Kaan gittikten sonra ben de eve geçip, Erhan'ı aramıştım. Eve gelmesini söylemiştim. Açıkçası telefonda sesinde biraz agresiflik hissetmiştim. Şimdi de onu bekliyordum. Ayağımla ritim tutarken kapı çaldı. Erhan gelmiş olmalıydı. Büyük adımlarla kapıya vardım, kapıyı açtım. Erhan yüzüme kısa bir bakış atıp, içeri girdi. Peşinden bende girdim. Ayakta dikiliyordu. Bende karşısına geçtim. Konuşmaya niyeti yok gibiydi bu sebeple konuşan ilk ben olmuştum.
"Neler oluyor Erhan? Ne bu agresiflik?!"
"Ne mi bu agresiflik?! Yanımdan öylece kalkıp gidiyorsun ve uzun süre dönmüyorsun! Seni aramak için çıktığımda Kaan'ın kucağında yara bere içinde buluyorum! O şerefsiz daha bana ne olduğunu açıklamadan basıp gidiyor! Aradan kaç saat geçti söylesene Mısra? Altı mı? Yedi mi? Belki de ondur. Bu saate kadar arayıp haber vermek çok mu zordu?" Öfkemi biraz olsun bastırabilmiştim. Hakkımda endişelenmekte haklıydı. Kaan da zaten Erhan'dan nefret ediyordu. Ona düzgün bir açıklama yapmaması doğaldı. Kendimi onun yerine koydum. Sanırım bende kafayı yerdim. Başka bi kızla 8-9 saaat bir-
Ahh ne diyorum ben? Sesimi yumuşak tutmaya çalışarak cevap verdim.
"Haklısın gerçekten haklısın... Ama bende uyanalı 2-3 saat oluyor. Nasıl bu hale geldiğimi bende bilmiyordum, onu öğrenmeye çalıştım. Eve geldim. Zaten Kaan telefonu vermese ben bile unutmuştum telefonu. Olaylar böyle gelişti.. Yani.. Üzgünüm.."
"Telefonun Kaandaydı yani. O kadar aradım onlara da bilerek bakmamıştır puşt. "
"Bilmiyorum. Yani ben telefonu aldığımda kapalıydı." derin bir nefes bıraktım.
"Aklına da gelmedi yani. Kaanla beraberken artık nasıl kapıldıysan, ben bile aklına gelmemişim." ima ettiği şeyi anladığımda gözlerim doldu. Ama boğazımda bir düğüm baş göstermişti sanki. Bir şey demedim.
"Bu suskunluğa bakılırsa, bazı tahminlerim tutmuş ha Mısra?" adımı söylerken ki soğukluğu canımı yakmış ve beni üşütmüştü. Sonra eline gelen bir bibloyu yere fırlattı. Muhtemelen sinirini çıkartıyordu. Bibloyu fırlatmasıyla gözümden bir damla düştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha sonra elimde bir sıcaklık eş zamanlı acı hissettiğimde sessiz bir inleme bıraktım. Erhan'ın da dikkatini çekmiş olacak ki geldiğinden beri yüzümde dolaşan mavi irisleri elime inmişti. Ben de elime baktığımda biblo parçasından birinin sıçrayıp, sargıdaki elime saplandığını gördüm. O da sargıyı yeni farketmiş olacak ki önce kaşları çatıldı, sonra yutkundu. Elimi avcuna alıp;
"Mısra eline ne oldu?" dedi. Sesindeki öfke birden yok olmuştu sanki. Sustum. Eliyle sargıyı biraz açtı ve yaraya baktı, daha sonrada kendi açtığı yaraya.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(TEMSİLİ)
Önce endişeyle yüzüme baktı, elime dönüp söylendi.
"Hay ben elimin ayarına..." Elini yaranın üzerinde dolaştırıp, camı aldı. Canım acıyordu, ama yinede söylenecek durumda hissetmiyordum kendimi.
"Canın acıyor mu?" sadece başımla onaylamakla yetindim.
"Tamam. Sen otur bekle beni burada." Nasıl olmuştu da elimi görür görmez yumuşayıvermişti? Benim için endişelenmiş miydi? Bunlar bana ima ettiği ve şüphelendiği şeyin üstünü örtemezdi. Besbelli güvenmiyordu bana. Yan tarafımdaki ağırlıkla onu farketmiştim. Önce dikkatle sargı bezini çıkarmıştı. Tendürdiyotla temizleyip, yeniden sarmıştı. Bunları yaparken çok özenli ve yumuşak dokunuşlarla yapıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşi bittiğinde, bakışları beni bulmuştu.
"Konuşmayacak mısın?" ve devam etti.
"Mısra tamam. Saçmaladım biraz ama seni kaybetme korkusu ne kadar kötü biliyor musun? Koysana benim yerime kendini. Sana ulaşamayınca çıldırdım. Senin de beni yatıştıracak birşeyler söylemeni istedim. Gözlerime bakıp, saçmalama demeni istedim. Aklımageldin, demeni. Ama sen susunca sinirim başka yerlerden çıkarmak zorunda kaldım. Çok çok özür dilerim."
"Tek söyleyebileceğim, sana ben gerçekten değer veriyorum. Ve seviyorum da.. Bir daha yanlış algılara kapılma. Lütfen, bu konu da burda kapansın. Bugün yeterince streslendik zaten. Şimdi tek istediğim şey biraz uyku ve dinlenmek."
"Peki emrinize amadeyim hanımefendi." ben daha ne olduğunu anlamadan beni kollarıyla sardı. Birşeyler söylüyordu ama, benim duyduğum son şey;
"Seni seviyorum."du. Belki de bu en güzel seni seviyorumdu....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kestik🎬🪐
Erhan mı, Kaan mı?
İki tane Kaanlı bölümden sonra şimdi de Erhanla bir bölüm🌸
