5 Eylül, 1976O gece kolunun altında kitabı ve elinde kahvesiyle portre deliğinden içeri girdiğinde Lily, yerinin Sirius Black tarafından kapılmış olduğunu gördü.
Çocuk şöminenin önündeki tekli koltuğa gömülmüştü, onun da dizlerinin üzerinde kapalı duran bir kitap vardı. Lily ona doğru ilerleyip, "Gecenin bu saatinde neden odanda değilsin sen?" diye sordu.
"Sen neden değilsin?"
"Ben devriye geziyorum."
Sirius onu süzdü. "Bana keyif çatıyormuşsun gibi geldi."
Lily sabırsızlıkla iç çekti. "Çünkü görevim bitti, bütün çocukları yataklarına yolladım. Sen hariç. Hadi, işimi zorlaştırma Sirius. Yeterince yorgunum."
Sirius şömineye dönüp elini çenesine yasladı. "Burada kimseyi rahatsız etmiyorum. Sadece düşünüyordum."
"Bir yaşıma daha girdim."
Lily elleri belinde, çocuğun lafı yapıştırmasını bekledi. Ama öyle bir şey olmadı. Sirius'un buna karşılık iğneleyici bir cevap vermemesi şaşırtıcıydı, normalde onunla atışmaya bayılırdı. Her ne kadar birbirlerine katlanamıyor gibi görünseler de Sirius içlerinde kafalarının en iyi uyuştuğu Çapulcuydu aslında. Lily onu Muggle rock gruplarıyla tanıştırmıştı, Sirius da Lily'i büyücü dövmeleriyle. Hayatında ilk defa o gün, Mızmız Mrytle'ın tuvaletinde sırtına dövme yaptırmak adına dersi asmıştı. Sirius kürek kemiğinden başlayıp beline kadar inen, dokunduğunuzda ateş püskürten bir ejderha çizmişti sırtına, Lily de günlerce ayna karşısında onunla oynamıştı.
"Yine de düşünmeye odanda devam etsen iyi olur."
Çocuktan ses soluk yoktu.
"Hem... Burası benim düşünme yerim."
Bu sefer tek kaşını kaldırarak ona dönmüştü.
"Evet," dedi kız gülümseyerek.
"Neler düşünüyorsun burada?"
Lily alnını kaşıdı, ve söylediği şeyden biraz utanarak, "Petunia'nın mektuplarını burada yakıyorum genelde." diye cevapladı.
Sirius canı yanmış gibi bir ses çıkardı. "Kız kardeşindi, di mi?"
"Ne yazık ki," Gözlerini devirdi. "Yine de özlüyorum onu. Tuhaf. "
Çocuk başını geriye atıp, koltuğa yasladı. Tavandaki avizenin taşlarını inceledi bir süre, sonra da ağır ağır, "O hissi biliyorum. Her gün yaşıyorum." diye mırıldandı.
"Acaba tatilde beni gördüğünde sarılacak mı, merak ediyorum." dedi Lily. "Evden onunla kavga ederek ayrıldım."
Sirius içinden, "Acaba Regulus bana bir daha hiç sarılacak mı," diye geçirdi ama, kız onunla dertlerini paylaşırken kendininkilerden bahsetmenin kabalık olacağına inanarak "Niçin?" diye sordu.
Kız omuzlarını silkti. "Önemsiz bir şeydi." Gerçek şu ki, o yaz Lily'nin annesi evi terk etmişti ve Petunia buna üzüldüğüne- hatta fark bile ettiğine dair bir belirti göstermemiş olduğundan Lily ona taş kalpli demiş, tartışma büyüyünce Petunia da ona küçüklük yıllarındaki gibi ucube olduğunu bağırmıştı.
"Öyleyse elbette sarılacaktır. Hatta belki pişmandır."
"Bilmiyorum, göreceğiz artık." Bir süre tereddütle ensesini kaşıyıp "Ee, Sirius?" dedi Lily. "Şey doğru mu... Evden ayrıldığın?"
![](https://img.wattpad.com/cover/235849490-288-k53260.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alohomora | Çapulcular Dönemi
FanficSirius Black, Remus Lupin, Dorcas Meadowes, Marlene McKinnon, James ve Lily Potter, Alice ve Frank Longbottom. Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın bu cesur üyeleri, gençlik yıllarına kan dondurucu bir savaşın ortasında adım attılar. 1981 yılında Birinci Büy...