Serseri

21.BÖLÜM

'Bir kurşun girse bedenime, dağıtsa kalbimi...
Onun dağıttığı kadar dağılmazdım...'

🌪
Gözlerimden akan yaşlara aldırmadan hızlı ve sessiz bir şekilde binayı terk ettim. Bora'nın o adamla ne işi vardı? Ve neden-

"Ecem!" Duyduğum sert sesle yerimden sıçrarken kolumdan tutup kendine çevirdi beni. Hızla kolumu çekerek bir adım gerileyip gözlerine baktım

"Sen...ona ne yapıyordun? Öldürücek miydin onu?" Sinirle elini saçlarından geçirerek bana doğru bir adım attığında korkuyla geriledim. Bunu fark etmiş olucak ki kaşları daha çok çatılırken sinirle bağırmaya başladı

"Gerçekten benden mi korkuyorsun... benden habersiz Semihle görüştün. Yalan söylemekten bıkmadın mı lan artık!"

"Ya sanane! Bana söyleyeceği şeyi merak ettim de gittim herhalde!? Başın derde giricek Bora. Madem kendini düşünmüyorsun, kendimi de geçtim kardeşini düşün biraz... bir de o adamla yapıyorsun bunu" sonlara doğru sesim kısılsa da net bir şekilde duyduğuna emindim

"Sen nerden tanıyorsun o adamı? Ah pardon onun kardeşini öldürmüştün değil mi? Unutmuşum... bana sinirleneceğine dön de kendine bak! Sen de en az o içerdekiler kadar kötüsün!" Sözleri içimden bir parça koparmış gibi canımı yakarken gözümden bir damla yaş aktı. Durup dururken neden böyle sinirlenmişti ki? Ve ölmesine sebep olduğum kişiyi nereden biliyordu?

"N-ne diyorsun sen Bora?"

"Hiç duygu sömürüsü yapma bana... İlk başta kimi öldürdüğünü bilmiyordum ve salak gibi üstelemedim, araştırmadım ama, Amcamın ölümüne sebep olan ve deli gibi arayıp durduğum o orospu sen-" yanağına sert bir şekilde attığım tokatla başı yana düşerken gözlerinin tam içine baktım. Nefret ve hayal kırıklığıyla...

"Senden nefret ediyorum... Bir de senin malınmışım gibi bahsediyorsun benden. Madem senin için bir orospudan farkım yok... bundan sonra ne bana ne de yakınıma yaklaşma, uzak duracaksın benden " hıçkırmamak için tırnağımı etime geçirirken bunların bir rüya olması için herşeyi yapardım ancak... değildi.
Nefret dolu bakışları bana dönerken boğazıma yapıştığı gibi sert bir şekilde sırtımı duvara vurdu

"Amcamın katilini bulmuşken öylece bırakacağımı düşünmüyorsun herhalde öyle değil mi?" Alayla konuşmasıyla gözlerimdeki korku artarken ellerini çekmeye çalıştım.

"Bırak onu Bora" Alp'in yanımıza gelip elini cebine sokmasıyla Bora elini çekip iğrenç birşeymişim gibi tiksintiyle bana bakmaya devam etti. Elimi boğazıma götürüp öksürerek nefes almaya çalıştım

"Bu güzel kızı öylece öldüremeyiz öyle değil mi?" Sırıtarak söylediği şeyle derin bir nefes alara dişlerimi sıktım.

"Hiçbir şekilde öldüremezsiniz zaten Alp Gök..." yan taraftan gelen Semihle gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Semih yanıma gelip önüme geçerek belinden çıkardığı silahı Boraya doğrulttu

"Uzaklaş!" Alp ile Bora'da silahını çıkardığında korkuyla Semihin arkasına sindim. Durumumun denize düşen yılana sarılır'dan farkı yoktu...

Semihin adamı olduğunu düşündüğüm birkaç kişi gelerek Boralara silah çektiğinde Semih alayla güldü

"O kadar güçlü değilsiniz sanki Bora bey ne dersiniz? Birisini öldürmek o kadar kolay değil... O adam ölümü sonuna kadar hak etti"

"Hadi ya? Ne kadar kolay olduğunu bekle ve gör. Burdan ikinizin de leşi çıkacak!" Göz ucuyla bana baktığında korkuyla sertçe yutkundum. Semihin elimi tutarak yanına çekmesiyle tuttuğu elime,ardından kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Semih ise bana bakmadan öfkeyle Boraya bakıyordu