0.8

5.1K 712 485
                                    

Affet beni...

-flashback-

Taehyun ders için sınıfa yöneldiği esnada içeriden gelen bağırışma sesleriyle adımlarını hızlandırmıştı. Kavgalardan nefret ederdi ve elinden geldiği kadar durdurmayı denerdi.

"Sana konuşma hakkı verdiğimi sanmıyorum."

İçeri girdiğinde görmeyi asla beklemediği iki kişiyi yerde üst üste birbirlerine vuruyorken gördüğünde şaşırmıştı.

Biri sessizliği ve saflığıyla adını kampüse duyurmuş bir çocuk ve diğeri de üzücü geçmişiyle ün salmış, öğrencilerin 'duvar gibi' dediği çocuktu.

Beomgyu.

"Hey ne oluyor burada?" Hızla Beomgyu'nun önüne atıldığında, havaya kalkan yumruğunu sıkıca tutmuş ve bakışlarının kendisine dönmesini sağlamıştı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Seni ilgilendirmiyor. Çek elini."

"Hangi hakla ona vurabiliyorsun? Kalk üstünden." İçerideki öğrenciler tamamen sessizleştiğinde, Beomgyu birden yerdeki çocuğun üstünden kalkmış ve Taehyun'a yumruk atmıştı.

"Seni ilgilendirmiyor dedim!"

Taehyun aniden yediği yumrukla sarsılırken aynı anda neler olduğunu da anlamaya çalışıyordu ve az önceki sakinliğinin yavaş yavaş kendisini terk etmeye başladığını hissedebiliyordu. "Sen az önce bana vurdun mu?"

"Evet."

"Oh güzel."

O da tıpkı az önce aldığı yumruk gibi Beomgyu'nun suratına yumruğunu geçirdiğinde Beomgyu keyifle gülmüş ve Taehyun'dan bir yumruk daha yemişti.

"Zavallısın." Dayak yiyen kendisi değilmiş gibi gülüyor ve Taehyun'a ağzına geleni söylüyordu.

"Hepiniz körsünüz." Bir yumruk daha.

"Hepiniz katilsiniz!" Taehyun'un havaya kalkan eli oracıkta durakladığında, Beomgyu kapattığı gözlerini açmış ve geciken yumruğun nedenini sorgular gibi Taehyun'a bakmaya başlamıştı.

"Ne oldu kör herif? Sözlerim mi acıttı yoksa?"

"Sen kalpsizin tekisin."

Beomgyu yeniden gülümsedi.

"Kalpsiz olduğumu düşünen sizler kalpsizin tekisiniz."

Taehyun Beomgyu'nun üstünden kaltığında, yerde hala şokla yatan çocuğa ilerlemiş ve ona yardım ederek yerden kalkmasını sağlamıştı.

Sınıftaki herkes çocuğun durumunu kontrol ediyordu ve Beomgyu ise yerede gözyaşları içinde boylu boyunca yatıyor, aynı zamanda gülüyordu.

Her gözyaşında yeni bir kahkaha atıyordu.

"Hepiniz körsünüz."

Beyaz tavanlı görüş alanına yeniden Taehyun girdiğinde en azından birinin gülüşlerindeki acıyı anlayabilmesini umut etmişti. Ancak Taehyun Beomgyu'nun bu umudunu tek bir sözüyle yıkıp geçmişti.

"Acınası bir zorbasın. Ah ama doğru, ailen bile seni sevmemiş. Sevginin ne olduğunu bilmiyorsun ki, nasıl sevgi arayalım kalbinin içinde."

İlk kez kalbinin kana bulandığını hissedebilmişti. Belki de ilk kez, maskesini düşürüp ruhundaki morluk izlerini bir başkasına gösterebilmişti. Öyle ki birden hıçkıra hıçkıra ağlamasıyla Taehyun'un korktuğunu görebilmişti.

Sonrası yoktu.

Yutkunmaya çalışarak,

Yarı yarıya önünü görüyorken, kalkacak gücü kendinde aramış ve en sonunda yerden kalkıp koşarak sınıftan çıkmıştı.

Kalbini teker teker parçalamışlar ve sonrasında her bir parçayı ateşe vermişler gibi yanıyordu canı.
Öyle çok yanıyordu ki, yüzündeki yaraların acısını bile hissedemiyordu.

Ailen bile seni sevmemiş.

Sevginin ne olduğunu bilmiyorsun ki, nasıl sevgi arayalım kalbinin içinde.

-now-

"Beomgyu...lütfen." Taehyun son bir saattir kollarını Beomgyu'nun belinden çekmemiş, özür dilemeyi de hiç bırakmamıştı.

Beomgyu ise ağlamayı sürdürüyordu.

"Aptalın tekiyim...çok özür dilerim Beomgyu...yalvarırım."

"O ç-çocuk..." Beklemediği anda Beomgyu'nun sesini duymasıyla biraz da olsa rahatladığını hissetmişti. Bunu hissetmeye hakkının olmadığını biliyordu ancak yine de onun sesini duymaya ihtiyacı vardı.

"O bir katil...o benim arkadaşımın katili Taehyun."

O bir katil

'Hepiniz katilsiniz!'

"Ne?"

"Asıl zorba oydu Taehyun. B-ben yemin ederim ki zorba değilim." Sesi öylesine acı dolu çıkıyordu ki, Taehyun kendi kalbinin de binlerce parçaya ayrılışına şahit olmuştu.

"Yıllarca arkadaşımla alay edip durdu. Demediği, yapmadığı şey kalmadı. Onun yüzünden intihar etti. Onun ve arkadaşlarının yüzünden."

Duyduğu şeylerle kalbinin üzerine gittikçe ağırlık yükleniyordu. Bilinçsizce ağzına ne geldiyse söylemişti ve şimdi kendi sözlerinin altındaki ağırlık tarafından eziliyordu.

"Özür dilerim Beomgyu... çok özür dilerim."

"Çek kollarını." Taehyun'un kollarını çekmesini istiyordu ama aynı zamanda tişörtünün bir ucundan da sıkı sıkıya kavramıştı.

Git ama gitme.

"Beomgyu ben-"

"Ben kalpsiz değilim, değil mi? Taehyun eğer öyleysem-"

"Hayır, hayır değilsin Beomgyu yemin ederim. Senin kalbin çok ama çok güzel. Çok güzel bebeğim, yemin ederim."

"Ama görmedin."

'Kör değilim'

'Artık kör değilim'

'Hepiniz körsünüz'

Ama görmedin...

"En çok senin görmene ihtiyacım vardı Taehyun...neden görmedin?"

"Ben,"

"En çok senin."

fate • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin