SİNDAR

Sezon 1 | Bölüm 7

(Balonun üzerinden 3 hafta geçti, bu üç hafta içerisinde Heiman ve Aust'tan bir haber alamadım, ve bu 3 hafta içerisinde kendi güçlerimi iyice geliştirdim ve bu dünyaya iyice adapte oldum, tek sıkıntı Lia uzun süre boyunca beni taciz etmeye devam etti..)
(Bugün okul tatildi, ben de nehir kenarına gidip kafamı dinlemeye karar verdim..)
(Biraz erken karar verdim sanırım.. nehirin kenarına yaklaştığımda Heiman'a saldırmaya çalışan Aust'ı gördüm, onlara biraz yaklaştım ve konuşmalarını dinlemeye başladım..)
"Lara senin yüzünden öldü, onun ölümü de senin elinden olacak!"
(Aust, Heiman'a yumruk attı, Heiman yere yığıldı fakat ne hareket etti, ne de kendisini savunmaya çalıştı.)
"Şu an saçmaladığının farkında mısın Aust? Doğru düzgün düşünemiyorsun bile!"
"Nasıl düşünüp düşünmeyeceğimi sana mı soracağım pislik herif!?"
(Aust, Hemian'a bir yumruk daha çaktı ve konuştu.)
"Ondan uzak dur Hemian! Senin yanına yaklaştıkların ölüyor Hemian! Ondan uzak dur!"
(Hemian, Aust'a güldü ve etrafına bakındı..)
(Hemian, beni fark etti ve bana göz kırptı.)
"Aust! Lara'yı korumaya çalıştığımı ikimiz de biliyoruz, o zaten her türlü ölecekti! Bunun suçunu asla bana atamazsın!"
(Aust, sinirlendi ve tekrar Hemian'a yumruk atmaya çalıştı.. bu sefer Hemian kaçmayı başardı ve Aust'ın kolunu ters çevirip kendine döndürdü..)
"Bana bak Aust! Bunca sene bu yaptıklarını alttan almaya çalıştım, ama artık yetti! Lara'yı bilerek öldürmedim, bunu ikimiz de çok ama çok iyi biliyoruz. Ve sen, başkalarına sinirlenip bana burada laf ebeliği yaparsan seni bu halinden daha beter ederim, o yüzden bir dahaki sefere kiminle dans ettiğine çok iyi dikkat et!"
(Hei, benim tarafıma uçtu ve durup bana fısıldadı.)
"Ona iyi bak yabancı.."
(Hei bunu söyledi ve ortadan kayboldu, bana da Aust'ın yanına gitmek kaldı..)
(Sinirden ağacı yumruklayan Aust'ın yanına yaklaştım ve elini tuttum..)
(Bana döndü ve konuştu.)
"Senin burada ne işin var?"
"Kafamı dinlemeye geldim fakat yine size denk geldim.."
"Ne zamandır buradasın?"
"Yeterince uzun zamandır.."
"Peki ne işin var burada?"
"Dediğim gibi, biraz dinlenmek istedim ve sizi fark ettim."
"Ve bizi uzaktan dikizlemeye karar verdin?"
"Aynen."
"O gördüğün manzara için kusura bakma, ama buna ihtiyacım vardı."
"Senin problemin ne cidden? Herkesten ayrı kafadasın, kendi hâlinde saçma salak yaşayıp gidiyorsun ve kimsenin fikirlerini umursamıyorsun, takılmışsın geçmişine.. karşındakinin pişmanlığından bihabersin, çok yazık.."

(Aust, şaşkın bir surat ifadesiyle bana baktı..)

"Ne demek istiyorsun?"
"Diyorum ki; aç şu gözünü de dünyaya bir bak! İnsanların hata yapabileceğini ve onların pişmanlıklarını anlamayı dene!"
"Bu hatalar bir hayata mâl oldu Helen! Oturduğum yerden onun saçma pişmanlık sözlerini dinlememi mi bekleyeceksin?"
"Peki sen bu konu hakkında napabiliyorsun? Senin de ondan bir farkın yok! Şu gururunuzu ve egonuzu bir kenara koyup medenice konuşmayı deneyin! Biraz insan olun!"

(Aust, bana yavaş adımlarla yaklaştı ve beni ağaca doğru itti.)

"Ne yaptığını sanıyorsun be sen!?"

(Aust'a tokat attım, bu onu sinirlendirmek yerine daha da fazla güldürdü.)

"İçindeki kini kusma işi bittiyse sıra bende küçük hanım.."
"Kus bakalım kinini!"
"Sen şu klasik dizilerdeki iki düşmanın arasına girip polyannacılık oynayacak kızlardansın değil mi? dünyadaki insanlardan daha fazlası beklenemez."

(Aust'a yaklaştım ve konuştum.)

"Çok üzgünüm fakat ne ben o dizilerdeki kızım, ne de biz o dizilerin içerisindeyiz.. kendini bu saçma bahanelerle avutmaya devam et, ama inan bana, bu egon ve kinin seni kötü yerlere çekecek çocuk! O zaman bunlardan kurtulmak için birini arayacaksın ve yanında kimse olmayacak."