiği tarafa baktım .Uzay'dı.
"Hiç zahmet etmeseydin gelmek için" beni beklettiği için tabi ki de tirip atacaktım.
"Bence neden geç kaldığımı sormadan hemen tirip atma."
"Sordum say."
"Bekle." Hızlı adımlarla dışarıya çıktı. 1 ,2 dakikaya elinde kocaman ayıcıkla geldi.
"Bununla uğraşıyordum." Benden uzun olan ayıyı bana doğru çevirdi. Üzerine giydirilmiş tişörtte uzay boşluğunun resmi vardı ve altında da 'Evrenin en güzel kızına' yazıyordu. Birden boynuna atladım bu kadar ince düşünmesi beni duygulandırmıştı.
"Ben gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum çok teşekkür ederim"
"Hadi oturalım."
Bir süre uzunuzun konuştuk Rüzgar abiye nasıl söyleyeceğimizi vb.
"Sence Rüzgar abi nasıl bir tepki verir?"
"Çok güzelsin"
"Ay teşekkür ederim. Öyle bir an deyince utandım" Kızardığım belli olmasın diye ellerimle yüzümü siper ettim. Yüzümde olan ellerimi çekerek avucunun içine aldı.
"Şey Uzay hani toplum arasınayız,biraz mesafeli olsak"
"Ne gerek var" fazla yakın olması rahatsız etmişti toplum içinde olduğumuz için. Ellerimi çekmeye çalıştım anlamış olacak ki ellerimi serbest bıraktı
"Nede-" başladığı kelimeyi bitirmeden kafeyi inletecek kadar yüksek bir sesle adım telaffuz edildi.
"Gece!" Rüzgar abiydi.
"Ne oluyor bura da? Uzay sen ne iş? Gece'nin elleri neden elindeydi?" Kapıdan içeriye Uzay'ın üzerine doğru geliyordu. Doruk arkasından hızla gelerek buraya gelmesini engelli. Uzay garip bir şekilde sırıtıyordu.
"Rüzgar abi yanlış anladın olay öyle değil" göz yaşlarımı daha fazla tutamadım.
"Herif senin ellerini tutuyor sen çekmeye çalışıyorsun, neyi yanlış anladım he?"
Benden birkaç adım geride duran Uzay Rüzgar abinin tam karşısına geçip elini omzuna koydu
"Ne oldu Rüzgar Bey? Koruyamadığın kız kardeşini başkasıyla görünce kudurdun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
Teen FictionBana o kadar derin baktı ki işte dedim bu benim ağabeyim.Belki kan bağımız yoktu ama bana öz ağabeyim gibi hissettiriyordu.Bu saatten sonra benim bir ağabeyim vardı.Onun annesi ve babası yoktu,beni ise koruyacak bir ağabeyim yoktu.Ben ona bir aile v...