Dedektif bu mu? Pekala yüz ifadesinden belliydi ancak daha olgun biri beklemiştim. Gözlerinin önüne düşen koyu renkli saçları ile oldukça çocuksu duruyordu. Bir de gülümsese onu kesinlikle ergenliği yeni bitirmiş biri sanabilirdim.
Küçük evinde sadece bir yatak odası vardı. Salona geçip oturmuştuk öylece. Bizi içeri davet ettikten sonra banyoya gitmiş, çok geçmeden geri dönmüştü. Evde biri daha vardı. Duştan gelen su sesi salona kadar geliyordu.
Dedektif salona gelip karşımıza oturdu. Bir süre sadece onu süzdüm. Bizi dinlemek için sabırsızlanıyor gibi bir hali olmasa da Hoseok Hyung hemen konuya girdi.
"Son zamanlarda olan cinayetler, yine biri öldürüldü. Son Yoona adında bir kadın. Diğer cesetlerden farkı yanında kanıt bulundurması. Olay yerinde bulduğumuz bıçak giyim-üretim fabrikası sahibi Bay Im'e ait."
Bay Im'in adını duyduğunda sırıtarak başını çevirmişti. Kurumuş dudaklarını dili ile ıslatırken her bir hareketini özenle inceledim.
"Sadede gel Hoseok."
"Bay Im masum diyorlar."
"Ne?"
Dedektif gülmeye başladığında onu suçlayamamıştım. 'Bay Im masum.' Bu cümleyi kaç kişi emin olarak söyleyebilirdi ki?"
"Peki kim onu karşısına alarak dava açtı? Gidip elini sıkacağım, cesurmuş."
"Kimse ona dava açmadı."
"Ne? E peki bu avukat kim?"
Başıyla beni gösterip bunu söylediğinde konuşma sırasının bende olduğunu anlamıştım. Vakit kaybetmeden ona cevap verdim.
"Ben Bay Im'in avukatıyım."
Bunu duyduğunda yavaşça kaşlarını çattı.
"Ne..?"
"Duydun onu. Bay Im'in masum olduğunu düşünüyor."
"Yanlış düşünüyordur. Yardımcı olmayacağım."
"Önce bir dinle."
"Bak Hoseok, hatrı sayılır bir dostsun. Ancak Bay Im'i hiçbir şekilde haklı gösteremem. Bu onun işi."
"Lee Jooheon."
"Adını sormadım."
Harika.. Dedektifin gıcığına denk gelmiştim. Ters bir insan olduğunu onu görmeden anlamıştım. Hoseok Hyung ona kamera kayıtları ile ilgili olan şeyleri anlatırken yatak odasından ses gelmişti. Banyo kapısının açıldığını anlamam zor olmamıştı. İçeriden adım sesleri geldiğinde konuşulanlara odaklanmaya çalıştım.
"Ben gidiyorum."
Adamın teki yatak odasından çıkıp sohbeti öylece bölmüştü. Dedektif dönüp başını salladığında Hoseok Hyung kaldığı yerden devam etti.
Gözlerimle adamı süzerken elini cebine atıp masanın üstüne bir miktar kağıt para bıraktığını gördüm. Yakını falan olmalıydı diye düşünerek başımı sohbetin olduğu yöne döndürdüm. Dış kapının sesi geldiğinde adam gitmişti.
"Demek istediğin birinin bilinçli olarak kamera kayıtlarını sildiği mi?"
"Evet."
".. Bu hala masum olduğuna inanmam için bir sebep değil."
"Kabul et yada etme." diyerek ikiliyi böldüm. Bu adama katlanacak değildim. "Dışarıda bir sürü dedektif var. Elbet biri kabul edecektir."
"Evet, tabii. Kendin kadar aptal birini bulduğunda kabul edecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRET // { JooHyuk }
FanfictionAvukat Lee Jooheon Dedektif Lee Minhyuk "Seni kaybetmek istemiyorum." "Sen benim sırrımsın." (devam etmeyecek.)