SECRET // { JooHyuk }

ARAŞTIRMA

Cesetlerin bağlantılı olabileceğini söylediğimde düşündüğüm kadar şaşırmamıştı. Deli damgası yemediğim için sevinirken çoktan onun evinin önüne varmıştık bile.

"Uykun var mı?"

"Hayır?"

"Gel o halde."

Eve mi davet ediyordu? Saat 03:45... Yapacak elbetteki hiç bir işim yoktu.

"İnmeyi düşünüyor musun?"

Başımı sallayarak arabadan indim. Programımı sormadan davette bulunmuştu. Bu adam kendinden başkasını düşünmez mi?

"İş bitmeden paramı alamayacaksam," cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. "sana da uyku yok. Gece gündüz çalışacağız."

"..."

"Bu işte beraber olduğumuzu söyleyen sendin. Buna katlan."

İçeri girdiğimizde anahtarları masanın üstüne bırakıp ışıkları açtı.

"Salona geç."

Konuşmuyor oluşum sinirini bozsa da, konuşursam söyleneceğimi biliyordu. Salona geçtiğimde odasına girip kapıyı kapattı. Sabırla onu bekledim. Cidden burada mı kalıyor..?

Duvarda asılı bir kaç balina tablosu. Baskı olmadığı belliydi. Ivır zıvır süslerden yoktu. TV bile yoktu. Gününü nasıl geçiriyordu burada, ilk dakikalardan sıkılmıştım.

Bir kaç dakika sonra kapıyı açtığında elinde tonlarca kağıt ve gazete ile yanıma geldi. Elindeki yığını masanın üstüne koyup kalemi aldı. Üstünü değiştirmişti. Daha rahat kıyafetler tercih etmesine rağmen fularını çıkarmamıştı. Ya modadan anlamıyordu, yada o fuları gerçekten çok seviyordu.

Normalde insanları bu kadar süzen biri değilimdir. Yüz ifadeleri bana yeter. Ancak onun ifadesinden hiçbir şey anlamadığım için hareketlerini inceliyordum. Gözüme batan tek şey sürekli taktığı o fulardı.

"Bunlar son iki ayın gazeteleri. Hepsi yok ama.. Ölen insanların haberleri, burada da kendi tuttuğum notlar. Ölen kadınların ismi."

"Dur, dur, dur. Bu koca liste son iki ayda ölen kadınların isimleri mi?"

"Evet. Onlar hakkında olan haberlerde burada."

Kesilmiş gazete sayfalarını işaret ettiğinde yığına baktım. Şaka mı bu? Cidden bu kadar cinayet mi oldu?

Eline defter alıp boş bir sayfa açtı. Kaleminide hazırladıktan sonra listenin başındaki kadının adını yazdı.

Uzun bir gece olacak gibiydi.

"İsim Kim Seohyun, yaş 34, ölüm tarihi 2 Temmuz.. Evinde ölü olarak bulunmuş."

Ben gazete kağıdında yazanları okurken Minhyuk hızlıca not alıyordu.

"Ölüm sebebi intihar girişimi olarak kaydedilmiş."

"Öyle söyleniyor. Cinayet olma ihtimalide var sonuçta."

"Bedenine enjekte ettiği yüksek dozdaki ilaçlar yüzünden evinde ölü bulunan doktor Kim Seohyun'un yeni doğmuş bebeği yetersiz beslenme nedeniyle 4 Temmuz tarihinde kaldığı hastanede yaşamını yitirdi."

"Ne?"

Minhyuk gülmeye başladığında okuduğum paragrafa tekrar gözattım. Yetersiz beslenme?

"Aklına kim geliyor?"

"Doktor Kang.."

"Aynen öyle." diyerek deftere kısa bir kaç not daha aldı. "Sonraki kim?"

"Choe Heeyeon, yaşı 29, evinin yakınındaki ormanda ölü bulunmuş. Bıçaklanma vakası.. Suçlu bulunmadan dosya kapatılmış."