Yaşadıklarım ve yaşamak istediklerim..
Adım sevda. Hayatımïn baharında çok tatlı birine aşık oldum. Sonradan canımın yanacağıni bilmeden tabii.
Bu senenin güzel olmasını umarak okul bahçesinden girdim. 2 yıldır bu okulda olduğum için neredeyse herkesi taniyordum. Ben C şubesindeydim ve taniniyordum. C dekiler neymiş efendim çalışkan olurlarmış. Hocaların bu anlayışı yüzünden A şubesiyle kavgalıydık. Okula girdiğimde Cansunun bana koşarak geldiğini gördüm. Yüzümde hafif bir sıritma oldu. Yanıma geldiğinde 'aşkım' diye sarıldı. Erkek olsam bu kızı seçerdim. Hem güzel hem de çok tatlıydı. Ben onu kız halimle bile çok seviyordum. Hayatımın anlamı olarak kabul ediyordum. Elimden tuttu ve okulun önüne getirdi orda da sınıftan kızlar vardı duvara sırtımı yasladım kızların anlattığı yaz maceralarını dinliyordum taa ki merdivenden inen o karizma çocuğu görene dek. Bi anda ağzım acık kaldi. Esmer uzun boylu ve simsiyah gözleri vardi. 'Aman Allah'ım' dedim 'bu da neyin nesi'. Cansu beni dürtünce kendime geldim. Gülmeye başladı 'noldu' dedim cevap vermedi sinirlenmeye başladım. Sonunda sustu ve 'benim aşkım demek yeniden aşık olmak istiyor' yüzüne baktim ne diyorsun sen dermiş gibi bir bakış attıktan sonra 'ben hiç aşık olmadım ki' dedim. Müdür beyin elinde mikrofonla gelip konuşmasıyla herkes sustu tabii bizde.
Artık biri sustursun şu salağı diye bağırasım geldi. 'Ooof' denen sesle kafamı sesin geldiği yöne-tam kafamın yanına- çeevirdim. O sabah gördüğüm çocuktu. Şu adını bilmediğim için esmer lakabıni takmıştım. Sıkılmış olmalıydı ellerini saçlarınin arasına geçirdi. Çok yakışıklı duruyordu. Kafami başka yöne çevirdiğimde kızların ona bakıp birşeyler fısıldaşıp güldüğünü gördüm. Üstelik hepsi küçüktü 'yavşak fahişeler' dedim içimden. Sinirim bozulmuştu o esmer çok yakışıklıydı bir an benim olsun dedim. İç sesim ağzımın payinı verdi 'hey sana ne oluyor böyle. Sen dış görünüşe aldanmazsın ičinı bilmediğin birini mi seveceksin. Sakın öyle bir salaklık yapma dedi.'içimden çıkarıp ağzının ortasına vurasım geldi.
Müdür susunca her senenin başında olduğu gibi sıniflarïn belirlenmesi kitap dağıtımı felan oldu. Artık çok sıkıldım eve gitmek istiyorum diye bağırmak istedim. Kantine gittim ve bir soda istedim tatlı kantincimiz Mükkerrem teyze sodamı verince arkadan bi ses 'banada'dedi kafamı çevirip baktığımda esmer olduğunu gördüm. Parayı ödedi ve çıktı gitti. İnsan bi tesekkur eder dedim içimden. Kantinden çiktim.Cansuyu aramaya koyuldum. Sınıfa baktım ordaydı yanına gidince sodamı aldı ve kafasına dikti. Bunu başka biri yapsa ağzına sıçardım ama o Cansu ve ben onla herşeyimi paylaşırım-hayatımi bile-. Yerinden kalkti ve gitmemiz lazım dedi. Nereye dedim. Sınıftan çıktığını kapının sesinden anladım arkasından gittim. Peşine koşarken Şeyma'yı gördüm. Bana ne oldu der gibi bakıyordu. Bilmiyorum dedim bağırarak. Cansu ileride-çamlıkta-durdu. Elimden tuttu ve bana sarıldı. 'Bak'dedi 'burayı ikimizin mekanı kabul ediyorum,bir gün beni kaybedersen burada ara' şaşırmıştım. Nerden çıkmıştı bu durup dururken. Kaybetmekte ne demek. O sırada bize doğru koşan Aliyi gördüm. 'Servis seni bekliyor' dedi. Cansuya baktım 'gitmeliyiz' dedim başını tamam analamında salladi. Okulun ilk günü böyle geçti.
Akşam olunca facede takılıyordum. Sıkılmaya başlamıştım annem 'içeri gel yemek yiyelim' deyince faceden çıktim. Bir kerede kızım dese ne olurdu sanki cadaloz karı!... İçeri gidip sessiz sedasız yemeğini yeyip odama çekildim. Başımı yastığıma koydum ve bugün olanları düşündüm. Önce o tatlı esmeri sonra cansuyu tuhaf bi gündü dedim kendi kendime. gözlerimi kapadım ve uykunun gelmesini bekledim..