İmkansız aşk var mıydı? Gönül Erbatur kesinlikle var olduğunu düşünüyordu. Çünkü yıllardır sevdiği adam Ozan Özsoy artık yakışıklılığı ile ünlenmiş, yıldızı parlayan bir oyuncuydu. Onun gibi birinin Gönül'ü görmesi imkansızdı. Genç adamın ailesi onu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gönül merakla televizyona bakıyordu. Ozan'ın açıklama yapmasını bekliyordu. Açıkçası birçok kişi bunu bekliyordu. Ozan'ın çok sinirlenmemesini umuyordu. Daha az önce annesi Makbule ile konuşmuştu. O da merakla bekliyordu.
Az sonra Ozan ekranda belirirken yanında gelen adamla birlikte kendilerine ayrılan iki sandalyeye oturdular. Gönül televizyonun sesini açıp tüm dikkatini ekrana vermeye başladı. Elleriyle oynadığının farkında bile değildi. "Gelen tüm basın mensuplarına teşekkür ederim." diyerek başlayan Ozan derin bir nefes aldı.
"Aslında bugünkü konuşmam için ajans bana bir kağıt verdi. Fakat ben bugün içimden geldiği gibi konuşmak istiyorum. Bildiğiniz üzere hakkımda yalan bir haber çıktı. Hatta tam olarak bana iftira atıldı. Bu konu ile ilgili tüm hukuksal işlemlere başvurdum. İşte fotoğraflarda gördüğünüz Ozan Özsoy yanımdaki genç bir üniversite öğrencisi olan Aydın Bey. "
Genç çocuk herkese tek tek bakıp selam verdi. Aydın yan profilini döndü. Ozan da onun gibi yan döndü."Yan profilimiz şaşırtıcı bir şekilde benziyor. Fakat bu benimle ilgili çıkan haberleri desteklemiyor. Oldukça üzüldüm. Sadece ben değil, ailem, eşim, eşimin ailesi."
Bir süre bir sessizlik oldu. Ozan derin bir nefes aldı. "Bakın ben evli bir adamım. Karımı seviyorum, bu hayatta ondan daha çok değer verdiğim bir şey yok. Şimdiye kadar yapılan birçok habere ses çıkarmadım fakat kimse beni sadakatsizlikle suçlayamaz. Umarım bir daha bu tarz bir haberle karşı karşıya kalmam. Haber yapmadan önce kendinizi benim yerime koyun, benimde bir insan olduğumu unutmayın lütfen. Geldiğiniz için teşekkür ederim. Sorularınız varsa alabilirim."
Bir muhabir mikrofonu eline alıp ilk soruyu sordu."Ozan Bey haberi yapan Selami Beye tazminat davası açtığınız söyleniyor. Doğru mu efendim?"
"Evet. Davayı kazanmamız halinde alınan tazminat LÖSEV'e bağışlanacak."
"Efendim yeni bir projede yer alacağınız ve partnerinizin eşiniz olacağı söyleniyor."
"Evet. Birlikte reklam filminde yer alacağız."
Gönül televizyonu izlemeye devam ederken uzandığı koltukta gözleri yavaşça kapanmaya başladı. Uyku o kadar ağır basmıştı ki kendine engel olamıyordu. Açık televizyonun karşısında uykuya dalan genç kadın çok huzurlu hissediyordu.
Ozan ise basın toplantısını bitirmiş ajansı ile görüşüyordu. Bu garip durum ortadan kalktığı için oldukça mutluydu. İstediği her şeyi de söylemişti. İnsanlar onunda bir insan olduğunu çoğu kez unutuyordu.
"Tamam Ozan. Bir süre dinlen. Reklam filmi için görüşürüz." diyen ajans sahibi ile oturduğu koltuktan kalktı. Menajeri ile odadan çıkıp derin bir nefes verdi.
"Çok şükür bu sorunu da atlattık Ozan."
"Evet abi. Çok sağ ol. Sen olmasan zor atlatırdık."
