POLİS_(Side Story)

92 22 24
                                    

Adliyenin önünde durmuş saatime bakıyordum. Bir an önce eve gitmeli ve üstümü değiştirmeliydim.

Bugün Hoseok ile konuştuğumda daha önceden bir çok hırsızı yakalamış olan bir polisten bahsetti. Yani eski bir polis.. İşinde oldukça iyi olsa da yeni bir iş bularak polisliği bırakmış. Bir şekilde onunla iletişime geçerek yardım istemeyi başardım. Bu akşam için şık bir restoranda buluşmamızı önerdi. Doğal olarak Daniel'ı da çağırmalıydım.

Hoseok ve geniş çevresi olmasa hiçbir şey yapamazdık.

Taksi geldiğinde binerek kısa sürede evime vardım. Hızlı bir duş alıp üstüme abartılı olmayan şık bir gömlek giyindim. Bana kalırsa basit bir yer yeterliydi. Ancak telefondaki kibar sesin teklifini duyduğumda reddedememiştim.

Hazırlanarak çıktım evden. Tam zamanında hazırlanmıştım, belki de ilk kez. Yeniden bir taksi bularak polisin attığı adresi şoföre söyledim. Daniel zaten restoranı bildiği için fabrikadan erken ayrılarak geleceğini söylemişti. Bu yüzden arama gereği duymadım.

Vardığımızda parayı ödeyerek aşağı indim. Hava çoktan kararmıştı. İnsanlar en şık kıyafetleri ile sarmaş dolaş içeri girerken etrafıma bakındım. Daniel hala gelmemişti. Arabası bile görünmüyordu civarlarda.

İçeri girip masalara göz attım. Evet, biri gözüme çarpmıştı. Takım elbiseli, tek oturan genç biri. Büyük ihtimalle buluşacağım eski polisti. Masasının önüne gittiğimde başını kaldırdı.

"Polis Joonseo?"

"Tahmin edeyim, Yoo Kihyun."

Başımla onayladığımda gülümseyerek ayağa kalktı.

Elini uzattığında "Eski polis." diye düzeltti beni. Kısa bir bakışmadan hemen sonra yerlerimize geçtik. Onu süzdüğümde gülümseyerek bakmıştı. Rahatsız olabileceğini düşünerek bakışlarımı çevirdim.

"Eee, Daniel Changkyun ne zaman gelecek?"

"Birazdan gelmiş olur.."

"Pekala. O gelene kadar konuşalım. Neden ona yardım ettiğinizi öğrenebilir miyim?"

"Onun avukatıyım. Başka bir sebebi yok."

"Anladım."

"Yardımcı olursanız sevinirim Bay-"

"Adım ile seslenmende bir sakınca yok. Hatta resmiyeti kaldırırsak benim için daha iyi olur."

"Pekala, bana yardım edersen sevinirim. Bu davayı ne kadar hızlı kazanırsam o kadar iyi."

"Acil bir durum mu var?"

"Hayır. Ancak Bay Im, Daniel'ın babası hapisten çıkmadan takıları geri getirirsek fena olmaz. Hem, devletten yeterli para aldığım söylenemez.."

"Biliyorum o durumu. Açıkçası polislikte bundan farksız. Tehlikeli hiçbir duruma karışmamıza izin verilmezdi. Eğer verilmeyecekse neden polislik diye bir meslek var ki? Bu durum canımı sıktığında zengin bir iş adamının yanında işe başladım. Hiç değilse düzenli olarak maaşımı alıyorum."

"..."

"İstersen sana da bir iş ayarlayabilirim."

"Hayır, teşekkür ederim. Avukatlığı bırakmak istediğimi sanmıyorum."

"Senin kararın."

İyi biri gibi görünüyordu. Ancak doğrudan gözlerimin içine bakıyor olması rahatsız etmişti. Bir saniye bile kaçırmadan bakıyordu.

Kapıya dönüp gözlerim ile Daniel'ı aradım. Trafiğe takılmış olmalıydı. O gelmeden suçlu hakkında konuşmaya başlayamazdık.

Çok geçmeden garson ikramları önümüze bıraktığında bardaktaki suyu içtim. Vakit geçmiyordu ve ikimizde etrafa bakmaktan başka bir şey yapmıyorduk. Şık bir tasarımı olan restoranın bütün dekorlarını süzdüğümde sonunda sessizliği bölerek konuştu.

SECRET // { JooHyuk } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin