1.2

367 20 15
                                    

ellerim, yarı çıplak oturdulduğum sandalyenin arkasına bağlanırken, bir kez daha bu pozisyona nasıl düştüğümü sorgulamıştım...

kenma'nın uyarısı ile bokuto'nun modunu toplaması birkaç saniyesini alırken kuroo hala başında atan damarı ile oldukça gergindi. herkes yeniden büyük masa etrafındaki yerini almış ve anlaşılan benim evimi toplanma mekanları belirlemişlerdi. önce mutfağa geçip büyük bir bardak soğuk su içmiş ardından masadaki yerimi almıştım.

"ee? ne oynayacağız? yine cennette yedi dakika mı?"

tanaka'nın sorusuna herkes burun kıvırırken bir süre ne yapabileceğimizi tartışmıştık. kutu oyunu, doğruluk ve cesaret, sevişmeli evcilik fikrini bile duymuştu bu kulaklar. noya kendi önerisi ile atıldı.

"cezalı bir oyun oynamalıyız. kazananlar, kaybedene ceza vermeli."

tanaka dul ve azgın kalmış bir tavırla eliyle olmayan memelerini kapatıp noya'ya bağırdı.

"seni terbiyesiz! demek beni kırbaçlamak istiyorsunuz!"

onların saçma draması karşısında sırıtarak göz devirirken kageyama asıl noktaya değindi.

"kazanan'lar' olması için grup oyunu seçmeliyiz."

yamaguchi atılan ikinci kişi olmuştu.

"o halde hırsız-polis'e ne dersiniz?"

diğer günlere kıyasla oldukça uysal olan terushima lafa girdi.

"hrrr, demek cosplay seki? bebeğim böyle şeylerden hoşlandığını bilmezdim."

uysal mı demiştim ben? görmezden gelin...

"aslında mantıklı olabilir. kura çekeriz, biri hırsız olur biri polis ve diğerleri de vatandaş. böylece kaybeden olursa bile tek kişi olur ve geriye kalanları kazanan olarak seçebiliriz."

atsumu'nun mantık dolu açıklaması karşısında herkes onu alkış yağmuruna tutarken, kıkırdadım. bu delileri cidden seviyordum. oyuna başlamak için hepimiz, kurallar gereği birbirimizi görebileceğimiz şekilde daire oluşturmuştuk. oyuna başlamadan önce bilmeyenler için bokuto detayları yeniden açıklamıştı.

"toplamda 9 kişi olduğumuz için 9 minik kağıt böleceğiz. 7 tanesine vatandaş yazacağız ve geri kalanlar da polis ve hırsız yazacak. Herkes kuradan bir kağıt seçtikten sonra kendi rolüne bürünecek ve hiçbir koşulda kendisine ne çıktığını söylemeyecek. hırsız göz kırparak vatandaşları öldürmeye çalışacak, polis de göz kırpanı, yani hırsızı bulmaya çalışacak."

noya merakla sordu.

"ya hırsız, polise göz kırparsa?"

"polis hırsızı tespit eder ve kaybetmiş olur."

nu sefer Hinata sordu.

"peki ya tüm vatandaşlar ölürse?"

"o zaman da doğal olarak hırsız kazanır."

noya yeniden atladı. bu oyunu ilk defa duymuş gibi bir hali vardı.

"tamam son soru, polis vatandaşların ölüp ölmediğini nasıl anlayacak?"

"göz kırpılan vatandaş, 5 saniye sonra sesli bir şekilde öldüğünü söyleyecek."

herkes kafa sallayarak anladığını belirtmişti lakin, yine de bir kaç el deneme yapmaya karar vermiştik. sonunda herkes oyunu pekiştirdiğinde asıl ele başlamadan kuroo sordu.

"ceza ne olacak?"

hinata doğal bir soruyu yanıtlar gibi yanıt veren ilk kişi olmuştu.

"bağlanmalı!"

[ la tristesse du diable ] KuroakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin