Medyadaki videoda en sevdiğim orta Asya şarkılarından birisi var bölümle de çok uyumlu dinleyerek bölümü okuyun derim.
DÜZENLENDİ 💎Dolunay buğusunda zifiri göklere yazılmış aAd'ın...
İnkâra düşen geceler gibi yok saysın varlığını bütün kâinat
Varsın mavi gün her doğanda silinsin ne çıkar ?
Ay dolanır, yüz bulanır, vakit döner, tılsımlı bir âyinde söylenir Ad'ın ;
Senin Ad'ın İLAY !...
~~~
Kam Talu geceyi merakla izliyordu. Yıllardır efsane gibi anlatılmış ay kızı'nın birgün geri dönüp değişmesi gereken herşeyi degiştireceğine hep inanmıştı bu gece ise uğraşlarının karşılığını almış Tanrı'ların kutsadığı Tulpar gökyüzünde belirmişti. Zor olanı başarmış onu geri getirmişti şimdi gergiye sadece onu bulmak kalmıştı."Bu kez oldu ha ? Kam (şaman) Talu."
Sesin sahibi yıllardır hizmet ettiği Han'ıydı . Sesin geldiği yöne çevirirken bütün bedenini Koral Han'ı eğilerek karşıladı.
Kağanının sorusunu cevapsız bırakmamak için başını olumlu anlamda sallayıp aya baktı, Koral Han da gökyüzündeki mavi aya bakıyordu.
Tulpar ayın önünden çoktan yer yüzüne inmiş karanlığa karışmıştı. Kam Talu, kağanının önünde tekrar saygıyla eğilip birkaç adım geri gittikten sona yanından ayrıldı. Zira bu gece onu bulamazsa bütün planları suya düşebilirdi.〰️〰️〰️〰️
Tüm Asya'da olduğu gibi Batı ve Doğu Gök-Türk devletinde de mavi ay merakla izleniyordu diğer milletler için anlam taşımasa da Türklerin efsaneleşen masalları kulaklarına çalınıyor içten içe huzursuz oluyorlardı.Kam Talu'nun kızı idugen (kadın kam/şaman) Aka çevresine toplanan çocuklara efsaneyi bir kez daha anlatıyor onlarla mavi ayı izliyordu.
" Evren'in tam merkezinde kurulan kadim şehir, Doğa ananın ruhu Ötüken, Üç mekana; gök yeryüzü ve yer altı. Üç zamana; Geçmiş,
şimdi ve geleceğe hükmederken yer ve gök kesiştiğinde, gökten ay tanrıçası yeryüzüne inip burada Türk bir beye aşık olmuş. Diğer Tanrı'ların da izniyle aşık olduğu adamdan gökte bir çocuk dünyaya getirmiş.Ay gibi parlak teni, kırmızı dudaklarıyla gülümseyen bebeğe göklerde Ay'dan üç parça sunulmuş. Ayın üç evresi, Dolunay, Yarım ay, ve Hilal.
Sunulanlar ay parçaları bebeğin kaderini oluşturmak içinmiş.
Bu bebek önünde duran üç aydan en büyüğünü seçip eline almış, seçimiyle ilk cinsiyeti belirlenmiş bütün Tanrıçalardan güzel olan annesinden bile güzel bir kız çocuğu olmuş, elindeki bembeyaz ay maviye dönmüş.
O an mavi ay insanlar tarafından yeryüzünde de görünmüş.
Bu kız mavi dolunay sayesinde birçok güce kavuşmuş.
Birçok hayvanla konuşmuş, her Tanrı'yla iletişim kurmuş.En nihayetinde kaderi tamamlandığında, tanrı anneden doğmasına rağmen, ölümlü olan bu bebek, İnsan zamanıyla 1000 Tanrı zamanıyla 10 gün geçtikten sonra gök çatırtılarıyla yer yüzüne indirilip bin yıl sonra tekrar gözüken mavi ayın altında duran Aşina kabilesinden bir şaman olan Irık Han'a verilmiş bundan sonraki ömründe fani bir hayatı ölümlülere göre uzun zaman yaşayacak, ömrü boyunca da bir elinde ayı bi elinde güneşi tutuyor olacakmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTÜKEN YOLU -final/düzenleme-
أدب تاريخيÖTÜKEN YOLU Günümüzde yaşayan İlayda bir anda kendini GökTürk devletinde bulur bu yolculuk İlayda için sadece zamanda yapılmış bir yolculuk değildir İlayda yapmış olduğu yolculukla hem adı hem hayatı değişir. Mavi Dolunayla zamanda yolculuk yapar...