Gözlerime vuran güneş ışıklarıyla uyanmıştım. Derin bir nefes aldım. Gerinmeye çalışırken belimdeki kollar daha da sıkılaşıp varlıklarını iyice belli ettiler. Yüzüme yerleşen tatlı gülümseme belime dolanan kolların sahibine dönmemle sona ermişti. Her tarafı kan olan Taehyung bana gülümseyerek bakıyordu. Korkup kollarından kurtulduğum gibi odadan çıktım. Mutfağa indiğimde elinde büyük bir bıçak tutan annemle karşılaşınca ne yapacağımı bilemedim. Bıçağı kendine saplamaya başlayınca çığlık atarak kendimi bahçeye attım. Adımlarım geri geri giderken bir şeye çarptım arkamı döndüğümde teni mosmor olan üzerinde üstü fırfırlı bazı yerleri yırtık beyaz bir elbise giymiş Chana bana bakıyordu. Korkudan olduğum yerde dona kalmıştım. Ardından Chana yamuk bir şekilde gülümseyip beni arkamda bulunan havuza itmişti.
------
S: Hayııırrrr!!!Thy: Sara, geçti birtanem geçti..
Derin derin nefes alarak kalp atışlarımı düzene koymaya çalıştım. Neyse ki rüyaymış. Tekrar derin bir nefes alıp saçlarımı şefkatle okşayıp bana endişe içinde bakan Taehyung'a döndüm.
Thy: İyi misin?
Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım.
Thy: Peki, sen burada bekle ben sana su getiriyim.
Kalkacakken kolundan tuttum geri eski yerine gelince gitmemesi için kafamı iki yana salladım. Gözlerim dolmaya başlamıştı bile. İlk defa böyle bir rüya görmüştüm ve beni fazlasıyla etkilemişti.
S: Gitme~
Yalvarır gibi çıkan sesimle beni kolları arasına almış ve tekrar şefkatle saçlarımı okşamaya başlamıştı. Şu anda aşırı rahatlamış ve güvende hissediyorum.
S: Çok kötü bir rüyaydı Tae.
Thy: Geçti güzelim, kendinde söylüyorsun bak sadece bir rüya. Ben yanındayım korkmana gerek yok.
Kollarından ayrılıp gözlerine baktım. Güven verircesine parlayan gözleri rahatlamamı sağlıyordu.
Thy: Belki anlatırsan rahatlarsın hıh?
S: Olabilir.
Deyip bütün rüyayı detaylarıyla anlatmaya başladım. Dikkatle beni dinliyordu. Sonunda ellerimi tuttu.
Thy: Gerçekten kötü bir rüyaymış. Ama geçti gitti.
Birden etrafına bakındı ardından yüzünde ki gülümseme ile ayağa kalktı.
Thy: Hadi gel.
Elimden tutup balkona çıkarttı. Oldukça büyük balkonda tırabzanlara doğru ilerledik. Beni önüne alıp arkamdan sarıldı. Şimdi anlamıştım. Güneş yeni doğuyordu ve biz birlikte buna şahit oluyorduk. İyice yakınlaşıp yüzünü boyun girintime yerleştirdi. Ellerimi belimde ki ellerinin üstüne yerleştirip yüzümde ki gülümsemeyi genişlettim.
Thy: Her kötü rüyanın iyi bir sonu, her karanlık gecenin aydınlık bir sabahı vardır. O yüzden sevgilim sen hiç korkma...
Eridim gittim be adam. Bu romantikliğe alışmaya başladım ben iyice. Biraz daha izleyip sabah ayazı soğuk olduğundan üşümemek adına içeri girdik. Karnımız guruldamaya başlayınca gülerek mutfağa geçtik. Eğlenerek kahvaltı hazırlamaya başladık. Her şey güzel gidiyordu ve bu beni sebepsizce korkutuyordu. Yine de bu korkuyu içimde bastırıp, mutluluğumuza gölge düşmesini istemedim. Tatlı bir şekilde kahvaltımızı yapıp elimizde birer kahve ile salona geçtik.
Tae gözlerini ayırmadan bana gülümseyerek bakıyordu.S: Neden öyle bakıyorsun?
Thy: Şu bir ayda seni o kadar özledim ki. Bırakta özlem gidereyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARD SCHOOL //KTH//(BOY×GİRL)
FanfictionSenden nefret ediyorum ... Ama artık aşık olucaksın ...