3

495 39 1
                                    

"Okul çıkışı bir şeyler mi yapsak?" Ecem'in fikrini herkes kabul etti.

"Olur gidelim ama önce bilinmeyeni bulmam lazım. Sizce bu kız mıdır?" Sarışın bir kızı gösteren Yağız'a baktım. Sabahtan beri bilinmeyeni arıyordu.

"Yok be oğlum nerde sana bu kadar güzel kız?"

"Belli olmaz Akın yakışıklı sonuçta."

"Vay vay Asu hanım siz iltifat mı ettiniz az önce? Bunlar beklenmeyen hareketler. Bir dahakine haber verin lütfen."

"İltifatta mı etmeyelim Yağız Bey." Yağız yanaklarımı sıktı ve bir an ağzımdaki çikolata genzime kaçıyordu. Öksürmeye başladım. Ölüyorum galiba.

"Lan Asu iyi misin?"

"Su getir Akın koş."

"Tamam." Öksürüklerimin arasından zorlukla konuşmaya çalıştım. "İyiyim ben." Akın su getirdi ve içince kendime geldim.

"Noldu Asu az önce?"

"Çikolata genzime kaçtı Ecem." Bunun üstüne hepsi gülmeye başladı.

"Nasıl becerdin ya." Deyip gülmeye devam eden Akın'a bir tane vurdum.

"Neden dayak yiyen hep ben oluyorum? Neden ya neden?"

"Hep sen manyaklık yapıyorsun çünkü." Ecem ile yumruk tokuşturduk.

  Yağız da hâlâ bilinmeyeni arıyordu. Keşke biraz da yakınına baksan Yağız.

  Zil çalınca hepimiz sınıfa geçtik. Ders Felsefe olduğundan kafamı sıraya koydum. Ecem'in bağırarak konuşması üzerine uyandım

"3 saattir uyuyorsun Asu. Yuh yuh"

"Kış uykusuna mı yattın ayıcık?" Akın kahkaha atarak yanımıza gelmişti.

"Uyumak suçsa müebbet hapis yatarım."

"Keko Asu naber? Uzun zamandır görüşmemiştik."

  Gülerek sınıftan çıktık. Son dersleri uyuyarak geçirdiğim için gün çabuk bitmişti. Okulun önünden dolmuşa bindik ve hep gittiğimiz sahil kafeye gittik. Kafede bir şeyler atıştırdıktan sonra sahilde yürümeye karar verdik.

  Ben Akın'ın koluna girmiş yürüyordum. Yağız diğer yanımda, onun yanında da Ecem vardı.

"Sizce bilinmeyen benimle dalga geçen biri mi?" Ecem ile bakıştık ve aynı anda:

"Bence değil." dedik. Ben devam ettim.

"Seninle dalga geçen biri olsaydı bu kadar abartmazdı."

"Haklısın Asu ama insanın inanası gelmiyor." Haklıydı ne diyebilirim. İnanması için bir şey söylememiştim.

  Biraz daha dolaştık ve eve geçmeye karar verdik. Herkes başka bir dolmuşa giderken bizim Yağız ile evlerimiz yakın olduğundan aynı dolmuşa bindik. İkili koltuğa geçtik ve kulaklığımı çıkardım. Bir kulağını ona bir kulağını kendime taktım. Müzik dinleyerek geçen yolculuk sonrası evlerimize yakın durakta indik. Kapımın önüne gelince ayrıldık.

"Anne ben geldim." İçeriden ses gelmeyince eve daha gelmediğini anladım. Telefonu açtım ve annemi aradım.

"Ne zaman geleceksin annem."

"1 saate geleceğim bugün çok yoğunuz annecim. Para bırakmıştım istersen dışardan bir şeyler söyle ben gelene kadar aç kalma."

"Tamam anne kolay gelsin."

"Sağ ol kızım görüşürüz."

  Mutfağa geçtiğimde annemin bıraktığı parayı gördüm ve çiğköfte söyledim. Çiğköfte gelene kadar bilinmeyen numaraya geçip Yağız'a yazmaya karar verdim.

Bilinmeyen Numara: Naber gelmedi senden bir haber

Bilinmeyen Numara: Merak ettiikk

Yağız: Asıl senden haber gelmedi bilinmeyen

Bilinmeyen Numara: Pardon aşko yeni müsait olabildim.

Yağız: aşko?

Bilinmeyen Numara: Efendim aşko

Yağız: Kim olduğunu ne zaman söyleyeceksin?

Bilinmeyen Numara: Cesaret ettiğim bir gün.

(Görüldü)

  Keşke söyleyebilsem ama bana vereceği tepkiden çok korkuyordum. Görüldü yemiş olduğumu fark edince kitaplığımdan bir kitap alarak okumaya başladım.

Oy vermeyi unutmayın lütfen.💙

MavişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin