Tunay kollarıyla sarıp sarmaladığı sevdiğinin uyuyuşunu seyretmişti uzun uzun.
İlay da sevdiği adamın kollarının arasında rahat bir uyku çekmişti gece boyu.Yeni gün onlar için güzel başladığında obalarına dönmek için buraya ilk geldiklerinde giydikleri kıyafetleri giyip çadırdan çıktılar.
Yeni evli çifti dışarda Börü Budun bekliyordu."Kutuz avıldakilerin akçelerini dağıttın mı?"
Tunay kimseye mahcubiyet vermeden Toyumuza katıldınız diyerek avıl halkının geçimlerini birazda olsa rahatlatmak istemişti. Kutuzdan beklediği cevap gelince de vakitkaybetmeden atlarına binip Ötüken e dört nala at sürmüşlerdi.
Orhun kıyısına geldiklerinde hiç köpürmemiş atlarını yinede dinlendirip sulamak için atlarından inmişlerdi. Sert esen rüzgarlar gelecek olan fırtınanın habercisi gibiydi.
"Bu kaynaktan içenin yüreği tunç olur birgün bir yiğidimiz olursa onu buraya getireceğim. Tinini(ruhunu) doya doya kandırsın Orhunun kaynağında."
Tunayın sözleriyle buz gibi havada içi ısınmıştı İlayın elini nehrin kenarindaki suya değdirdi.
"Artunç."
"Artunç kim görklüm?"
Tunayın hizasına gelip gözlerinin içine baktı İlay. Işıl ışıldı gözleri mutlululla gülümsüyordu.
"Tengrinin illerde bize vereceği börü balanın adıdır,nasıl? Tunç gibi sağlam demek."
"Çok, çok güzel diğer balamızda sana benzesin Ayza olsun , Ay gibi güzel yüzlü kızım olsun."
İlayla alınları birbirine değerken alnına bir öpücük kondurmuştu .
Soğuk havada daha fazla durmamak için İlayın atını yanına getirdi.
"Yola devam edelim fırtına gelecek gibi.
Avılda koldaşlarımın hepsini tanıdığını söyledin nerden tanırsın onları?"
*Koldaş; aynı mesleği yaptığı arkadaş,iş arkadaşı.Tarihin gizli kahramanları geleceğin efsaneleriyle bizzat tanışmış hepsini ayrı ayrı çok sevmisti İlay.
"Hepsi nam salmış yiğitlerden."
"İlay onlar gizlidir nam salmazlar bana doğruyu de nerden tanırsın içimizde sana da çalışan bir börümü vardır yoksa?"
Tunay sonlarına doğru gülümserken İlay da gülümsemişti. Atları usulca yürürken onlar da birbirlerine bakma fırsatı bulmuşlardı.
"Henüz nam salmadılar ama ileride öyle ün salacaklar ki herkes onları konuşacak. Aybekle Aktay nice kaleden binbir zorlukla bilgi getirecek,
İrnekle Alçin savaş meydanlarında harladıkları gönül yangınlarıyla kızıl alma yolunda kendi balalarını yetiştirecek,
Kutuz uyuz çinlilerin yenilmez komutanlarına diz çöktürtecek."Tunay hayretle İlayı dinlerken yüzünü kaplayan hüznün nedenini merak etti biraz önce gülümserken Kutuzdan bahsederken üzülmüştü.
"Neden ay yüzünü hüzün kaplar görklüm?"
Sesindeki şefkate sarılmak istiyordu İlay, ölüm ikisi beraber kaldığı sürece etraflarında kol geziyorken onu çok severken nasıl bırakacağını düşünmüştü bir an için. Daha sonra kendini toparlayıp sorusuna cevap verdi.
"Sebebini bilmiyorum görevlerinin gizliliginden olsa gerek. En yakın dostlarının elinden yaşacaklar ölümü , hayatı yaşamayı biliyorlar onlar biçin üzülüyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/187860460-288-k599055.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTÜKEN YOLU -final/düzenleme-
Historical FictionÖTÜKEN YOLU Günümüzde yaşayan İlayda bir anda kendini GökTürk devletinde bulur bu yolculuk İlayda için sadece zamanda yapılmış bir yolculuk değildir İlayda yapmış olduğu yolculukla hem adı hem hayatı değişir. Mavi Dolunayla zamanda yolculuk yapar...