BÖLÜM2️⃣0️⃣

85 9 10
                                    


Selamlar ve iyi okumalar!
Oy ve yorum lütfen💛

Yorgun bir şekilde , koltukta uzanmıştım. Elimde kahve kupası Deren'in anlattıklarımın şokundan çıkmasını bekliyordum.

Erhanla yüzleşmemizin  üstünden , yaklaşık bir hafta geçmişti. O bir haftada sınavlarımız vardı. Bu sebeple Deren'e anlatmaya vakit bulamamıştım. Erhan yüzüme bakmıyordu. Ne diyebilirdim ki haklıydı.. Kaan ise okula bir kaç dersliğine gelip , gidiyordu. Ve o süre zarfında da sürekli benimle konuşmaya çalışıyordu. Özellikle Erhan'ın bulunduğu ortamlarda.. Ben ise onu sürekli kovuyordum. Krizlerim ise.. Biraz daha seğrekleşmişti. Fakat devam ediyordu. Genelde kriz şeklinde değildi zaten. Sadece etrafımda o adamı görüyordum. Yatarken , yemek yerken , film izlerken... Bu berbat birşeydi fakat alışmıştım. Bugün ise Derenle ayrıldıktan sonra o gün telefonuma çektiğim dosyayı , tanıdık bir doktora gösterecektim. Derin bir iç çektim. Ve adeta donup kalmış Deren'e baktım. 

"Deren yeter! Artık bir tepki ver." Usulca bana çevirdi kafasını. Gözleri mi dolmuştu onun?

"Mısra.. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani Kaan kafaya seni takmış. Erhan mahvolmuş. Sende.. Bir de şu kayıp akraba mevzusu var değil mi?" Evet ona o günü baştan sona anlatmıştım. Sadece şu kriz sebeplerimin birinin kurmacası olduğunu anlatamamıştım. Zaten onun kendi korkusu ona yeterdi. Bir de başına gelen 2. bir yabancı vakasını kaldıramazdı. 

"Öyle.."

"Ne yapacaksın peki şimdi?" 

"Herşeyi biliyorum da ne yapacağımı bilmiyorum. Ama sanırım Kaan'dan başlayacağım. Kendimi ispat etmem için önce onun açığını kollamalıyım. Ama bunu nasıl yapıcam bilemiyorum. Deren ben herşeyle baş edebilirim. Ama Erhansız çok zor.." dedim kısılan sesimle.

"Tamam Mısra. Vallahi beni de ağlatıcaksın. Bak ben varım. Efe de var. Erhanla ayrılmanız demek, bizi kaybettin demek değil. İnan sana yardım edeceğim." Bir yandan gözlerim dolu doluyken , bir taraftan da Deren'in varlığına şükrediyordum. Omzunu hafifçe sarstım.

"Tabi ki yardım ediceksin. Sen bi kere benim en best kankimssinnn okeyy? " Birbirimizi ağlarken bile güldürebiliyorduk. Gözlerimi kırpıştırdım ve ona sarıldım. Biz böyle iyiydik..

Derenle biraz daha dertleştikten sonra , bende etrafı toparlayıp hemen hazırlandım. Ve kliniğin yolunu tuttum. Elimdeki fotoğraflı belgeleri bir doktora gösterecektim. Tabi ki herhangi bi doktora şurda ne yazıyor bi açıklar mısınız?  diyemezdim. O sebeple Semiha teyzenin bir ahbabı ve aynı zamanda benim de çok sevdiğim Faruk amcaya götürecektim elimdekileri. Hemen hemen her sorunumuza yetişirdi Faruk Amca. Aile doktorumuz , aile dostumuzdu. Kliniğe geldiğimde sekretere adımı verip , acil bir mesele olduğunu ve Faruk amcayla konuşmak istediğimi söyledim. Bir beş dakika bekleyişin ardından sekreter girebileceğimi söylediğinde içeri girdim.

"Ooo hoşgeldin Mısra Kızım. Hayrola hangi rüzgâr attı seni buraya. Bir sorun yok inşallah."

"Hoşbuldum Faruk Amca. Kusura bakma , ziyarete geldim demek isterdim ama öyle değil. Bir işim düştü sana."

"Semiha Hanımcığım da bir problem yok değil mi?" Kafamı hemen sağa sola salladım.

"Yok kimsede bir sorun yok meraklanma."

"E o zaman ne işin düştü kızım?"

Yavaşça telefonumu çıkardım ve avuçlarının arasına bıraktım. Bana sorarcasına baktığında , kafamla telefonu gösterdim.

"Bir sonuç gösterecektim. Sana ben doktor belgelerinden pek anlamam bilirsin. O yüzden sana getirdim. " Fotoğrafa baktı ve sandalyesine oturdu.

Okuldaki KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin