poison ivy;4

87 10 8
                                    

Yazarın anlatımından,

Mesajlar

18. 47

chasseur: güz de geliyor bayım

chasseur: havalar soğuyor, Türkiye'nin bu kadar soğuk olmasını beklemiyordum doğrusu

chasseur: ayrıca hala türkçe yazamıyorum doğru dürüst, ne yapacağım bilmiyorum.

victime: öğrenirsiniz, chasseur

victime: güz mevsimini severim, yapraklarını dökmüş ağaçlar bana huzur verir değişik bir şekilde, yağmurlarında yürümek güzeldir ama hasta olmazsanız

victime: gerçi, bu saatten sonra hasta olmuşum olmamışım pekte bir önemi kalmadı.

chasseur: öyle demeyin Barış, sizin de sevdikleriniz var

chasseur: onları üzmek ister miydiniz?

chasseur: anneniz, babanız, varsa kardeşleriniz

chasseur: hiç mi üzülmeyecekler bu halinize

victime: onlar artık hic üzülmeyecekleri bir yere gittiler, chasseur

victime: benim için karalar bağlamazlar

chasseur: Barış...özür dilerim.

victime: özür dilemeniz gereksiz chasseur, nereden bileceksiniz

victime: aslında amacım sizi de beraberimde bu bataklığa çekmemekti, ben zehirli biriyim chasseur,

victime: sizin de benim gibi hayattan bir haber yaşamanızı istemem, çünkü bu yaşamak değil, inanın bana.

chasseur: demeyin öyle, Barış

chasseur: kendinize haksızlık ediyorsunuz

victime: beni tanımıyorsunuz, chasseur

victime: ben zehirli sarmaşığım

victime: benim gibi bir yaşayan ölü yalnızca zamanınızı boşa harcar
(18. 55 görüldü)

victime: sanırım, chasseur

victime: bataklığım sizi içine çekene kadar anlamayacaksınız dediklerimi, çok geç olduğunda

victime: pişman olacaksınız bu kelimelerinize

chasseur: ne oldu?

victime: ne?

chasseur: ne oldu da bu hale geldiniz, Barış?

chasseur: neden böylesiniz, neden kendinizi yalnızlaştırıyorsunuz?

chasseur: neden kendinize değer vermeyecek kadar sevmiyorsunuz kendinizi?

chasseur: herkes sevilmeyi hak eder.

chasseur: siz neden kendinizi sevmiyorsunuz?
(19.03 görüldü)

Genç adam, verandasına cıktı ve cebinden bir sigara paketi çıkardı. Sigarayı dudaklarının arasına alıp çakmağını yaktı yavaşça. Aşağıda kaldırımda yürüyen insanları izledi bir süre, hayat telaşına fazlaca kendini kaptırmış insanları gördü.

Hayatın aciz telaşından kendilerinin iki katı arabalarin önüne atılan insanlar. Neye yetişeceklerdi? Neyeydi bu telaş, bu acele? Sonra gökyüzüne kaldırdı başını, uçan kuş sürüsü süzülüyordu semada. Ötelerde neredeyse kuşların uçtuğu yükseklikte plazalar, gökdelenler gördü ve sigarasını söndürdü adam.

SalvatoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin