KAYITLAR

68 17 8
                                    

"Kim Seohyun... Bir bakalım.."

Açılmış çekmeceden solmuş kahverengi kapaklı dosyaları kurcalarken mırıldanıyordum.

Müdürlüğe geldiğimizde yine Minhyuk sayesinde gerekli izinleri almış ve dosyaların olduğu kata gelmiştik. Henüz dijitale geçilmediği için her şey kağıtlara kaydedilmiş olsada, kayıt sırası sayesinde işimiz kolaylaşmıştı.

"Buldum."

Diğer dosyaların arasında Kim Seohyun'un dosyasını alıp masaya, Minhyuk'un yanına oturdum. Elindeki kalemi döndürerek beni bekliyordu.

"Akşama işin var mı?"

"Hayır. Neden ki?"

"Gitmem gereken bir yer var. Geç kalırsam yine sen götüreceksin."

Emir verir gibi konuşması hoş değildi. Daha kibar konuşamaz mıydı?

"Olmaz."

"Ne demek olmaz?"

Ona uzattığım dosyayı hızlıca benim önüme itip önüne boş kağıdı aldı.

"O halde sen inceleyeceksin."

"Ne bu? Kızgınlığını ifade etme biçimin mi?"

"Evet."

"Kibarca sorarsan seni istediğin yere bırakırım."

"Dosyayı açta başlayalım artık."

"Sen bilirsin."

Dosyayı açıp incelemeye başladım. İşimize yarayan şeyleri kısa sürede bulmuştum.

"Yüksek puanlı bir okuldan mezun olup hastanede baş hekim olarak çalışmaya başlamış."

"Hangi hastane?"

"Bizim gittiğimiz hastane.. Kocası ile genç yaşta evlenmiş. Hiçbir terslik yok. Boşanma gibi bir durum söz konusu değil. Psikolojik bir tedavi almasıyla ilgilide hiçbir şey yazmıyor? Ne diye intihar eder ki..?"

"Çocuk? Çocukları yok mu?"

"8 yaşında bir oğlu olduğu yazıyor."

"..."

O not almaya devam ederken gözüme takılan şey kafamda azda olsa bir şeyler oluşmasını sağlamıştı.

Yerimden kalkıp kitaplığa gittim. Ölüm belgelerini kurcalarken çok geçmeden Kim Seohyun'un belgelerini bulmuştum. Tekrar masaya oturduğumda birbirine zımbalanmış belgeleri kurcaladım.

"Neye bakıyorsun?"

"Buna. Kocasının Seohyun'un ölümü hakkında söyledikleri. 'Ona bir psikoloğa gitmesini söylüyordum. Son 6 ayda üstünde fazlasıyla yük var gibiydi. Neler olduğunu ne bana, nede bir başkasına anlatıyordu. İşim gereği fazla evde olamıyordum. O da bütün gününü hastanede geçirirken yoruluyordu. Belkide buna dayanamayıp intihar etmiştir.' Hastaneden getirdiği ilaçları kendi bedenine enjekte etmiş. Oğlu okuldan geldiğinde annesini yerde bulunca polisleri ve sağlık ekibini aramış.."

"Bu durumda gidilecek iki yer var. İlki, evi. İkinci yer ise hastane."

"Neden özellikle bu kadına yoğunlaşıyorsun?"

"Özellikle bu kadına değil. Hepsini inceledikten sonra gidilmesi gereken yerlere tek tek gideceğiz."

"Bu imkansız.. Fazla uzun sürer. Önemli yerleri not almamız ve buna kafa patlatmamız yeterli."

"Dedektif olan benim. Sen devam et."

Göz devirerek dosyaya geri döndüm.

"Hamileymiş. 'Eşim ve 8 yaşındaki oğlum ile iyi bir hayatımız vardı. İkinci kez baba olacağımı öğrendiğimde hazırlıksızdım.. Eşimin rahatsızlanması üzerine hastaneye gittik. Hamile olduğunu öğrendiğimizde şaşkına dönmüştüm. O bebeğin benden olmadığına emindim. En başta ona çok kızdım. Şiddetli bir çok kavgamız oldu. Bir çok kez boşanmak istediğimi söylesemde kabul etmedi. Fazlasıyla üzüldüğünün farkındaydım. Onu değil, oğlumuzu düşünerek karıma katlanmaya karar verdim. Psikolojisi günden güne bozulurken bir gün onu hiç istemediğim bir şekilde buldum. Mutfakta bir şeyler doğruyordu. Oraya gittiğimde elindeki bıçak ile tezgaha tutunmuş şişmiş karnına bakıyordu. Aklından o bebeği öldürmek geçtiğini anlamıştım. O andan itibaren Seohyun'a karşı daha kibar olmaya çalıştım. Her istediğini yaptım. İçimdeki kızgınlık geçmemesine rağmen bebeğin babası benmişim gibi davrandım. Ve doğum günü.. Doğum gerçekleştikten sonra bebeğimiz hastanede kaldı. Küvözde öylece yattı bir kaç gün. Zorda olsa izin alıp karımı ve bebeğini evimize getirdim. Bir kaç gün sonra karım intihar etti.. Sağlık ekipleri onunla ilgilenirken bebeğide aldılar. Ağlıyordu. Annesine ihtiyacı vardı. Bana değil. Sağlıkçılar ne yapmaları gerektiğini bilirlerdi. Bebeği onlara emanet ettim. Ancak o küçük melek annesiz sadece 2 gün hayatta kaldı. Hastanedeki sıvılarla değil, anne sütü ile beslenmeliydi.'"

SECRET // { JooHyuk } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin