13.BÖLÜM

3.7K 149 4
                                    

Buraya bir söz bırak..

'Çok canım yandı acımaz artık..'

🗝🗝🗝
Bir insanın hayatı bir cümleyle değişebilir miydi?
Değişmişti..
Bu çıkmaz sokakta tek başımaydım artık. Aklımda olan tek şey ise sevdiğim, değer verdiğim insanları nasıl koruyabileceğimdi..

Yürüyordum.. yağan yağmura aldırmadan ruhsuz bir şekilde, karnımdaki sızıyla beraber yürüyordum.
Yaptığım şey yüzünden sevdiğim ınsanların hayatını tehlikeye attığım için kendimden nefret ediyordum
Kafamın içindeki sesi ne yaparsam yapayım susturamıyordum

'Sevdiğin insanların ölmemesi senin elinde..'

Kafamda susmayan sesin sahibi Semihti..
Orda beni bıçakladıktan sonra kulağıma fısıldadığı sözler..
Bazen kaybolmuş hissedersin. Olduğunyerim istediğin yer olmadığını düşünürsün.Ben kaybolmuştum evet ama olmak istediğim yer için savaşmam gerekiyordu.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp karşımda duran lüks bara baktım. Kapıya doğru ilerlerken bir korumanın beni durdurmasıyla ona döndüm

"Burası özel bir yer sizi alamayız" derin bir nefes alıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım

"Semihi görücem" adam yavaşça beni süzerek kaşlarını çattı

"Bekle" elini kulağına götürüp birşey dedikten sonra tekrar bana baktı

"Tamam geçebilirsin"

"Hey! Burda sıra var herhalde" bana bağıran kadına dönerek kaşlarımı çattım

"İyi o zaman o sırayı götüne sokarsın" gözlerimi devirip içeri girdim ve bildiğim yerde ilerleyerek merdivenlerden yukarı çıktım. Insanların garip bakışlarına aldırmadan ellerimi cebime sokup odaya girdim.Semih ve yanındaki iki adamın bakışları direk beni bulurken gergince yerimde hafif kıpırdandım

"Çıkın" iki adam çıktıktan sonra gülerek arkasına yaslandı

"Vay kimleri görüyorum.. düşündüğümden daha erken geldin sanki?"

"Ne istiyorsun? Sizinle olan borcumu ödedim niye rahat bırakmıyorsun beni! Sevdiklerinden uzak dur Semih. Yoksa seni öldürürüm" kaşlarını alay eder gibi kaldırarak ayağa kalktı.

"O adam gibi mı? Sanmam bunu yapamazsın" yanıma doğru yaklaşırken belimdeki silahı çıkartarak ona doğrultum.Yüzündeki alaylı bakışı yavaşça sönerken bu sefer ben ona alayla bakarak kapıyı kilitledim

"Beni çok hafife alıyorsun..hadi anlaşma yapalım?" Kaşları sinirle çatılırken dudaklarım yavaşça yukarı kıvrıldı.

BİRKAÇ SAAT ÖNCE
"Al bakalım" Batunun elinden silahı alarak belime yerleştirdim

"Dikkatli ol tamam mı..biraz daha bekleyemedin mi be güzelim.Bari yaran iyileşene kadar bekleseydin daha yeni bıçaklandın sayılır nerdeyse ölüyordun"

"Bu işi halletmem gerek Batu..işin içinde Canerler var biliyosun" derin bir nefes alarak başını salladı

"Biliyorum sadece.. lütfen dikkatli ol tamam mı?"

Başımı sallayıp gülümseyerek Batuya sarılıp ordan ayrıldım..

ŞİMDİ
"..Hadi anlaşma yapalım"

"Ecem..Ecem..gerçekten bana silah doğrultundan sonra burdan çıkabiliceğini mi düşünüyorsun? Çok safsın" gülerek saçlarımı geriye attım

"Sana daha önce de söyledim... beni çok hafife alıyorsun. Arkadaşlarıma, sevdiğim birisinin bir saç teline bile zarar verirsen seni öldürmekten çekinmem haberin olsun"

"Gerçekten titriyorum şu an...inanılmaz korktum.Eger beni vurursan sevdiklerinin ölüm fermanını otomatikman imzalamış olursun zaten. Seni zeki biri sanırdım"

"Ah doğru..çok çok pardon.Senin yaptığın gibi yapmam gerekiyordu.Hep unutuyorum ya..senin daha 3 yaşında bir oğlun vardı değil mi? Yarın da doğum günü hatta" kaşları öfkeyle çatılırken üstüme gelmesiyle arkasındaki duvara ateş ettim. Olduğu yerde kalırken içeri birkaç adam girdi. Gözümü Semihten bir saniye bile ayırmadan dudaklarımı araladım

"Köpeklerine söyle çıksınlar...gerçi bu konuşmayı burda da yapabilirim benim için fark-"

"Çıkın" adamlar 'tekrar' çıktıktan sonra tekrar bana döndü

"Bunu.Nerden.Biliyorsun!"

"Ben hafife alıcağın birisi değilim. Doğum gününü,evini,kiminle kaldığını, herşeyini hatta..annesini bike biliyorum.Iste gelmem bu yüzden uzun sürdü.Şimdi..ya bir daha karşıma çıkmayıp arkadaşlarıma zarar vericek birşey yapmazsın,ya da biricik oğlunu kanlar içinde ölü bir vaziyette bulursun.Tıpkı annesi gibi" silahı indirip belime yerleştirdikten sonra gülümseyerek el salladım

"Hoşçakal" odadan çıkıp hızla bardan çıktıktan sonra derin bir nefes vererek yürüken karnımdaki sızıyla elimi sweat'imin içine attım.Elimi geri çektiğimde kanı görmemle küfür ederek yürümeye devam ettim.

Şimdi siz diceksiniz elinde madem bir koz vardı neden arkadaşlarına pislik gibi davrandın?
Elimde her zaman bir koz olmayabilir.
Bunu da zaten Batu sayesinde öğrendim ve eğer bunu bilmiyor olsaydım aklımdaki ilk düşünceyi,yani sevdiklerimden uzak durmayı teklif edicektim. Şimdi ise yapmam gereken tek şey kendimi affettiricek bir şeyler yapmaktı..

🗝🗝🗝
Biraz kısa ve geç oldu kusura bakmayın bölümü bir önceki bölümü yayınladıktan sonra yazmıştım ama silindiği için bugün hızlıca tekrar yazdım ve bu kadar oldu diğer bölümü biraz daha uzun yazmaya özen göstericem 🙏

SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin