1

7.7K 321 238
                                    

" felix şu resimlere de baksana "

genç omega yakın arkadaşının ısrarları üzerine kuzeniyle olan komik resimlerine bakıyordu. alış-veriş merkezinden çıktıklarından beri jisung felixe seungmin ile olan resimlerini gösteriyordu. felix başta sevmişti bunu ama sonu gelmez bir tünel gibi tam bitti derken yenisi çıkıyordu.

ve felix bundan sıkılmıştı.

kafasını telefondan kaldırarak etrafına baktı ve korku dolu gözlerle jisunga seslendi. "nerede olduğumuzu biliyor musun?" jisung da yönetilen soru ile etrafına bakındığında duraksadı. "h-hayır"

ikiside korkarak etrafı incelemeye başladı. etraflarında sadece uzun ağaçlar vardı. ağaçlardan gökyüzü bile neredeyse görünmüyordu. ve etraflarını soğuyan hava yüzünden bir ürperti sarmıştı.

jisungun gözleri üçyüz metre ileride bir kulübe olduğunu gördü. normal omegalara göre gözleri çok keskindi jisungun.

"felix, şu tarafta kulübe var. oraya gidip yol mu sorsak"
felix tedirgindi. normalde zaten çevresindeki -yakın olmadığı- herkesten çekinirdi ve korkardı. "ya bir şey olursa?" jisung biraz düşündü. içinden en kötü ne olabilirdi ki diye geçirdi. aklına bir şey gelmeyince felixin elini tutarak ona güç vermeye çalıştı.

"bir şey olmaz. ben yanındayım?"

felix arkadaşını kafasıyla onaylayarak ilerlemeye devam ettiler. ama çok geçmeden jisung adımlarını durdurdu.
"felix sakin olur musun?" jisungun neden böyle dediğini düşündü biraz; "sakinim?"

jisung ellerini saçlarına geçirdi ve derin derin nefesler almaya başladı. "hayır değilsin. etrafa yaydığın feromonlarından anlaşılıyor ne kadar tedirgin olduğun!"
jisungun cümleleri üzerine felixin yüzü daha da düştü.
"özür dilerim..."

ikiside önlerine dönerek eve ilerlemeye başladılar.
evin önüne geldiklerinde kapının önündeki bahçede oturan bir kişi gördüler.

o kişinin alfa olduğu her halinden belliydi. keskin bakışları, erkeksi vücudu, yakışıklı yüzü.....

bunu fark ettiklerinde geri gitmek istediler. ama ne yazık ki o alfa felix ve jisungu fark etmişti.

omegalada gülümseyerek yanlarına geldi.

"merhaba? bir sıkıntınız mı var? genelde omegalar buraya gelmez de."  jisung ve felix birbirine şaşkın gözlerle bakarken ikisi de ne bahanesi bulsak diye düşündü.
jisung parlayan gözlerle "biz yolumuzu kaybettik. ana yola nerden çıkabiliriz?"

alfa tam yolu tarif edecekken arkadan farklı iki ses daha duyuldu. felix ve jisung etrafta sayısı artan alfalarla daha da korkmaya ve feromon salgılamaya başlamışlardı. arkadan gelen alfalardan biri;

"hyunjin? kimle konuşuyorsun sen" adı hyunjin olan alfa "minho hyung yollarını kaybetmişler onlara yardım ediyordum" bu seferde chan öne atılarak : "farkındaysan onlar omega?"  cümlesinden sonra ilk jisungu sonra felixi süzdü ve hiç de masum olmayan bir gülümseme bıraktı.

felix daha da korkmaya başladığında yakın arkadaşının koluna girdi. jisung sinyali alarak karşısında duran alfalara cevap verdi.

"biz gidelim en iyisi. teşekkür ederiz yinede" tam arkalarına dönüp gidecekleri sırada minho alaycı bir sesle onlara seslendi. " nereye gidiyorsunuz siz? biraz eğlenelim değil mi?"

omegalar birbirine korku ile bakarken arkalarına dönmediler. -alfalara sırtları dönük- felix kaş göz işaretleriyle jisung a üç diyince sola doğru koşmasını söyledi. jisung bunu onayladıktan sonra uygun zamanı beklemeye başladılar.

chan canının sıkıldığını belli ederek; "sabaha kadar sizi bekleyemeyiz. hadi gelin yanımıza" minho ortaya kahkaha atarak "hyung belki de bizim gitmemizi bekliyorlardır yanlarına " dedi. hyunjin sinirli bir şekilde "ya! rahat bıraksanıza. bırakın gitsinler." chan sinirle hyunjine kükredi "hyunjin eve gidiyorsun!"

minho ve chan omegalara bir adım attığı anda felix jisunga işareti verdi ve jisung sola, felix sağa doğru koşmaya başladı.

nereye koştuğunu önemsemeden hızlıca koşmaya devam ediyordu. sanki koşmasını durdurursa kalbi de anında duracakmış gibi koşuyordu felix.
















ben geldimmm

anxiety |ChanLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin