#Seni gördüm, beni gördün, bana baktın ve yollarımıza devam ettik#
Hayatım hep bir koşturmaca hep bir telaş içinde ilerledi. Bazen her şey dursun herkes dursun ve olayları farkına varayım istiyorum.
Oradan oraya savrulan bedenim artık durmak istiyor, biraz ara vermek istiyor ya da zamanı durdurup insanları omuzlarından tutup sarsmak ,
Siz ne yapıyorsunuz biraz ara verin, her şey bu kadar hızlı olmak zorunda mı?
demek istiyor, ama maalesef ne zaman ne de ben bunları yapabiliyorum.
Çevremdeki çoğu insan bende şeytan tüyü olduğunu iddia ediyor, oysa ben sadece iyileşmeye, tedavi olmaya çalışıyorum, insanlarsa hasta olmamı ve yanında bir kaç tatsız olay yaşamamı bende şeytan tüyü olduğuna yorumluyor.#18.03.2018 # Cumartesi
Sabahın yeni yeni aydınlandığı saatlerde ayaklarım da ki ağrıyla uyandım, son bir kaç aydır alışık olduğum bu ağrılar git gide beni uykumdan mahrum bırakıyordu, yavaşça yatağımdan doğruldum, ayaklarımı yorganımdan çıkartıp yataktan aşağıya sarkıttım.
Belki ağrısı azalır diye ellerimle ayaklarımı biraz ovuşturdum ama işe yaramadı.
Ya şekerim yükselmişti ya da düşmüştü.
Bu aralar şekerim bir düşüp bir yükseliyor.
Hastalığımın ne olduğunu anlamışsınızdır, şeker hastalığı
Ailemde yalnızca bende olan şeker hastalığı.
Akrabalarıma göre bende şeytan tüyü varya ondan kaynaklanıyor. Ne kadar komik bir durum ama..
Hastalığımın durumu bu yıl kötüye gitmeye başladı.
Aslında yaşıma göre durumum pek iyi değilmiş, yani annem doktorla konuşurken doktor öyle diyordu.
Gün içinde sürekli ilaç kullanıyorum.
Son bir iki yıldır iğne, insülin iğnesi de vuruluyorum ama bunlara rağmen her hafta en az bir kez doktora gözükmem gerekiyor .
Birde son zamanlar bu ayak ağrılarım başladı işte, birçok doktora gittik vede sonuç şu: şeker hastalığım ayaklarımı etkiliyor,bu yüzden bir ton ilacımın yanına biraz daha ilaç eklenmiş oldu.
Yatağımdan kalktım ve alt kata mutfağa inip ilaçlarımı içtim.
Saat daha erken olduğu için babam daha uyanmamıştı, annem ve babam ayrıldığından beri babamla kalıyorum, yazları ise annemin yanına Konya ya gidiyorum. Ayrı şehirlerde olmamız artık beni etkilemiyor. Babamın tayini çıkmadan öncede annemle farklı şehirlerdeydik.
Ben telefonumla zaman öldürürken, dış kapı açıldı.
Büyük ihtimalle Sebahat abla gelmiştir.
Sebahat abla bizim evin yakınlarında yaşıyor ve evin işleriyle yemekle falan ilgileniyor. Sebahat abla beni görünce sıcak bir tebessümle günaydın Yasemin diyor , bende ona ayrı tebessümle Günaydın Seboş diyorum.
Beni artık erken saatlerde uyanık görmeye alışık olan Sebahat abla :
Kızım yine mi ayaklarının ağrısından erken uyandın? diye soruyor .
Öyle oldu Seboş ama ilaçlarımı içtim azaldı ağrısı diyorum.
Bu gün doktor randevun var mı? diye soruyor Sebahat abla
Evet var diyorum.
Bu aralar sık sık gidecek gibiyim hastaneye Seboş .
Ayaklarım uyutmuyor bile beni diyorum
Oda bana yüzünde mutsuz bir ifadeyle baş sallıyor.
O zaman ben kahvaltıyı hazırlıyım, istediğin bir şey var mı yasemin? diye soruyor Seboş
Hayır diye cevap veriyorum ve Seboş mutfağa giderken bende hastaneye gitmek için hazırlanmaya odama çıkıyorum.
Dolabımı açıyorum ve üzerime krem tonlarında bir kazak, altıma siyah bir kot seçip giyiyorum .
Saçlarımı dağınık bir topuz yapıp, yüzüme allık ve dudaklarıma pembe tonlarda nemlendirici sürüyorum.
Çantamın içindekilere göz gezdiriyorum:
İlaçlarım, cüzdanım, şeker ölçme cihazım ve şekerim düşerse diye bir kaç şeker. Her şeyin tam olduğuna emin olduktan sonra telefonumu da çantama atıp aşağıya mutfağa indim.
Babam masaya yeni oturuyordu, bende yanında ki sandalyeyi çekip babama günaydın dedim. Babamda bana günaydın dedi ve kahvaltımıza başladık.
Sessizce ilerleyen kahvaltıyı babamın sesi böldü;
Yasemin bu gün hastaneye gideceksin değil mi? istersen biraz erken çıkalım işe geçmeden seni ben bırakırım kızım? dedi babam
Hastane pek uzak değildi, babamı da yormak istemiyordum.
Yok baba ben giderim, zaten yakında hastane, hem hava almış olurum dedim.
Babam başını salladı ve ben birazdan iş için evden çıkıcam , gidip hazırlanayım. Sende doktorunla görüştükten sonra bana haber verirsin kızım dedi.
Kafamı sallayıp, haber veririm baba dedim.
Babam mutfaktan çıkarken Sebahat abla masadan kalktı ve buzdolabından insülin iğnemi çıkartıp bana uzattı .Gerçekten çok düşünceli bir insan, bana çoğu konuda yardımcı oluyor. Sebahat ablaya teşekkür ettim ve iğnemi aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Antagonist
Teen FictionKader her zaman olması gerekeni bir şekilde, bir zaman da ortaya koyar Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın bazen çabalarınız sadece ulaşacağınız sonucun zamanını değiştirir. bu sonuç ya daha erken yada daha geç olur , bunu ise bu yolda seçiceğiniz ka...