anxiety |ChanLix

6

"felix burda hapların yok!!"

felix daha da panik olurken neredeyse tüm gücünü yitiriyor gibiydi.

"ji-jisung s-sanırım bi-bitmişler"

jisungun tüm kan beynine sıçramıştı. tüm aile ve o kendini bilmez alfalar aşagıdaydı. chenle ise daha ergenliğe girmemişti onda da hap olamazdı.

jisung felixin yanına gelerek onu kolları arasına aldı.
"sakin ol tamam mı birazdan geçecektir"

jisungun biten cümlesinin ardından kapı sertçe açıldı. içeriye iki omeganın gördükleri yerde kaçtıkları alfalar girdi.

"ne oluyor burda? neden sürekli feromon yayıyorsunuz siz!"
chan azarlayıcı bir şekilde omegalara yaklaştı. o sırada felixin halini gördü.

minho alayla "birileri haplarını almayı unutmus anlaşılan"
chan hızlıca felixin yanına çöktü. "kapa çeneni minho"
felixin yüzünü elleri arasına alarak ateşine baktı.
genç omega cayır cayır yanıyordu.

"jisung kalksana!" sert çıkan sesiyle jisung itaat etmek zorunda kalmış ve oturduğu yerden kalkmıştı.
chan ise felixi kendi kucağına çekerek birbirlerinin dudaklarını birbirine bastırdı.

felix aç kalan kurtlar gibi chanın dudaklarına saldırıyordu. ikisi de bir süre öpüştükten sonra chan felixden ayrıldı.

"daha iyi misin?" felixin ne yaptığının farkına yeni vararken yüzü kıpkırmızı oldu ve sadece belli belirsiz kafa sallamakla yetindi.

chan felixi kucağına alarak onun yatağını açtı ve içine yatırdı.
"sen biraz dinlen" felix yine cevap vermemişti. deli gibi utanıyordu çünkü.

minho jisunga dönerek, "sen kızışma dönemine girmedin mi eğer istersen bizde öpüşe biliriz" demişti. jisung gözlerini büyüterek minhoya baktı

chris ise göz devirerek minhonun kolundan tuttu "yürü baş belası azgın kurt gidelim!"

kapıya doğru ilerlediler. kapıyı arkalarından kapatmadan önce chris jisung a "sende yanında kal uyanana kadar" demişti. kapı kapanınca da jisung hala şaşkınlığını süründürmüştü.

minho annem sen salak mısın