bu acı çok acı

57 3 0
                                    

Ders boş olduğu için tüm sınıf aşağıda top oynuyorduk. Herşey normal giderken kafama inen top bağırmama sebep olmuştu. Acıdığı için değil korktuğum için. Herkes üzerime geliyordu bir yeni doğan bebek gibi davranıyorlardı. Sıkıntı yok diyorum inanmıyorlar. Şeymanın zoruyla oyundan çıkmıştım. Bankların tekinde oturuyorduk. Şimdi her şeyi öğrenme zamanıydı.

"Ben yokken ne yaptınız?"

"Sen yokken hiçbişe yapmadım ben. Sana bunu yapan cansulardan hesap sordum. "Ağladım! Sen yokken hiçbirşey yoktu. Sen yokken derslerin neşesi yoktu. Hergün nefret ettim cansudan. Sana bunu yaptıkları için kin kustum onlara.

"Peki Enes" dedim.

Enes çok kötüydü yaşayan ölüden bir farkı yoktu. İlk 1 ay okula gelmedi. Sonra dayısının zoruyla okula gelmeye başlamıştı. Senin yokluğunu fırsat bilen Esra hep onun yanındaydı. Herkes onları çıkıyor sandı. Esradan uzak durmasını söyledim. Arkadaş olduklarını ve enese yardımcı olduğunu söyledi.

Duyduklarım nefesimi kesmişti. Oturduğum yerden kalktım ve hızla aşağı iniyordum. Şeyma yanımdaydı. Merdivenleri çıkarken karşılaştığım manzara tek kelimeyle ölümdü.! Enes esra ile yan yana oturmuş beraber birbirlerine bakıp gülümsüyordu. Esraya yönelip saçını yonmak geldi içimden sonra değmez dedim. Beni görünce yüzünün ifadesini değistirdigim enesim başkasının olmuştu belliki. Gözümden düşen yaşlara hakim olamadığım için lovabaya doğru koşuyordum. Bu  nasıl bir acıydı? Şeymaya sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Enesimin yine içeri gelmesini bekledim ama yoktu! Esrayı bırakıp nasıl gelirdi? Vay be bu kadarmış demekki değerim! Kanser olana kadarmış enesimin sevgisi!! Kim bilir nasıl kandırdı o esra seni? Ah be enesim ah be kara gözlüm ben hergün seni düşünürken sen başkasının oluyormuşsun!

Çıkışta kursa kalmak istemiyordum. Eve de gitmek istemiyordum ne yapmalıydım? Nereye gitsem rahat ederdim?

Hemen bi dolmuşa atlayıp deniz kenarına gittim. Aylardan aralık ama benim içim aralıktan bile soğuk. Şiddetli esen rüzgar canımı yakmıyordu. Ağlıyordum çantamı karıştırmaya başlamıştım. Resim dersi için kullanacağımız falçatam!. Tam olarak istediğimi bulmuştum. İlk kendime zarar vermem burada başlamıştı. Kollarımı açmış deli gibi çekiyordum derinden derinden. Bileklerimden dirseklerime kadar kan doluydu kolum. Canım yanmıyordu. Deli gibi akan kanlar yetmiyordu canımı yakmaya..

Rahatlamıştım. Kendime zarar vermek rahatlaştırmıştı beni. Ağlamak, deniz havası,rüzgar.. Yine bi dolmuşa atlayıp eve gidiyordum. Dolmuşta sadece birtek boş yer vardı ayakta kalmaya mecalim kalmamıştı. Kollarımdaki kan okul formama geçmişti yanımda kimin oturduğuna bile bakmadan oturmuştum. Kabanımı geçirirken ister istemez yanımdakine gözüm kaymıştı. Bu enesin en yakın arkadası mehmethan. Kollarıma bakıyordu. Kollarımı hızla kapattığımda onu gördüğümü anlamış olmalıki göz göze gelmiştik. Donuk bir şekilde naptın dedi. Hiçbirşey dedim.

  Peki dedi. Senin evin bu tarafta değil ne yapıyorsun burda? Deniz havası almaya geldim kafamı topladım rahatladim dedim. Kendine zarar vererek mi? dedi sanane dedim. Durağa gelmiştik zaten arabadan indim. Yine ağlama krizim tutmuştu. Of bitmezmisiniz ya!?

Eve vardığımda toparlanıp susmuştum. Çantamdaki anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım ve hızla banyoya yöneldim. Annem peşimden gelmişti yüzümü ona dönmeden çok bunaldım dedim ve banyonun kapısını kapattim. Ağlarken duş almayıda ilk o zaman öğrenmiştim. Daha yeni yeni gelen saçlarımda hissediyordum suyun sıcaklığını. Daha demin kolumda açtığım deliklerden su giriyordu vücuduma. Bu neyin isyanı neydi bilmiyordum. Cahillikti belki yaptığım ama enes başkasını seçmişti. Ben onu düşünürken o başka birini düşünmüştü. Sevdiğim adam çoktan gitmişti belkide ellerimden.

İMTİHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin