S: NE!?
K: Bana mesaj attın ya sen. korkuyorum burada birisi var çabuk gel diye.
Gözlerimi olabildiğince açtım . Ben mi atmıştım? Ceplerimi aramaya başladım. Telefonum yanımda değildi.
S: Kai ben sana öyle bir mesaj atmadım. Şaka mı yapıyorsun?
K: Şaka yapar gibi bir halim mi var?
S: Ama ben öyle bir şey yazıp atmadım.
Cebinden telefonu çıkarıp mesajı göstermişti. Doğru bu benim numaramdı.
Thy: Sen benim sevgilimi "Sarayım🏰 "diye mi kaydettin lan!?
K: Sence konumuz bu mu şu an enişte?
Thy: Ben sana konuyu gösterirdim şimdi ama neyse.
Koşarak içeri girdim ,onlarda peşimden geldi . Merdivenleri üçer üçer çıkmaya başladım. Odaya daldığımda kimse yoktu telefonum ise yatağın üstündeydi ve pencere açıktı. Pencerenin yanına gittim . Ve o ordaydı. Havuzun yanında ki ağacın yanında. Göz göze geldiğimizde güldü, el sallayıp gitti. Taehyung kolumdan tutup kendine döndürmüştü beni.
Thy: Neler oluyor tanrı aşkına?
S: Yine buradaydı, kahretsin ki yine buradaydı ve ben kaçırdım.
Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim hafiften yolmaya başladım. Nasıl her zaman benden bir adım önde olabilirdi aklım almıyordu.
Thy: N-NASIL?!
S: İnsan şaşırıyor dimi. Nasıl diye kafasında sorular dönüyor. Bana anlatmıyorum diye kızıyorsun ama bilmediğim şeyleri sana nasıl anlatabilirim Taehyung?
K: Başta sadece bir şüpheydi ama şimdi oturuyor gibi. Bu adamın her şeyden bu kadar hızlı haber alması ve bunları yapabilmesi için içerden yardım alabilmesi lazım.
Thy: Ne demeye çalışıyorsun?
K: Çalışmıyorum direk söylüyorum. Hizmetçi de bu işte.
S: Bundan asla emin olamayız Kai ,hiç bir açığını yakalayamadık daha.
K: Hadi ama bu kadar saf değildin sen, biraz mantıklı düşünsene. Adamın derdi senle değil e babanla annende yardım etmeyeceğine göre ve koca evde de sadece bir tane hizmetçi olduğuna göre.
Thy: Yani haklı olarak bütün oklar onu gösteriyor.
S: Bütün bunlar ne kadar onu gösterse de onu suçlayamayız kanıt yok .
Kai yamuk bir gülüş atıp omzuma vurdu.
K: Orasını ben halletmeye çalışacağım. Ama önce gel bir sarılayım sana çok korktu bu yakışıklı arkadaşın.
Kollarını uzatmış geliyordu fakat Tae'nın önüme geçmesiyle ona tosladı.
K: Bana bak enişte kılıklı kıskanmanın sırası değil çok korktum ya bir sarılacağım.
Thy: Aşağıda sarıldın zaten o yeter sana. Şimdi kollarını kırmamı istemiyorsan geri çekil.
K: İyi be ben gidiyorum o zaman. Sende bunu değiştir Sara bunun kıskanç olmayanını bul.
Kai'nin son dediğiyle Tae üzerine fırladı , hemen kolundan tuttum. Kai korkudan odadan hızla çıkmıştı. O çıkınca Tae da bana doğru dönüp sarıldı.
Thy: Sanırım bende gitsem iyi olacak. Sende dinlenmelisin.
Kollarından sıyrılıp dudağına bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARD SCHOOL //KTH//(BOY×GİRL)
FanfictionSenden nefret ediyorum ... Ama artık aşık olucaksın ...