Merhaba canlarım, çok bekletmeden atıyorum yeni bölümü. Oy ve yorum atmayı unutmayın!!!
On Dördüncü bölüm: "Daha uzaklara gidelim, güneş bile doğmasın bizim için..."
"Ne çabuk geldin!" dedi Çınar yerinden kalkıp beni sıkıca sarmalarken. Sarılmasına karşılık verip geri çekildiğimde Merve'ye de sarıldım.
"Geç otur şöyle." dedi Melih sandalyemi oturmam içün çekerek. Teşekkür edip oturduğumda gözlerim anlık Berat'a gitti. Ona baktığımı gördüğünde hemen gözlerini kaçırıp önünde topladı bakışlarını.
"Senin de tatilini mahvettik. Zaten 2 gün haftasonu." dedi Melih.
"Hayır, iyi oldu hem. Annemle kalmak istemiyordum veya başka bir yeri gezmeyi."
"Konuşmadan önce bir şeyler içip toparlansak. Zaten apar yopar geldin sen de." dedi Merve. Başımı onaylar gibi salladığımda garsonun önümüze koyduğu menüyü açıp içeceklere baktım.
"Ben ödeyeceğim." dedim ortaya atlayarak.
"Bana uyar." dedi Çınar arkasına yaslanarak. Melih ise kaşlarını çattı.
"Hayır."
"Ne demek hayır? Ben ödeyeceğim dediysem ben ödeyeceğim."
"Zaten uzun yoldan geldin."
"Uzun yoldan gelmem arkadaşlarıma bir şeyler ısmarlamayacağımı göstermez."
"Okulum yandı diye beş parasız kalmadım Mevsim. Eğer bunun için yap-" Melih cümlesini bitirmeden Berat araya girdi.
"Sizi buraya ben çağırdım ben ödeyeceğim. Bu saçma tartışmanızı keser misiniz artık? Çünkü eğer peşimizdeki bu psikopat sizin bu gereksiz tartışmalarınıza şahit oluyorsa sizi öldürmeye çalışmakta haklı!" dedi Berat tüm siniriyle. Merve ve Çınar konudan bağımsız bizi izliyorlardı. Sıkkın bir nefes verip Berat'a mahcup bakışlarımı yolladım.
"Bizim peşimizdeki derken?" diye sordu Çınar, Berat'a.
"Babamı öldürdü."
"Babanın ölümünün bu psikopatla alakası yoksa?" diye devam etti Çınar. Berat'tan mı şüpheleniyordu?
"Suç benim üzerime kaldı. Bu yüzden büyük ihtimalle o da işin arasında." dedi Melih.
"Ama ya babasını öldürmek bir piyonunu kaybetmek gibiyse? Sadece birini öldürüp üstüne attıysa? Sokaktan geçen herhangi birisi gibi. Onu da bu oyuna alet etmemiz ne kadar doğru?" dedi Çınar. Biraz düşününce ona hak verdim. Çünkü haklı noktalara parmak basmıştı.
"Başkomiser biliyordu peşimizde birisinin olduğunu." dedi Melih.
"Peki peşimizdeki psikopat biliyor mu Berat'ın da bildiğini?" dedi Merve ilk defa konuşarak.
"Bilmese bile yanımızda olması bile tehlike." dedi Çınar.
"Ya telefonlarımızı dinliyorsa?" dedi Melih.
"Bu oyunu kurup, başkomiserin telefonuna kamera yerleştirip izliyorsa ve Berat'ın da ona suç dosyaları için yardım ettiğini gördüyse? Başkomiser bildiği için öldürüldü ve Berat da biliyor. Onu tehlikeli olmaması için yanımıza yaklaştırmayıp tek bırakırsak ve o psikopat da an kollayıp onu öldürürse? Bizi pişmanlığımızla ve vicdan azabıyla da acı çektirecekse?" diye devam etti Melih. İşte bu yüzden ona hayrandım. Olaylara farklı yaklaşıyordu ve farklı yerlerin altını çiziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA MIKNATISI (KİTAP OLACAK)
Teen Fiction"Nereye kaçarsak kaçalım bu anılar hep peşimizde olacak." "O zaman uyuyalım." **** Mevsim, İstanbul'a taşındığı ilk gün bir gece yarısı markete diye çıkarken sokak ortasında bıçaklanan birinin yardımına koşuyor. Etrafta kimse olmadığı için suçlu sen...