8 yıl sonra...
Gözlerimi sabahın ilk ışıklarıyla açtım. İlk gördüğüm şey karşımda uyuyan Arasın o güzel yüzüydü. Hafifçe gülümsedim.Evleneli tam iki sene olmuştu. Ne çabuk geçmişti zaman.Kalkmaya hazırlandığım sırada Arasın uyandığını farkettim. Bana bakıp o da gülümsedi.
"Günaydın kıvırcık"
"Günaydın hayatım."
"Çocuklar uyandı mı ?"
"Hayır hala uyuyorlar"Evet ikiz bebeklerimiz vardı. Uras ve Öykü. Daha bir yaşındalardı. Öykü bana çekmiş kıvırcık saçlı bir kız çocuğu olmuştu. Uras ise babası gibi ela gözlüydü. Yani bizim küçüklük halimiz gibiydiler.
"Kahvaltıda ne yapacaksın bugün bakalım kıvırcık"
"Ne yapmamı istersin?"
"Pankek" Gülümsedim. Pankeke bayılıyordu. Kafamı salladım ve yüzümü yıkayıp mutfağa indim. Güzel bir sofra kurup Arası çağırdım. O sırada bir ağlama sesi duydum. Bizimkiler uyanmıştı anlaşılan. Hemen üst kata çıktım.
"Annem uyandınız mı siz? Gelin bakalım kucağıma özledim sizi uyurken"
Uras hemen sürünerek yanıma geldi ve kucağıma atıldı. O küçük kollarıyla sımsıkı sarıldı bana. Aynı babasıydı. Gülümsedim ve Öyküye döndüm.Öykü ise hala orada duruyor gelmiyordu."Gel sende annem" Kafasıyla hayır işareti yaptı.
"Neden ama anneciğim?"
Nedeni belli olmuştu Aras içeri girip Öyküye göz kırptı. Öykü babasına çok düşkündü. Uras ise bana.
"Çünkü o babasını istiyor dimi babacığım"
Öykü gülümsedi ve babasına doğru sürünüp kucağına atladı ve sımsıkı sarıldı.
"Kıskandım ama ben " İkiside bana baktılar ve dördümüz sımsıkı sarıldık. Mutlu çekirdek bir aile tablosu gibiydi şu an ki halimiz."Hadi bakalım kahvaltıya inme vakti geldi daha işe gideceğiz biz anneciğim size de Ayşe teyze bakacak bugün."
Ayşe teyze bizim çok güvendiğimiz ve bir yere giderken çocukları emanet ettiğimiz bakıcımızdı. Çocukları kucağımıza alıp mutfağa geçtik."Aç bakalım ağzını uçak geliyorr"
"Aferin benim kızıma. Uras şimdi sende aç bakalım ağzını aferin oğluma"
Güzelce yemek yedikten sonra ortalığı topladım ve işe gitmek için hazırlandım. Edebiyat öğretmenliğini kazanmıştım. Aras da avukat olmuştu. İkimizde hayalimizi gerçekleştirmiştik . O sırada Ayşe abla geldi ve biz çocukları ona emanet edip arabayla işe gitmek için yola çıktık. Benim okuluma geldiğimizde durduk."İyi çalışmalar canım. İşten sonra görüşürüz"
"Görüşürüz hayatım." Arasın yanağını öpüp çantamı koluma taktım ve okuluma doğru ilerledim. Çalıştığım okul bir anadolu lisesiydi. Öğrencilerimi çok seviyordum. Onlar da beni çok seviyordu. Öğretmen arkadaşlarımla ile de çok iyi anlaşıyorduk. Arkadaş demiş iken Cemreden bahsedersek o da Emre ile nişanlanmıştı ve kendine ait bir kafede çalışıyorlardı beraber.Su ile ise uzun zamandır konuşmuyorduk. Ne yaptığını bilmiyordum. En son bir kaç yıl önce görmüştüm onu. Tabi bir de Karamel ve Pamuk var. Maalesef kedim Pamuk bir yıl önce yaşlılıktan ölmüştü. Karamel ise sahiplendirilmişti çünkü şu an ona bakacak yer maalesef yoktu.
Bir de günlüğüm var şu meşhur günlüğüm. Hala yazıyordum onu. Bütün anılarım onun içindeydi resmen. Aras ile tanışmadan tut evliliğe kadar. İleride büyüdüklerinde çocuklarıma okumayı düşünüyordum.
Zaman, ne çabuk geçmişti.O yüzden her anın kıymetini bilmeliydik. Birde şu vardı mesafeler gelip geçiciydi. Çünkü seven insan illaki o mesafeleri aşardı.Bizim hikayemiz bu kadardı. Umarım çocuklarımızla beraber uzun yıllarımız olurdu ileride. Umarım tüm sevenler kavuşturdu sevdiğine. Son cümlem ise şu unutmayın ki her şey için bir umut vardır. Yeter ki hayal et...
Evet canlarım artık kitabın sonuna geldik. Mutlu bir son ile bitti. Umarım beğenmişsinizdir. Diğer kitapta görüşmek üzere. Oy verip yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
ArMa çiftini unutmayın tamam mı :) Çünkü onlar sizi unutmayacak :)
Hepinizi çok seviyorum kendinize çok çok iyi bakın. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle... 💕✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
698 Kilometre||Yarı Texting
Teen FictionMasal, günlük tutmayı seven ve sosyal medyada çok vakit geçiren bir kızdır. Aras ise kendi dünyasında yaşayan bir gençtir. Peki ya bir gün bu iki gencin yolları kesişirse ne olacaktır ? Aralarındaki mesafeler sorun yaratacak mıdır ? Neler olacağını...