Geçmişin Uzun Gölgesi

558 15 6
                                    

Her zaman çözülmeye müsait diz bağlarım yine dayanamadılar ve ayakta duracak kudreti acımasızca elimden aldılar. Diz bağlarımın hassasiyeti genetik miydi acaba? Tabiri caizse bu dışı yaldızlı içi boş evin yaşayanları, az evvel gördüğüm haberi an be an yaşadıklarında ne hissettiler kimbilir? Annemin nasıl bir travma geçirdiğini az çok resmedebiliyordum çünkü ne kadar birbirinden uzak yaşamlar sürmüş olsakta babamın varlığının gölgesi neredeysem yanıma kadar uzanıyordu. 

Aşk Dansı ile Cinayet haberi aynı ana denk gelince kalp atışı başta olmak üzere tansiyona kadar uzanan bir dizi vücut fonksiyonuna etki etti ve olduğum yere yığıldım. Belki de karnım inanılmaz derece açtı bilemiyorum, o kadar şuurdan mahrum kaldığım dakikalardı ki hiçbir şey hatırlamıyorum. Tek hatırladığım, Edin'in kolonya bulma çabalarının Yasemin'in yasemin kokulu esanslarına kadar uzanmasıydı, burnumda püfür püfür yasemin kokusunun dürtülerimi dürtükler tavrıya ayıldım. Bayılmayı uzatabilmeyi ne kadar çok isterdim, anlatamam ki! 

Edin'e iyi olduğumu belirten bir iki mimikten sonra gözlerimi sessizliğe kapattım. Az önce sevdiğimden zamanı donduracak kadar kusursuz bir karşılık alırken dünyanın en mutlu insanı olduğum kanısı, 30 yılı aşkın olmasının yanısıra az evvel tekrar bu eve bomba etkisiyle düşen cinayet haberiyle kayboldu gitti.

Cinayetin hayatımda ne gibi bir yeri olabilirdi? Madem Yasemin eşini bu şekilde kaybetmişti, hangi kafanın götürdüğü noktada o arap saçı mektubuna bunu araştır diye yazmıştı üstüne basa basa! Şu an ona karşı beslediğim tek duygu hiddetti... Ne sanmıştı acaba beni kocaman bir dev mi? Alt tarafı yıllarca dört duvar arasında kendi sessimi kulaklarıma fısıldayarak geldim bu yaşa. Elleri soğan kokan, torununa çeşit çeşit yemek hazırlayan anneanne kılığını giyemediği gibi çarpık düşüncelerine beni de alet etmekten çekinmemişti... Hayret!

Ah çaresizlik!!!

Kaderimin ayrılmaz bir parçası olmasaydın ne oldu acaba? Eğer gidebilecek tek bir yerim olsa bu saçmalıkların hiçbirini yük gibi omzumda taşımazdım. Bir anne ile karşılaşma umudu için içimdeki yaşama tutunmaya dair tüm yaprakları koparmaya çalışmasaydın keşke.

Yapacak birşey kalmamıştı, Edin'in sayesinde öğrendiğime göre detayları bir tek onunla konaşabilirdim. Hafifçe doğruldum ve sordum:

"Nasıl olduğuna dair bir bilgin var mı? Ne kadarını biliyorsun olayın?"

"Lütfen biraz daha dinlen Nefes, yüzün bembeyaz, dinlen!"

"Edin sen meraklanma lütfen, gerçekten iyiyim. Anlat ne kadarını öğrendin olayın, hem gelir gelmez neden söylemiyorsun?

O sihirli ellerini anlıma koydu, önce saçlarımı düzeltti ve boynumda sessizce duruverdi. Bu ne etkili bir temastı, anlatabilir mi? Bir çift el; yürekteki boşluklara, gönül kırıklıklarına, yalnızlığa ve hatta acımasızların tarumar edip bıraktığı henüz gençken ölmeye yüz tutmuş tüm duygulara tesir edebilir miydi?

Edebildi! Aniden yatıştım ve cesaretlendim. Artık kendimi tamamen toparldığımı hissedip ayağa kalktım ve koluna yapıştım:

"Hadi, neler öğrendiğini anlat artık!"

"Nefes, bu haberi daha uygun bir anda verecektim fakat cinayeti öğrenmemin etkisinden mi bilemiyorum, gerginim. Geceleri evde olmadığını farketmem de tuzu biberi oldu. Deden bir cinayete kurban gitmiş, hikayesi bence çok dramatik. Öncelikle genç sayılacak bir yaşta ölmüş, buna çok üzüldüm. Harika bir kariyeri, eğitimi ve geçmişi varmış. Ailesi oldukça köklü bir aileymiş. Buraya kadar bakılırsa evliliği ve çocukları da hayatının geri kalan tüm unsurlarını mükemmelleştirmiş fakat beklenmedik bir şekilde cinayete kurban gimiş hemde ortada cinayete sürükleyecek tek bir neden yokken!

NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin