Bölüm:23

3.5K 241 182
                                    

Beni mi? Beni neden istiyor ki? Neden ben en önemli silahıydım? Belki de sadece sinirlerimi bozmak ve beni çıldırtmak için bunları saçmaladı. Tabi ya başka ne olabilir ki?

Thy: Sikeyim bu adamın derdi ne?!

Tae' nın isyankâr sesi kulaklarımı delip geçmişti. Ona döndüm bende.

Thy: O piçi bulduğum yerde öldüreceğim.

Elini tuttum sakin olması için. Gözlerinin en derinine inmek istercesine bakıyordum.

S: Sakin kalmalıyız.

Thy: Nasıl ya, nasıl sakin kalalım?

S: TAE! O pisliğin hedefi de bu zaten bizi çıldırtmak. Ama bunu yapmayacağız anladın mı beni?

Kafasını aşağı yukarı sallayıp beni onayladı.

S: Şu an sanki o bizi hiç aramamış ve bunlar yaşanmamış gibi yapacağız. O buralarda bir yerde bizi izliyor. Ona istediğini vermeyeceğiz.

Yüzüme piçimsi gülümseme yerleştirmemle Tae da aynısını yapmıştı. Elimi kontağa götürüp arabayı çalıştırdım. Elimi camdan çıkarıp el hareketi çektikten sonra gazladım. Daha gitmemiz gereken bir okul vardı değil mi? E gidelim o zaman...

       ***********

Sınıfa girdik, yavaş yavaş herkes yerini almıştı. Sırama geçip hocamızın gelmesini bekliyordum. Onun yerine kapıdan Tae'nın grubu geldi. Tae'nın yanına geçip muhabbet etmeye başladılar. Kafamı sağa sola döndürüp hafif sırıttım. Çok iyi geçiniyorlar, arkadaşlıklarını kıskanmadım desem yalan olur. Kapıya kafamı döndürdüğümde bu sefer  içeri hoca girmişti arkasında bir erkek öğrenciyle birlikte.

Öğretmen: Bu yeni transfer öğrencimiz Felix. Arkadaşlarına kendini tanıt Felix.

Felix mi? Enteresan bir isimdi doğrusu. Bu çocuk bana mı bakıyordu? Yan tarafım boş olduğu için sola doğru kaydım hala bana bakıyordu. Bu hiç hoşuma gitmemişti.

F: Adım hocanın da dediği gibi felix. Hansaul lisesinden geliyorum. Umarım iyi geçiniriz.

Bir dakika bile gözünü ayırmamıştı. Ya bir sıkıntı  vardı ya da ben bu aralar fazla paranoyaklaştım.

Öğretmen: İstediğin yere geç. Şimdi dersimize geçelim bizde.

Buraya doğru mu geliyordu o? Yok canım. Hihihi şakacı çocuk hadi başka yere geç. Tanrım ben yalnızlığa alışıktım hani gerek yoktu bir sıra arkadaşına.

Öğretmen: Sayfa 83'ü açın yeni konumuz polinom.

Ne polinomu hocam, yeni konumuz kan vahşet ölüm. Hoca tahtaya terimleri yazıyordu. Önüme uzanan el ile biraz sıçradım. Elin sahibine döndüğümde ise hafif sırıtarak bana bakıyordu. Elini indirip biraz yaklaştım.

S: Ne yapıyorsun delirdin mi?

Kulağına doğru fısıldayarak demiştim. Oda aynı şekilde bana doğru eğildi.

F: Sıra arkadaşımla tanışmak istiyorum. Ne var ki bunda?

Çok yakın olunca hafif ittim.

S: Şu an ne yeri ne de zamanı.

Öğretmen: Sessiz olun bir daha uyarmayacağım.

Hocanın da uyarısıyla gözlerimi belertip önüne dönmesi için işaret attım. Ardından kendimde döndüm önüme hafif kıkırtısı gelmişti ama takmamıştım. Hocanın yazdıklarını not alıyordum. Sınavlar yaklaştı çok çalışmasam da yine bir iki bakınırdım. Sınava kadar başıma bir şey gelmezse tabi.
Hoca tahtaya iki soru yazdı. Ve gözlerini sınıfta gezdirmeye başladı. Umarım beni kaldırmaz yani ben yaparım da diğer arkadaşlara da şans vermek lazım dimi ama :).

HARD SCHOOL //KTH//(BOY×GİRL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin