1.8

5K 577 1.8K
                                    

"Peki dudaklar hakkında ne düşünüyorsun? bir tane mi iki tane mi? bakalım mı?"

Taehyun beyninin karıncalandığına ve tüm vücudunun felç geçirdiğine her şeyden daha emindi. Nefes alabildiğinden bile şüphe ediyordu ve alamadığına bahse girebilirdi.

Bakışları Beomgyu'nun bakışlarıyla buluştuğunda her şeyin donduğuna yemin edebilirdi. Birine dünyanın dönmeyi bıraktığını bile söyleyebilirdi. Kalbini hissetmiyordu. Beyni de pek iyi durumda sayılmazdı. Ayakta durabilmek adına kendine baskı uyguluyordu.

Bacakları titriyordu ve elleri Beomgyu'nun belinin hemen yanına, mutfak tezgahına sıkı sıkıya tutunmuştu.

Beomgyu da ondan farksız sayılmazdı. Nefes almadan Taehyun'un gözlerinin içine bakıyor ve kendince bazı şeyleri anlamayı deniyordu.

"Beomgyu."

Taehyun'un kendisine seslenmesiyle dikkatini karşısındaki gözlerden çekebilmeyi başarmış ve Taehyun'a odaklandığında, sesinin güçsüz ve titriyor olduğunu fark etmişti.

Ardından vücudunun da titrediğini görüp paniklemişti.

"Taehyun iyi misin sen?"

Taehyun cevap vermeden yalnızca gözlerinin içine bakıyor ve sessizliğini koruyordu. Kafasında kendi kendine bir şeyi tartışıyordu. Orada ama aslında orada değil gibiydi.

Tezgaha yaslı elleri aniden Beomgyu'nun belini bulduğunda, Beomgyu irkilmiş ve Taehyun'u izlemeyi sürdürmüştü.

Neler olduğunu anlayamıyordu ve bu onu daha da geriyordu. Taehyun karşısında ölüyormuş gibi duruyordu ve Beomgyu ona sorular yöneltse de cevap alamıyordu.

"Taehy-"

Yeniden neler olduğunu anlamak için soru soracağı esnada sözü yarıda kesilmiş ve Taehyun Beomgyu'nun dudaklarına kapanmıştı.

Elleri Beomgyu'nun belini daha sıkı kavramış ardından Beomgyu'yu iyice kendine çekmişti. Dudakları Beomgyu'nun dudaklarının üzerinde ve titreyen elleri ise Beomgyu'nun tişörtünün içinde, Beomgyu'nun sırtında geziniyordu.

Öpüşü sertleşiyor olsa da Beomgyu'nun canını yakmıyor, aksine yumuk dokunuşlarmış gibi hissettiriyordu.

Taehyun kontrolünü kaybettiğini hissedebiliyordu. Delirmiş gibiydi ve bundan korkmuyordu.

Neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Ne yaptığının da öyle. Yalnızca istediğini yapıyor ve Taehyun'u öpüyordu. Bunu istediğinden emin değildi ancak öperken daha çok öpmek istiyor oluşu pişman olmadığını gösteriyordu.

Dillerinin buluşmasının ardından Taehyun Beomgyu'nun tişörtünü çıkarmış ve saniyelik ayrılan dudaklarını yeniden birleştirmişti.

Bu sırada Beomgyu da Taehyun'un tişörtünü çıkarmış ve ellerini Taehyun'un beline sarmıştı.

Üşüyor gibi hissediyordu fakat aynı zamanda sıcaktan bayılacak kadar da ateşi var gibiydi.

Taehyun'un aniden geri çekilmesiyle Beomgyu odadaki tüm soğuğu vücudunda hissetmiş ve az önceki sıcaklığını yitirmişti. Ta ki yeniden Taehyun tarafından sarmalanana kadar.

Taehyun Beomgyu'nun beline sarılı bacaklarını fırsat bilerek Beomgyu'nun kalçasından tutmuş ve mutfak tezgahından kaldırıp salondaki koltuğa doğru ilerlemeye başlamıştı.

Bu süreç içinde yeniden öpüşmeye başlamaları yüzünden Taehyun'un adımları sarsaklaşıyor olsa da bunu umursamıyor ve öpüşmeyi sürdürmeye devam ediyorlardı.

fate • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin