bölüm 7.|lütfen!

61 9 0
                                    


Ama unutma taş duvarlar arasındaki karanlığımın senden başka penceresi yok.

-Sabahattin Ali-

Bir insanın korkudan bayılacağı anlar vardır. Dizlerinin bağının çözüldüğü, tek kelime edemediği, tanrım beni al dediği. Şuan o anı yaşıyorum, sadece ben değil Sedef'te öyle...

Çünkü şuan karşımızdaki adam, çocukluğumda en çok sevdiğim ama en çok korktuğum yabancı. Sedef'in babası, Murat amca.

Memleketten kalkıp buraya neden geldiği muamma ama şuan bulunduğumuz durum kaos. Sert çehresi ve yeşil gözleriyle bize bakıyordu. Kendisini karşımızda görmemiz yetmiyormuş gibi konuştuklarımızı duyması!

Kahretsin!

"ne öpüşmesi?" dedi Sedef hiç haberi yokmuş gibi.

Kaşlarını çatıp bakışlarını ikimiz arasında dolaştırdı.

"size sormalı ne öpüşmesi?" derin bir nefes aldım, aklıma gelen şeyle ona sarıldım.

"hoş geldin Murat amcam!" oda bana sarıldığında biraz olsun yumuşadığını sanmıştım.

Geri çekildiğimde aynı bakışları gördüğümde ne yapacağımı bilmiyordum. Sevgi gösterisi de onu yumuşatmadıysa sonumuz kötüydü.

"yalakalık yapmayın boşuna, kim, kiminle öpüştü!"

"Belda, evet Belda öpüştü!" ismimi duyan kulaklarıma inanamıyordum. Sedef, Murat amcanın bana olan yumuşaklığını bildiğinden suçu bana atmıştı.

"Belda birisiyle mi öpüştü?" arkadan beliren Cemal ile kadro tamamlanmış cenaze töreni yapıyorduk.

Sedef bacağımda ki eti eline sıkıştırdığında inleyerek geriye kaçtım.

"ben özür dilerim." Murat amcanın kahkahasını duyduğumda yerdeki bakışlarım onu buldu. Gülüyor muydu o?

"ilahi Belda, insan aşık olduğu için özür diler mi?"

Aşık?
Ben?
Özür?

"gelin bakalım içeriye konuşacaklarımız var." Cemal'in omuzuna vurarak içeriye geçen Murat amcayla yataktan aldığım yastıkla Sedef'i dövmeye başladım. Çığlık atarak Cemal'in arkasına geçtiğinde sinirden nefes alıp vermeyi unutmuştum.

"özür dilerim Belda, babam benim olduğumu öğrenseydi taşı tarağı toplar Bursa'ya giderdim" haklıydı fakat utancımdan onların yüzüne bakamayacağımı biliyordum.

Salondan gelen Murat amcanın sesiyle yastığı yere fırlatıp onun yanına koştum. Karşısındaki üçlü koltuğa oturduğumuzda bizi izledikten sonra konuşmaya başladı.

"hayat nasıl gidiyor?

"iyi!" hep bir ağızdan telaşla söylediğimiz şeye gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Bizim korktuğumuzu görmek hoşuna gidiyordu!

"Belda, sen nasılsın kızım?"

Bana mı sormuştu? Kızım dedi, Sedef'e demiş olabilirdi? Ama Belda da demişti?

Yine Sedef'ten aldığım uyarma hareketiyle bana sorduğunu anladım.

"bir an adımı unuttum kusura bakmayın. iyiyim Murat amca, sen?"

"iyi iyi. Damat nereli?" ne diyordu bu adam?

"Bilmem, nereli?" Sedef'ten gelen öksürük kriziyle saçmaladığımı anladım.
Cemal Sedef'in sırtına vuruyor, Murat amca şaşkınlıkla bize bakıyordu.
Yalandan bir esneme hareketi yaptım. Karşımdaki adamda benim yüzümden esnediğinde gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Belda +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin